60 yaş ve üzeri kadınlar, Belçika'da okuma yazma öğreniyor
Türkiye'de eğitim alma fırsatı bulamadan Belçika'ya gelen 60 yaş ve üzeri kadınlar, hevesle Türkçe okuma yazma kursuna gidiyor.
Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliğinin düzenlediği kursların katılımcıları çoğunlukla küçük yaşlarda köylerinden evlilik nedeniyle Belçika'ya gelen, eşleri maden veya kömür ocaklarında çalışırken kendileri özveriyle çocuklarını büyüten kadınlardan oluşuyor.
Namur şehrinde her gün geldikleri camilerde yapılan duyuruyu fark etmeleri üzerine okuma yazma kurslarına talep gösteren kadınlar, eylül ayından bu yana kursa gidiyor.
Heyecan ve istekle okuma yazma öğrenen kadınlar çocukları, torunları aradığında telefonda isimlerini, Türkiye'ye gittiklerinde tabelaları, toplu ulaşım ve hastanelerdeki yazıları okuyabilmek için sabırsızlanıyor.
- "En büyük isteğim, çocuklarımdan gelen aramaları isimlerini okuyarak cevaplamak"
Kursiyerlerden 62 yaşındaki Nurete Tokmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980'de evlenerek Namur'a yerleştiğini, 6 çocuk ve 16 torun sahibi olduğunu anlattı.
Bir kalp rahatsızlığı sonucu iki kez ameliyat olan, eş zamanlı olarak beyin kanaması da geçiren ve doktorunun yüzde 50 yaşama şansı olduğunu söylediği Tokmak, "6 gün hiç konuşamadım. Çocuklarımı dahi hatırlamadım." dedi.
Tokmak, kısmen iyileşmesinden kısa süre sonra camide okuma yazma kursları verildiğini duyduğunu, hevesle kursa yazıldığını ve okumaya başladığını aktararak, en büyük isteğinin, cep telefonuyla çocuklarını arayabilmek ve onlardan gelen aramaları isimlerini okuyarak cevaplamak olduğunu kaydetti.
- "Havalimanındaki yazıları okuyana kadar geleceğim"
70 yaşında 6 çocuk, 16 torun sahibi Menevşe Ünal da 49 sene önce Belçika'ya geldiğini, 8 ay önce eşini kaybettiğini ifade etti. Acısını okuma yazma kursuna giderek hafiflettiğini belirten Ünal, kursa devam edeceğini anlatarak, "Havalimanındaki yazıları okuyana kadar geleceğim. Yazmayı da öğreneceğim." diye konuştu.
Ülkeye 1975'te gelen 65 yaşındaki Hediye Polat da 20 sene önce eşini kaybettiğini, 4 çocuğunu çalışarak büyüttüğünü söyledi.
Kansere yakalandığını ve bu sırada gördüğü yoğun kemoterapi tedavisi sürecinde okumayı tamamen unuttuğunu aktaran Polat, halen temizlik sektöründe çalıştığını, yorgunluğuna rağmen kursa devam edip okuma yazmayı tümüyle hatırlamak konusunda azimli olduğunu vurguladı.
63 yaşındaki Döndü Kavak da 8 çocuğunu Belçika’da büyüttüğünü, 23 torun sahibi olduğunu söyledi. Kurs sayesinde okumanın yaşı olmadığını bir kez daha gösterdiklerine işaret eden Kavak, "Genç evlilik yaptık, okuma yazmayı önemsemedik o zamanlar. Biraz da yaşlılıktan unutkanlık oluyor. Öğretmenimiz çok sabırlı davranıyor." ifadesini kullandı.
Öğretmen Büşra Keser de Türkiye'de uygulanan harf değil, ses bazlı sistemle ders verdiğini söyledi.
Keser, ileri yaşlarına rağmen haftada 1 gün verilen derslerle 1 senede öğrencilerine okuma yazma öğretebildiğini ve süreçten büyük keyif aldığını aktardı.
- "Özgüvenlerini yeniden kazandırmak için okuma yazmayı öğretiyoruz"
Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Neslihan Karataş Durmuş da Milli Eğitim Bakanlığının 1975'ten beri Belçika'ya öğretmen atadığının, bu çerçevede Türkçe okuma yazma kurslarının verildiğinin altını çizdi.
Geçmişte daha çok başkent Brüksel'de verilen kursların, son dönemde başka kentlere de taşındığını belirten Durmuş, daha çok yetişkin kadınların bu derslerin odağında olduğunu, sınıfların talep üzerine açıldığını ifade etti.
Okuma yazma bilmeyen kesimin büyük kısmının 60 yaş ve üzeri olduğunu, evlilik yoluyla Belçika'ya gelen, Türkiye'deyken eğitim alma fırsatı bulamayanlardan oluştuğunu dile getiren Durmuş, "Bu kadınlarımıza geçmişte yaşayamadıklarını yaşatmak, özgüvenlerini yeniden kazandırmak ve gençlere rol model olmaları için okuma yazmayı öğretiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Durmuş, bu yıl 30 kadına okuma yazma öğretildiğini, gelecek yıl için taleplerin arttığını ve şimdiden bazı bölgelerde ikinci sınıfların açıldığını aktardı.
"Türkiye'de çocukluğumuzda düzenlenen okuma bayramlarında okumayı öğrenen kız öğrencilere kırmızı, erkek öğrencilere mavi kurdele takılırdı. Çocuklar gurur duyardı" diyen Durmuş, okuma yazma öğrenenlere Türk bayraklı kırmızı kurdeleler takarak okuma bayramı düzenlediklerini, katılım belgeleri verdiklerini ve heyecanlarına ortak olduklarını söyledi.