ABD ne zaman kuruldu?

Amerika Birleşik Devletleri ( ABD ), 4 Temmuz 1776'da bağımsızlığını ilan ettiği tarih olarak kabul edilir. Bu tarih, Amerikan Bağımsızlık Bildirisi'nin kabul edildiği ve yazıldığı gündür. Ancak ABD'nin tam anlamıyla kuruluş süreci ve tarihleri daha karmaşıktır ve birçok olayın bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İşte ABD'nin kuruluşu ve gelişimi hakkında daha fazla bilgi:

Öncesi ve İngiliz Sömürge Dönemi:

ABD'nin kuruluş sürecine bakmadan önce, İngiliz Amerikası olarak adlandırılan topraklarda yaşayan yerli Amerikan kabilelerinin binlerce yıllık tarihini göz önünde bulundurmalıyız. Ancak ABD'nin modern tarihine odaklandığımızda, 17. yüzyılın ortalarından itibaren İngiliz kolonilerinin Amerika'da yerleşmeye başladığını görüyoruz.

1607'de Virginia'da Jamestown kolonisi kuruldu ve bu, Amerika kıtasında İngiliz yerleşimlerinin ilk adımıydı. Daha sonra Plymouth Kolonisi (1620) ve Massachusetts Körfezi Kolonisi (1630) gibi diğer İngiliz yerleşimleri ortaya çıktı. İngiliz kolonileri, tarım, ticaret ve balıkçılık gibi farklı ekonomik faaliyetlere dayanıyordu.

Ancak bu dönemde İngiliz hükümeti ile koloniler arasında zaman zaman gerilimler yaşanmıştı. Vergiler ve ticaret kısıtlamaları gibi konular üzerine anlaşmazlıklar sıkça ortaya çıkıyordu. Özellikle 1765'te çıkan ve Amerikalıları doğrudan etkileyen "Stamp Act" (Mühür Vergisi) ile gerilim arttı. Bu olaylar, Amerikalıların daha fazla özerklik ve temsil hakkı talepleriyle sonuçlandı.

Bağımsızlık Mücadelesi ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı:

Tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilen 4 Temmuz 1776'da, Amerikan Bağımsızlık Bildirisi, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuruluşunu ilan etti. Bu bildiri, Amerikalı liderler tarafından Philadelphia'da kabul edildi ve Amerikalıların İngiliz hakimiyetini reddettiğini açıkladı. Thomas Jefferson tarafından yazılan bu belge, Amerika'nın bağımsız bir ulus olarak varlığını ilan ettiği ve İngiliz İmparatorluğu'na karşı bağımsızlık savaşının başladığı gün olarak kabul edilir.

Amerikan Bağımsızlık Savaşı (1775-1783), İngiliz kolonileri ve Büyük Britanya arasındaki savaştı. Amerikan isyancıları, Bağımsızlık Bildirisi'ni destekleyerek ve Fransa gibi diğer ülkelerin yardımını alarak bu savaşı kazandılar. Savaşın sonucunda 1783 yılında Paris Antlaşması imzalandı ve İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri'nin bağımsızlığını tanıdı.

Anayasal Dönem ve Amerikan Anayasası:

Bağımsızlık Savaşı'nın sona ermesinin ardından ABD, Birleşik Devletler Konfederasyonu adı altında birleşik bir hükümete sahipti, ancak bu düzen yetersizdi ve ekonomik, siyasi ve yönetimsel sorunlara yol açtı. Bu nedenle, Amerikalılar daha güçlü bir federal hükümet oluşturmak için Philadelphia Anayasa Konvansiyonu'nu (1787) topladılar.

Philadelphia'da toplanan delegeler, Amerikan Anayasası'nı tasarladılar. Anayasa, 17 Eylül 1787'de kabul edildi ve Amerika Birleşik Devletleri'nin temel hukuki belgesi olarak kabul edildi. Anayasa, federal hükümetin yapısını ve yetkilerini düzenler ve ülkenin yönetimini düzenler. 1789'da yürürlüğe giren Anayasa, hala ABD'nin temel yasal çerçevesidir ve dünyanın en eski hala kullanılan yazılı anayasasıdır.

Bağımsız Amerika'nın Genişlemesi:

ABD, bağımsızlığını kazandıktan sonra büyük bir toprak genişlemesi yaşadı. 19. yüzyıl boyunca, Louisiana Satın Alımı (1803), Oregon Toprağı Anlaşması (1846), Teksas'ın Annexionu (1845), Meksika-Amerika Savaşı (1846-1848) ve Gadsden Satın Alma Anlaşması (1853) gibi olaylarla topraklarını büyüttü. Bu genişleme, Amerikan nüfusunun artışı ve yerleşimi ile birlikte ekonomik büyüme ve sanayileşme dönemini de tetikledi.

İç Savaş ve Kölelik Sorunu:

yüzyılın ortalarında Amerika, kölelik konusundaki çatışmaların merkezindeydi. Kölelik yanlıları ve karşıtları arasında büyük bir gerilim vardı. Bu gerilim, Amerikan İç Savaşı olarak bilinen ve 1861 ile 1865 yılları arasında devam eden bir savaşın patlak vermesine yol açtı. Bu savaş, Birleşik Devletler tarihindeki en kanlı ve yıkıcı savaşlardan biriydi. Sonunda, Kuzey Birlik Devletleri Güney Konfederasyonu'nu yendi ve kölelik sona erdi.

20. Yüzyıl ve Sonrası:

yüzyıl boyunca ABD, dünya siyasi sahnesinde önemli bir oyuncu haline geldi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, Sovyetler Birliği ile Soğuk Savaş dönemine girdi ve bu dönemde küresel bir süper güç olarak kendini kabul ettirdi. ABD ayrıca sivil haklar hareketi, kadın hakları hareketi ve diğer toplumsal değişimlere öncülük etti.

ABD, tarihi boyunca birçok zorlukla karşılaştı ve değişimler yaşadı. Ancak bu süreçler, Amerikan demokrasisinin gelişimine, temel hakların genişlemesine ve toplumsal çeşitliliğe yol açtı. Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine ve siyasi olarak etkili bir ülkeye sahiptir. İlerleyen yıllarda da ABD'nin tarih yazmaya devam edeceği kesindir.