Babasını terör saldırısında kaybeden Nabi'den Ayasofya Camisine ziyaret
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki Nur Camisi'ne yapılan terör saldırısında hayatını kaybeden Hacı Davud Nabi'nin oğlu Yama Nabi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni ziyaretinde, "Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması ve minarelerden ezan sesi gelmesi çok güzel." dedi.
Yeni Zelanda'daki terör saldırısında "Hello brother" sözlerinin ardından şehit edilen Davud Nabi'nin oğlu Yama Nabi, annesi Shaima Nabi ile Türkiye'ye geldi.
Uluslararası Bilgi ve Algı Derneğinin (BİLAL) saldırının yıl dönümünde düzenlediği Hello Brother Dünya Barış Sempozyumu için İstanbul'da bulunan Nabi, ayağının tozuyla Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni ziyaret etti.
Terörist Brenton Tarrant'ın 15 Mart 2019'da cuma namazında 2 camiye düzenlediği, 51 kişiyi öldürdüğü, 49 kişiyi de yaraladığı silahlı saldırıdan hemen önce paylaştığı 70 sayfalık sözde manifestosunun içinde yer alan "Ayasofya minarelerden kurtarılacak" şeklindeki ifadelerini aktaran Nabi, şöyle konuşmaya devam etti:
"Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması ve minarelerden ezan sesi gelmesi çok güzel. Brenton, saldırıdan önce 'Ayasofya'nın minarelerinden kurtarılması' ifadesini kullanmıştı. Bu gerçekleşmeyecektir. Ayasofya'nın minareleri işte burada olduğu yerde çok güzel duruyor ve ezan sesini duyuyoruz, içeride namaz kılınıyor. Herkes gelebiliyor ve ziyaret edebiliyor, oturup ezanı dinleyebiliyor. İnsanların ezana reaksiyonu çok güzel. Bugün buradayım ve böyle bir ülkede olduğum için mutluyum."
- "Bizler terörizmin karşısındayız"
Tarrant'ın insanları Müslüman olan ve olmayan diye ikiye ayırmaya çalıştığını, bunun çözüm yolu olmadığını dile getiren Nabi, "Biz hepimiz birlikteyiz. Birliktelik önemli. Renk, ırk önemli değil. Allah, herkesi eşit yarattı. Bizler terörizmin karşısındayız."altını çizdi..
Birleşmiş Milletlerin 15 Mart'ı "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" ilan etmesi gerektiğini anlatan Nabi, dünyanın Filistin konusunda da aksiyon almasını istedi.
Türkiye'yi çok sevdiğini dile getiren Nabi, dünyanın çeşitli yerlerinden, farklı dil ve dinden insanların bu ülkeyi ziyaret ettiğini, bunun çok güzel bir durum olduğunu dile getirdi.
BİLAL Derneği Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu ise Müslümanları hedef alan saldırının bir algı çalışmasının parçası olduğunu dedi
Türkmenoğlu, Yeni Zelanda'daki terör eyleminin yaşandığı şehrin isminin "Mesih Kilisesi" olduğunu ifade ederek, şöyle iletti:
"İnsanlar kendi ibadethanelerinde katledildi. Bu terörist saldırıda bir tane bile Müslümanın, nefsi müdafaa yapmak için bile elinde silah yoktu. Dolayısıyla Müslümanları, silah ve terörizmle aynı kareye sokmaya çalışan bir algı çalışması var. Bu harekete en güzel cevabı şehit edilen Davud Nabi, 'Hello brother' diyerek veriyor. Saldırıda ilk şehit olan Davud Nabi idi. Son şehidi de saldırıdan sonra 48 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra şehit olan Zekeriya Tuyan'dı."
- Terörist ömür boyu hapse mahkum edildi
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında Avustralyalı terörist Brenton Tarrant tarafından düzenlenen terör saldırısında, Türk vatandaşı Zekeriya Tuyan ile 51 kişi hayatını kaybetmiş, Temel Ataçocuğu ve Mustafa Boztaş'ın da aralarında bulunduğu 49 kişi de yaralanmıştı.
Saldırıdan hemen sonra polislerce yakalanan terörist Tarrant, 27 Ağustos 2020’da çıktığı Christchurch Yüksek Mahkemesinde, 51 cinayet, 40 ayrı cinayete teşebbüs ve bir terörizm suçundan hüküm giyerek, şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Tarrant, hakkındaki suçlamaların tamamını kabul etmişti.