Çocuklar artık icra teslimi mağduriyeti yaşamayacak…

Yeni düzenleme ile çocuklar icra konusu olmaktan ve teslim işlemleri borç – alacak ilişkisi içinde değerlendirilmekten çıkarıldı. Yeni düzenlemede çocuğun ebeveyne teslimi için belediyeler ve valilikler tarafından mekanlar belirleneceğini belirten uzmanlar, uygulamanın ailelere maddi yönden de kolaylık sağlayacağını ifade ediyor. Uzmanlar boşanma sürecinin çocuklarda travmalar oluşturduğunu vurguluyor ve belirsizliklerin endişe yaratmaması için hayatının nasıl değişeceğinin detaylıca anlatılmasını tavsiye ediyor.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Program Başkanı Öğretim Görevlisi Ezgi Tesir anne ve babaların boşanma süreçlerinde çocukları icra konusu olmaktan çıkaran yeni düzenlemeden bahsetti ve ebeveynlere son derece önemli tavsiyelerde bulundu.

 

Çocuklar icra konusu olmaktan çıkarıldı

 

Yeni uygulamada artık çocuğun bir icra konusu olmadığını ve çocuğun teslimi işleminin borç-alacak ilişkisi içinde değerlendirilmekten çıktığını vurgulayan Öğretim Görevlisi Ezgi Tesir “Söz konusu düzenlemeye göre çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemeleri tarafından verilen ilam veya tedbir kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak Adalet Bakanlığı tarafından kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince yerine getirilecek. İlam ve tedbir kararları müdürlük tarafından görevlendirilen psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar, uzmanın bulunmadığı yerlerde ise öğretmen desteğiyle gerçekleştirilecek.” dedi.

 

Yeni düzenleme ailelere kolaylık sağlayacak

 

Artık çocukların bir icra memuru eşliğinde evdeki bir eşyayı haczeder gibi teslim alınmasının söz konusu olmayacağını belirten Tesir, “Bunun yerine yeni düzenlemede teslim mekânlarından bahsedildiğini görüyoruz. Teslim işlemleri için müdürlüğün talebi üzerine, valilikler ve belediyeler tarafından elverişli teslim mekanları belirleneceği veya oluşturulacağı, araç tahsis edileceği ve sürücü görevlendirileceği ön görülüyor. Giderlerin karşılanması noktasında da hak sahibi ebeveynden herhangi bir harç veya masraf alınmaması da yine düzenlemenin kapsamında yer alıyor. Bu da ekonomik yoksunluk içerisindeki anne veya baba için oldukça olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir.” ifadelerini kullandı.

 

Boşanma süreci çocukta travma oluşturuyor

 

Öğretim Görevlisi Ezgi Tesir, boşanma öncesinde ve boşanma sürecinde aile içerisindeki olumsuzluklara şahit olan ya da doğrudan maruz kalan çocuklarda ciddi travmalar yaşandığının altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti:

  

“Maalesef çocuğun icrayla alınıp diğer ebeveyne teslimi esnasında da bu travmalara bir yenisi ekleniyor. Bu esnada yaşananlar, çocuğun icra memuruyla karşı karşıya gelmesi, anne ve babanın arasındaki gerginlik çocuklarda kalıcı travmalar oluşturuyordu. En başta çocuk temel ihtiyacı olan güven duygusunu kaybediyor. Artık anne ve baba ile ilişkisi, çocuğa güven veren değil çocuğu tedirgin eden, kaygı yaratan bir duruma dönüşüyor. Sevgi ve şefkatin olması gereken bu ilişkide gerginliğe ve tartışmalara maruz kalan çocuğun psikolojik ve sosyal sağlığının bozulduğunu görüyoruz. Anne ve baba bu süreçte birbirlerine karşı öfkelerini çocuğa yansıtıyorlar. Bu durumda çocuğun da anne ve babasına karşı öfke duyduğunu, yalnızlık ve güvensizlik hissettiğini, hatta bu süreçten kendisini sorumlu tuttuğunu görmek mümkün.”

 

Medya yansımaları çocukta ikincil travmaya yol açıyordu

 

Yaşanan travmatik olayların medyaya da yansıdığını hatırlatan Tesir, “Maalesef medyanın da bu duruma yönelik gerekli hassasiyeti göstermediğini ve çocukların icra ile alınması sürecinin haberlere konu olduğunu sık sık görüyoruz. Bu haberlerin yaygınlaştırılması, çocuğun ve ailenin mahremiyetini ihlal etmesinin yanı sıra bir de çocukta ikincil travmalara sebep olabiliyordu.” dedi.

 

Hayatının nasıl değişeceği detaylı anlatılmalı

 

Tesir, boşanma süreci sağlıklı bir şekilde gerçekleşmediğinde bu durumun görünmeyen mağdurlarının çocuklar olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“Çocuğun bu süreçte aldığı hasarlar, kişiliğinde kalıcı etkiler bırakıyor ve uzun vadede kendi evliliğinde ya da çocuklarıyla ilişkisinde problemler yaşamasına neden oluyor. Bu nedenle boşanma sürecinden çocuğun olumsuz etkilenmemesi için anne ve babaya önemli görevler düşüyor. Boşanma çocuğun hayatında birçok değişikliğe sebep oluyor. Çoğunlukla evin düzeni ve anne babasıyla ilişkisi ile ilgili değişiklikler olabilirken kimi zaman çocuğun yaşadığı şehir, evi, okulu ve sosyal çevresi tamamen değişebiliyor. Ebeveynler çocuklara, kiminle ve nerede ve ne şekilde yaşayacaklarını, diğer ebeveynin nerede olacağını, hangi sürelerle ebeveynleriyle görüşeceğini ve hayatlarında nelerin değişeceğini açık bir şekilde ifade etmeli. Çocuklar belirsizliklerden endişe duyabiliyorlar. Açıklamalar endişelerini azaltacaktır.”

 

Boşanmanın sorumlusu olmadıkları hissettirilmeli

 

Biten ilişkinin anne - baba ilişkisi değil eş ilişkisi olduğunun boşanma sürecinde göz önünde bulundurulması ve çocuğa da hissettirilmesi gerektiğini ifade eden Öğretim Görevlisi Ezgi Tesir, “Yani eşlerin birbirinden ayrılmasının çocuktan ayrılmak olmadığını hem ebeveynlerin hem çocukların kavraması önemli. Çocuklar evde yaşanan olumsuz durumların sebebi olarak kendileri görme eğilimde olabiliyorlar. Bu noktada çocuğun, boşanma kararının bir suçlusu olmadığını bilmesini sağlamak oldukça önemli.” dedi.

 

Aile içi sorunlar madde kullanımına yönlendirebiliyor

 

Boşanma sürecinde bazen anne veya babanın çocuğu birbirlerine karşı koz olarak kullandığına dikkat çeken Tesir, “Çocuğu diğer eşe göstermeme, ilişki kurmalarına engel olma, çocuğun önünde ebeveynler arası tartışmaların olması, diğer ebeveynin hakkında çocuğa olumsuz söylemlerde bulunma ya da bilgi alma amaçlı çocuğa diğer ebeveynle ilgili sorgulayıcı sorular sorma sık karşılaşılan durumlar oluyor. Bu gibi durumlarda çocuk evden uzaklaşabiliyor ve dışarıdaki risklere daha açık hale geliyor. Bunların üzerine bir de ekonomik problemler eklendiğinde çocuğun sokağa yöneldiğini, madde kullanımı ya da suça sürüklenme gibi risklerle karşı karşıya kaldığını da söyleyebiliriz.” diye konuştu.

 

Gerektiğinde uzmandan destek alınmalı

 

Bu süreçte çocuğun fiziksel ve sosyal sağlığının korunabilmesi için anne ve babayla ilişkisinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi gerektiğini vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Program Başkanı Öğretim Görevlisi Ezgi Tesir, “Çocuğun ebeveynlerinin yanında kendini güvende ve huzurlu hissetmesi adına da aile tutumlarında aşırı otoriter ya da çok serbest olunmaması önemli rol oynuyor. Boşanma öncesi süreçte ve sonrasında da anne ve babanın iş birliği içerisinde olması, gerektiğinde bir uzmandan destek alınması oluşabilecek problemleri önleme açısından oldukça önemli.” dedi.