Eğlenceli ve esnek çalışma hayali: Fenomen olmak

Sosyal medyada fenomen ler, kıyafetten restorana, mobilyadan bebek mamasına her konuda önerilerde bulunuyorlar. Birçok marka da reklamlar için fenomenlere ciddi bütçeler ayırılıyor. Ücretler ürün hediyesinden 200 bin TL’lere kadar ulaşabiliyor. Bu nedenle başta gençler olmak üzere birçok sosyal medya kullanıcısı fenomen olmaya çalışıyor. Ünlü olmak için tüm sınırları zorlayanlar, hatta çocuklarını kullananlar dahi var. Herkesin fenomen olamayacağını belirten uzmanlar sürdürülebilir etki için bu işin de belli kriterler çerçevesinde yapılması gerektiği uyarısında bulunuyor. 

Amaç çok izlenmek

Konuyla ilgili bilgi veren Akademisyen Yazar Ecehan Ersöz “Bu konuda fenomen ve influencer olmak üzere iki kavramı ayrıştırmak gerekiyor. Her iki kesim de sosyal medyada önemli oranda içerik üretiyorlar. Sayıları ise her geçen gün daha da fazlalaşıyor. Bu iki kavram birbirine yakın görülüyor ama aralarında en temelde bir ayrım var. Fenomenler daha ziyade dikkat çekecek viral dediğimiz yüksek paylaşım oranı yakalayacak içerikler üretiyorlar. Burada belli bir alanı sahiplenmekten ziyade çok izlenme ve paylaşım olacak içerikler oluşturuyorlar. İçeriklerinde sıra dışılığın, aşırılığın ve tehlikeleri göze almanın daha ön planda olduğunu görüyoruz.  Örneğin yakın zamanda İtalya’nın Amalfi kentindeki katedralde üstündeki kırmızı pelerinle yarı çıplak poz veren İngiliz sosyal medya fenomeni, bölge halkının tepkisini çekti. Bu şekilde cesaret sınırlarının aşıldığı durumlar görülebiliyor” dedi.

Etki yaratmak için 5 kriter önemli

Influencerın kelimine anlamını ise ‘sosyal medyada etki yaratan, etkili olan kişi’ olarak tanımlayan Ersöz, “Dolayısıyla influencerlık kişisel markalaşma konusunun önem kazandığı bir alan. Bu yola çıkanlar kendini tanımak, doğru ilgi alanını bulmak, imaj yönetimi, konuşma stili, beden dili gibi konularda da kendine yatırım yapmalı. Etki yaratabilmek için bu bileşenleri doğru yönetmek gerek. İlaveten yapılan işin doğası gereği marka ve pazarlama konularına yönelik bilgi sahibi olunması lazım” diye konuştu.

Sürdürülebilir etki yaratmak için 5 kritere dikkat çeken Ersöz, “İçerik kalitesi en başta geliyor. Bu konuda yaratıcılık önemli yoksa uzun vadede içerik üretiminde yaşanacak tıkanmalar işin sürdürülebilirliğini engelleyebilir. Buna ilaveten takipçilere yönelik empati yapmak, ilgi alanındaki trendleri izlemek, sürekli iletişimde ve etkileşimde kalmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Sayıları 60 bini geçiyor

Kariyer perspektifi yaratabilir : Bazen de influencerların ilgi alanı olmaktan ziyade eğitim aldıkları ya da tecrübe kazandıkları alanda bu işi yaptıklarını görüyoruz. Arkadaki birikim bu durumda fark yaratmalarına katkı sağlıyor ve kariyerlerini güçlendiriyor.

Türkiye’de 1000 ile 10 milyon takipçiye sahip 60 binden fazla influencerın bulunduğuna dikkat çeken Ersöz, “Bu sayı sürekli artıyor. Günümüzde dijital platformlar, fotoğraf, video çekimi ve montaj yöntemlerini kolaylaştırdı. Yine influencer olmanın talep görmesinde çalışma koşullarının rahat ve eğlenceli görülmesi bu alana yönelmeyi artırıyor. Tüm bunların yanında aslında bilgi birikimi, disiplin, yaratıcılık, iletişim becerisi gerektiren bir alan. Bu da belli alanlarda eğitim almayı gerektiriyor. Kazanç noktasında da düzenli içerik paylaşımı, takipçi sayısı, etkileşim, izlenme oranı gibi kriterler etkili oluyor. Bu kriterlere önem verenler belli süre sonrasında aylık ortalama 20 ila 30 bin TL arasında gelir elde edebiliyorlar. Bu çok yüksek takipçiler hesaplar için 200 bin TL’ye kadar çıkıyor” dedi.

‘Takipçilerini yanıltabiliyorlar’

Influencerların en çok moda, teknoloji, ev dekorasyon, anne-çocuk kategorisi ve lifestyle kategorilerindeki ürünlerin satışında etkili olduğunu aktaran Ersöz, zaman zaman da takipçilerini yanılttıklarını söyledi. Ersöz, “Eğer deneyim aktarılan konu veya ürün ile ilgili yeterli bilgiye sahip değillerse bu durum yaşanabiliyor. Sonuçta bu bir tanıtım işi ve tanıtılan ürünün ya da hizmetin özelliklerine hâkim olmak gerekiyor. İş birliği adı altında yapıldığı için bu konuya dikkat edilmeli. Doğru bilgiler paylaşılmalı. Ürünün gerçekleştirmediği faydalar vaat olarak sunulmamalı. Satış odaklı olup yanıltıcı bilgi sunulmamalı. Söylemler, kullanılan dil bu noktada önemli.  Diğer türlü takipçiler mağdur olabiliyor, hayal kırıklığı yaşanıyor. İlavaten hem influencerın kendisinin hem de markanın itibar ve güven kaybetmesi söz konusu. Bu sebeple şeffaf ve objektif olmak çok büyük önem taşıyor. İletişim kriterleri ve ürün/hizmet bilgisi anlamında özen gösterilmeli” ifadelerini kullandı.

Çocuğun kişiliğinde problem yaratabilir

Bazı ‘anne fenomenler’ çocuklarının her anını yayınlayıp çocukları üzerinden para kazanıyor. Ersöz, anne influencerlar hakkında ise şunları söyledi: “Anne influencerlar çocuk paylaşmayı hayatlarının bir parçası olduğu için ürün gruplarıyla ilişkili olarak tercih edebiliyorlar.  Hiç paylaşmamayı tercih edenler de var. Bazı durumlarda çocuğun paylaşımı ebeveynler arasında gerilime bile yol açabiliyor.  Bu yüzden paylaşımlar anne babanın kararı ile bazı kriterlere dikkat ederek yapılmalı. Fotoğraf ve videolarda çocuğun korunumuna özen gösterilmeli. Sosyal medya kamuya açık bir alan bunun bilincinde olmak gerekiyor. Çocuğun giyim ve tavırlarında doğallığının korunmasına dikkat etmek önemli. Bazen çocuğun sempatisi üzerinden tanıtım yapmak için yapılacak yönlendirmeler kişiliğinde problem yaratabilir. Çocuğun paylaşımdaki rolü, ne şekilde paylaşıldığı onun üzerinde olumsuz etki bırakmamalı. İlaveten çocuğun ne sıklıkta paylaşıldığı önemli bir kriter oluşturuyor.  Filtreler gerçeklik algısında uzun vadede sorun yaratabilir.”