Eskişehir'de pencereden düşen kadının ölümünün aydınlatılması için rapor hazırlanacak
Eskişehir 'de apartmanın ikinci katından düşerek yaşamını yitiren kadının ölümünün aydınlatılması için adli tıptan rapor istenmesine karar verildi.
Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi 'nde erkek arkadaşı Yılmaz S. ile bir apartmanın ikinci katında yaşayan bir çocuk annesi Zerin Kılınç (36), geçen yıl 20 Haziran akşamı pencereden düştü.
Eskişehir Şehir Hastanesi'nde yaklaşık 10 saat yoğun bakımda kalan ancak kurtarılamayan Kılınç'ın ölümüyle ilgili polisin başlattığı çalışmada, söz konusu evde yapılan incelemede yerde ve kapıda kan lekeleri, cam kırıkları, kırılmış kül tablası olduğu tespit edildi.
Kentteki bir giyim mağazasında satış görevlisi olan Kılınç'ın ölümüyle ilgili Yılmaz S, polis merkezinde ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Kadının ailesinin savcılığa başvurmasının ardından olayın intihar mı cinayet mi olduğunun araştırılması için adli tıptan rapor hazırlanması amacıyla izin kararı çıkarıldı.
- "Yoğun şüphe kanaatimiz var"
Zerin Kılınç'ın ailesinin avukatı Ahmet Seyhan, gazetecilere, yüksekten düşmeye bağlı olayda ölüm nedeninin tam olarak bilinmediğini söyledi.
Yüksekten düşme olaylarının bazı durumlarda ispatının zor olduğunu belirten Seyhan, "Uzman görüş raporları taleplerimiz var. Adli tıpa da moleküler inceleme konusunda talep aslında gidiyor fakat mahkeme kararı iletilmediği, bunun üzerinden 6 ay geçtiği için karar 6 Ocak'ta gidiyor. Kurumlardan rapor bekliyoruz." dedi.
Seyhan, konuyla ilgili bilimsel bir çalışma yapılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
Akademisyenlerle, uzman görüşüyle düşme açısına bakılacağını anlatan Seyhan, "Bizim kanaatimizi ve kişinin sosyal analizini araştırdığımızda maktulün herhangi bir intihar meylinin olmadığı çok net. Olayda yoğun şüphe kanaatimiz var. Biz de bu şüpheyi araştıracağız. Ev içinde yerde cam kırıkları ve kan lekeleri mevcut. Doğrudan camdan düşme iddia edilen olayda kapı girişinde kan izi var. Bir boğuşmanın gerçekleştiğini de buradan net olarak görebiliyoruz. Kuvvetli şüpheden kastımız da bu." diye konuştu.
Seyhan, soruşturmanın seyrine göre dava açılmasının gündeme geleceğini sözlerine ekledi.
- "Benim kızım intihar edecek biri değildi"
Zerin Kılınç'ın annesi Telli Özokçu ise 7 ay önce ölen kızının acısını hala yaşadığını, kıyafetlerini ve fotoğraflarını elinden düşürmediğini ifade etti.
Olayın aydınlatılmasını isteyen Özokçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tomurcuğunu açmadan soldurdular kuzumun. Duysunlar sesimizi de kızımın kanı yerde kalmasın. Benim kızım intihar edecek biri değildi. Benim kuzum bir ağrı kesici bile içmiyordu. İntihara meyilli değildi benim yavrum. Bir de yavrusu var, benim kuzumun. Onun için hayatta kalmak zorundayız. Biz adalet istiyoruz. Raporlarımız çıkmadı. Hep onu bekledik, yok. Adalet istiyoruz. Biz adaletimize güveniyoruz. Kuzumun kanı yerde kalmasın yeter. Benim kuzum hayat doluydu. Çocuğunu seviyordu. Evine, işine bağlıydı. İşinden evine, evinden işine. Yavrumu kopardılar hayattan."
Kılınç'ın kız kardeşi Aysun Özokçu da kardeşinin intihar edecek biri olmadığını belirtti.
Ablasının kızının öksüz kaldığını anlatan Özokçu, "Mezarına gidiyoruz, ablama 'Rahat uyu' diyemiyoruz. Bir an önce sonuçların çıkmasını istiyoruz. Şüpheli ile 1-2 yıldır birliktelerdi. Öncesinde da tanışıyorlardı ama 2-3 aydır aynı evi paylaşıyorlarmış, bizim haberimiz yoktu." ifadesini kullandı.