İmamoğlu’ndan seçimde görev alacak Kamu görevlilerine: bir kişinin gönlü Değil, milletin gönlüne girmek esastır
İBB Başkanı ve Millet İttifakı ’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu , Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran coşkulu kalabalığa konuştu. “Bu iktidar, kendinden olmayanı ezmeye, üstüne basmaya çalıştı” diyen İmamoğlu, “İktidar olduğumuzda onlar gibi yapmayacağız. Size söz; onların yaptıklarına son vererek, devletin kurumlarında hangi partizan akıl varsa söküp atacağız. Eş, dost, akraba dönemini bitireceğiz. Liyakatle sevgili gençler, size yeni ufuklar, yeni hedefler açacağız. Mülakatı çöpe atacağız. Liyakatle sizleri hak ettiğiniz makamlara getireceğiz” şeklinde konuştu. Seçimde görev alacak devlet memurlarına, güvenlik güçlerine ve kamu görevlilerine seslenen İmamoğlu, “Onlar, milletin namusuna sahip çıkacaklar. Benim kamu görevlilerim, görevlerinin hakkını verecek. Çünkü onlar biliyor; bir kişinin gönlü değil, milletin gönlüne girmek esastır, milletin gönlüne” ifadelerini kullandı. “Bunlar, iki gündür milleti tehdit etmeye çalışıyorlar” diyen İmamoğlu, “Bunlar zannediyorlar ki kendilerini; ‘Kazananlar Kulübü.’ ‘Kazananlar Kulübü’ artık millet, millet. Sizin, bir avuç insanın dönemi bitti, bitti. Biz, onu 2019’da sandığa gömdük. ‘Atı alan Üsküdar'ı geçermiş.’ Hadi oradan. At da bizim, Üsküdar da bizim” şeklinde konuştu.
ESENYURT / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran coşkulu kalabalığa konuştu. İmamoğlu’na “Esenyurt Buluşması”nda CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli eşlik etti. Seçim süreci boyunca ülkenin her yanını dolaştığını belirten İmamoğlu, “Biz, bu memleketin insanlarını kucaklaştırmaya, bir arada olmaya, birlikte çok güzel bir geleceğe hep birlikte yürümeye kararlıyız. Çocuklarımıza çok güzel bir gelecek hazırlıyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize, geleceğe dair umudu yüksek bir süreci hazırlıyoruz. Kirli dili, kötü bakışı, somurtkan yüzlü bir devletin sürecini geride bıraktık. Güler yüzlü, şefkatli, insanlarıyla hasbihal eden, insanı birbirinden ayırt etmeyen, herkese eşit davranan bir süreci başlatacağız. Bunun için hak, hukuk, adalet mücadelecisi, 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun hepinize selamını getirdim” dedi.
“O KÖTÜ DİLİ KULLANAN KİŞİYİ EVİNE YOLLAYACAĞIZ”
“Bunlar, köşeye sıkıştılar” diyen İmamoğlu, “Baktılar ki, seçimi kaybedeceğiz; yine başladılar sağa-sola saldırmaya, insanları tehdit etmeye. Ama neyse, o kötü dili kullanan kişiyi evine yollayacağız. Bir gün kaldı. Evine yollayacağız. Ha şunu söyleyeyim: Evine gidip, gene sağı-solu tehdit etmeye kalkma. Bak, evin patronu hanımlar; hanımcılık. Sakın evinde de sağa-sola tehdit atmaya falan kalkma, vallahi kahveye gönderir seni evdeki” şeklinde esprili bir dil kullandı. “Biz memleketi, barışa ve huzura kavuşturmaya yemin ettik, ant içtik. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz” diyen İmamoğlu, vatandaşlardan gelen “Ceketi çıkart” talebine kayıtsız kalmadı. “Konfeksiyoncular kızacak, ceket satışları düşecek” diyen İmamoğlu, “O zaman ben de sizden söz almak istiyorum. Yarının kombini belli oldu. Bütün hanımefendiler de dahil bunu yapabilirler. Kolları kıvrılmış bir gömlekle sandıkların başında, okulların önünde, canım Türk bayraklarıyla, caddelerde, sokaklarda memleketi demokrasi şölenine dönüştürmeye hazır mıyız? Ama böyle, anlaştık mı? Tamam. Güzel, kombin belli oldu” ifadelerini kullandı.
“HALK NE DERSE O”
“Halk ne derse o” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“’Ben her şeyin doğrusunu bilirim’ diyen akıl, ‘ben dönemi’ bitecek, ‘biz dönemi’ başlayacak. Birlikte konuşup, birlikte karar alacağız. Çok güçlü bir ittifakımız var. Öncelikle, içinde altı siyasi parti ve kadroları var. Ama daha önemlisi; içinde milletin evlatları var. Sizler varsınız. Sizlerle birlikte bu süreci başaracağız. Memleketin altını üstüne getirdiler. Memleketin ekonomisini batırdılar. Cebimizdeki parayı pul ettiler. Fakirlik, yoksulluk, işsizlik, umutsuzluk Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu kadar ne yazık ki insanları ezdi. Buna son vereceğiz ve hep birlikte ayağa kalkacağız. Bu ayağa kalkış, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu liderliğinde ve yanındaki cumhurbaşkanı yardımcılarıyla birlikte ve tabii ki milletimizle birlikte olacak. Bir seferberlik dönemiyle, milletimizi tekrar ayağa kaldıracağız. Cumhuriyetin yüzüncü yılına olan borcumuzu ödeyeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına muhteşem bir başlangıç yapacağız.”
GENÇLERE ÇAĞRI: “SAKIN HA, BİR OYU
BİLE EKSİLTMEDEN SANDIĞA GİDİN”
“Dün, Samsun'daydık. Muhteşemdi. Erken bir 19 Mayıs kutlaması yaptık. Gençliğin enerjisini aldık. Dün, yine Ankara'daydık. Tandoğan'daydık. Orada da erken bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması yaptık. Yarın, Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek güçlü bir demokrasi bayramı ilan edeceğiz. ‘Ben’ diyen gidecek, ‘biz’ diyen gelecek. Bugün itibariyle artık 24 saat kaldı. Bu pırlanta gibi gençlerimize, kızlarımıza, delikanlılarımıza bir çift sözüm var. Bu seçim, sevgili gençler, sizin önünüzdeki 25 yılın, 30 yılın düzeninin, rejiminin, sisteminin seçimi. Onun için hayatınızın en önemli kararlarından birisini vereceksiniz. Sakın ha, bir oyu bile eksiltmeden sandığa gidin. ‘Yarın öbür gün şunu yaparım’ demeden, bugünün işini yarına bırakmadan, mutlaka ve mutlaka kararınızı Millet İttifakı'ndan yana, kararınızı, size bu yolu açacak olan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yana kullanın. Çok önemli.”
“BU SEÇİM, BİRKAÇ HAFTA KALA, ONU BUNU ‘TERÖRİST’ İLAN EDİP,
KOLTUĞUNU KORUMAYA ÇALIŞANLARA ‘GÜLE GÜLE’ DEME SEÇİMİ”
“Ben büyüklere; hanımefendilere, beyefendilere bir tavsiyede bulunacağım. Bu oy, kimsenin siyasi alışkanlıklarının oyu değil. Bu oy, bir parti seçiminin oyu değil. Bu oy, ‘o gitsin, bu gelsin’ oyu değil. Bu oy, bir sistemi, her şeyi bir saraya sıkıştıran, her şeyi bir kişinin aklına sıkıştıran bir sisteme ‘güle güle’ deme seçimi. Bu seçim, sadece ve sadece geçmişten bu yana gelen siyasi alışkanlıklarınızın seçimi de değil. Doğruya ‘doğru’, yanlışa ‘yanlış’ deme seçimi. Bu seçim, birkaç hafta kala, onu bunu ‘terörist’ ilan edip, kendi koltuğunu korumaya çalışanlara ‘güle güle’ deme seçimi. Bu seçim, -evinizde çocuğunuz olabilir, torununuz olabilir- evinizdeki çocuklarınızın geleceğine karar verme seçimi. Çocuklarınızın sesinin kısılması ya da kısılmaması, çocuklarınızın özgürlüklerinin zapt edilmesi ya da serbest bırakılması seçimi. Çocuklarınızın özgürce okullarında, üniversitelerinde okuması ya da okuyamaması seçimi. Çocuklarımızın yurt dışında hayaller kurması ya da bu memlekette hayaller kurması seçimi. Onun için sevgili büyükler, size tavsiyem; bir de çocuklarınıza fikirlerini sorun. Onlardan tavsiye alın. Çünkü aslında onlar için oy kullanacaksınız. Onların 25-30 yılının tercihini yapacaksınız. Ve diyoruz ki; çocuklarınızın geleceği için, bu milletin 86 milyon insanının barışının, huzurunun, korunması ve teminatı olması için Millet İttifakı'na oy verin. Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verin.”
“EŞ, DOST, AKRABA DÖNEMİNİ BİTİRECEĞİZ”
“Bu iktidar, kendinden olmayanı ezmeye, üstüne basmaya çalıştı. Ve devletin kurumlarını yok saydı. Devletin kurumlarını, eğitim kurumlarını partizanlaştırarak kendi partisinin mülkü haline getirmek istediler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ya da işte Esenyurt Belediye Başkanı arkadaşımın yönetici olduğu Esenyurt Belediyesi başka partideyse; zulmet, işini engelle vesaire. Ama biz yılmadık. Onların yapamadıklarını yaptık hep birlikte. Bakın yakında bu meydana, Esenyurt'a metro gelecek. Onlar başlayamadı, biz başladık. Beylikdüzü metrosunu iki senedir Cumhurbaşkanlığı Yatırım Dairesi engelliyor. 15 Mayıs'ta onu evine yollayacağız. Kılıçdaroğlu, Çankaya'ya oturacak. İznini alacağız. Beylikdüzü'ne de metroyu getireceğiz. Siz, bunların 4 yılda bizi engellemelerine rağmen, yaptıklarımızı bir düşünün. İktidar olduğumuzda onlar gibi yapmayacağız. Bütün kurumları kucaklayacağız. Siyasi parti vesaire bakmaksızın, her makama hakkını ve değerini vereceğiz. Size söz, bu memleketi ayağa kaldıracağız. Ve size söz; onların yaptıklarına son vererek, devletin kurumlarında hangi partizan akıl varsa söküp atacağız. Eş, dost, akraba dönemini bitireceğiz. Liyakatle sevgili gençler, size yeni ufuklar, yeni hedefler açacağız. Mülakatı çöpe atacağız. Liyakatle sizleri hak ettiğiniz makamlara getireceğiz.”
“YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR”
“Yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemin kahramanları, siz değerli milletimiz olacak. Bu dönemin son görevine bir gün kaldı. Yarın, mühim bir görevimiz var. Sandıklara sahip çıkacağız. Sandıklarda görev alacağız. Ben eminim; benim sandıkta görev alan devlet memuru, ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları, yüksek seçim kurulları, güvenlik görevlilerimiz, onlar, milletine layık görev yapacaklar. Onlar, milletin namusuna sahip çıkacaklar. Benim kamu görevlilerim, görevlerinin hakkını verecek. Çünkü onlar biliyor; bir kişinin gönlü değil, milletin gönlüne girmek esastır, milletin gönlüne. Dolayısıyla bütün milletçe; kamu görevlisinden vatandaşına, çocuktan gence, canım bayraklarımızla, ay-yıldızlı bayraklarımızla yarın marşlar söyleyeceğiz, halaylar çekeceğiz, horonlar tepeceğiz. Demokrasi bayramı yapacağız.”
“BİR AVUÇ İNSANIN DÖNEMİ BİTTİ.
ONU 2019’DA SANDIĞA GÖMDÜK”
“Bunlar, iki gündür milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Bunlar zannediyorlar ki kendilerini; ‘Kazananlar Kulübü.’ ‘Kazananlar Kulübü’ artık millet, millet. Sizin, bir avuç insanın dönemi bitti, bitti. Biz, onu 2019’da sandığa gömdük. ‘Atı alan Üsküdar'ı geçermiş.’ Hadi oradan. At da bizim, Üsküdar da bizim. Sevgili hemşehrilerim, yarına hazır mıyız? Coşkuya hazır mıyız? Milletin kazandığı geceye hazır mıyız? Sandıkta göreve hazır mıyız? Yüzümüz hep gülsün. Kimseye kızmak yok. Gönlünüzü rahat tutun. Ferah tutun. Kararlı olun. Bu kadar; başka hiçbir şeye gerek yok. Milletin iktidarı geliyor. Sevgili Esenyurtlular, birazdan Gaziosmanpaşa'ya gideceğim. Sonra Pendik'e, oradan da Büyükçekmece sahildeki şölene uğrayacağım. Ve Allah'ın izniyle, 80’i aşan yerde milletimle buluşmanın onurunu yaşıyorum. Allah, güç kuvvet versin. Göreceksiniz; bu kardeşiniz, memleketin her yerinde, özellikle İstanbul'da, 15 Mayıs'tan sonra her yere hizmet için koşa koşa, coşa coşa gideceğim. Hedefi olanlar, memlekete hizmete karar verenler asla yorulmaz. Yorulmayacağız. İşimiz var. Vakit kaybetmeyeceğiz. Her şey çok güzel olacak. Kazanıyoruz. Kazanıyoruz.”