Canan Karatay söze kaldığı yerden devam ediyor: “Benim davam halk sağlığı”

Canan Hoca’nın yazdığı kitaplar Türkiye’de ‘halk hareketi’ oldu. O hep ‘ezber bozan’ oldu. O hep ‘cesur’ çıkışlarıyla gündem oldu. O hep sonunda ‘haklı çıkan’ oldu. O, ‘iyileşmez denilen hastalıkları iyileştiren’ oldu. 

 

Yayınlanmış 7 kitabı bugüne kadar toplamda 2 milyona yakın satış yaptı. Yazdıklarıyla sağlık alanında paradigma değiştirdi. Nisan 2011’de Karatay Diyeti kitabı yayımlandığında karşıt fikirde olanların çoğu uzun zamandır Karatay Diyeti ve Karatay Mutfağı kitaplarındaki önerileri dile getiriyor, uyguluyor. 

 

İki yıllık sessizliğin ardından Canan Karatay ın  yeni kitabı Karatay Sözü ile bir kez daha okurlarıyla buluşuyor. Bu kitabında son iki yıldır neredeyse tek gündemimiz olan tüm virüs ve bakterilerden nasıl korunacağımızı, bunu bedenimizle en uyumlu, kadim yollardan nasıl yapacağımızı, kendi sağlığımızın sorumluluğunu nasıl ele alacağımızı anlatıyor. 

 

“Önce vücuduna ihtiyacı olan sağlıklı besinleri sağladığından emin ol ama bunun için vücudunun neye ihtiyacı olduğunu doğru öğren. Sağlıklı yaşamak için bağışıklığımızı korumak ve kadim bilgileri kullanmak esastır. ‘Bağışıklık zırhı’na hepimizin ihtiyacı var! Herkes kendi kendisinin ‘hekimi’ olmak zorunda! 7’den 70’e her yaşta her insan için en ucuz, en kolay, yan etkisiz ve uygulanabilir yaşam biçimi budur” diyor Canan Hoca.   

 

60 yıllık hekimlik tecrübesiyle merkeze hep insanı koyan, “insanın karaciğerine ayrı kalbine ayrı bakılmaz” diyen Canan Hoca, hâkim görüşlere prim vermeden, sırtını bilime, araştırmaya dayayarak gerçek hekimliği anlatıyor. “Tıp bir sanattır. Tıp öyle bir sanattır ki, objesinde canlı insan bulunan ‘kutsal’ bir sanattır! Hastalık yoktur hasta vardır!” diyerek hekimlik üzerine dönen tüm tartışmalara da noktayı koyuyor. 

 

Karatay Sözü her yaşta, her zaman, her koşulda hepimizin başucu kitabı olacak!