Davutoğlu, Gelecek Partisinin 3. kuruluş yıl dönümü programında konuştu
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu , başörtüsüne özgürlük konusunda atılacak yasal ya da anayasal her adımı destekleyeceklerini bildirdi.
Davutoğlu, partisinin kuruluşunun 3'üncü yıl dönümünü dolayısıyla parti genel merkezinde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, seçimlerde baraj kaygısı taşımadıklarını, tek başına da girse Gelecek Partisinin seçimlerden zaferle ayrılacağına inandıklarını dile getirdi.
Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı olması yönünde partililerinin kendisine çağrıda bulunduğunu aktaran Davutoğlu, "Devlet yönetmiş birisi eğer bir siyasi parti kurmuşsa ve çok kaliteli kadrolarla yola çıkmışsa o kişi hiçbir şeyden çekinmez. Bu devleti en iyi şekilde yürütürüz, yönetiriz ve bu devletin kaderini kimseye bırakmayız. Eğer toplumda bir uzlaşma, yeni bir başlangıç ve her kesimin içinde olduğu yeni bir sürece ihtiyaç varsa, geçmişte makamları önümüze bakmadan elimizin tersiyle ittiğimiz gibi hiçbir makam hesabı da yapmayız. Tek başına çıkmamız gerekirse korkmayız, uzlaşmak gerekirse de o uzlaşmayı en iyi, erdemli şekilde yaparız." şeklinde konuştu.
Kamuoyunun gündemindeki 6 yaşında kız çocuğuna cinsel istismar tartışmalarına ilişkin değerlendirme yapan Davutoğlu, dini duyguları istismar eden eylemde bulunanların ve suçun İslam'ın kendisinde olduğunu söyleyenlerin karşısında olduklarını aktardı. Davutoğlu, dini değerlerin istismar edilmediği, herkesin özgürce yaşadığı bir iklimin mutlaka kurulacağını söyledi.
- "Kaygıların giderilmesi gerekiyor"
Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin görüşlerini de paylaşan Davutoğlu, "Metni okuduk. Metin ne olursa olsun bizim tutumumuz açıktır. Başörtüsüne gelecek özgürlük konusunda atılacak her adımı destekleriz. İster yasal, ister anayasal olsun her adımın arkasında saf durur ve savunuruz." ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliği konusundaki kaygıların giderilmesi gerektiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla, 'Eğer bu anayasa değişikliği Mecliste 400 oyla geçerse kesinlikle ben bunu referanduma götürmeyeceğim.' demesi lazım. Demez ve şüpheleri tırmandırırsa ve referanduma bu 400 oydan sonra gidilirse, bu referandumda, yüzde 20-30 kaç olursa olsun, birilerinin hayır demesinin dini vebali de onun üzerinde olur. Dini bir şeyi uygulamazsanız hata etmiş olursunuz ancak reddederseniz farklı bir şey olur."