CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin toplantı düzenledi:

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak , "İhale yapmıyorsunuz memurun maaşını, emeklinin aylığını belirliyorsunuz. Madem imkanınız vardı neden baştan yüzde 30'u vermediniz. Siz böyle mi devlet yönetiyorsunuz?" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yılın ilk toplantısını gerçekleştirdi.

Toplantıya ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Öztrak, koskoca ülkenin tek kişinin iki dudağı arasında sıkışıp kaldığını savundu.

Öztrak, "Yönetilmedi savruldu. Her gelen yıl, gideni arattı. Milletimizin iki yakası bir araya gelmedi. Memleketimizin, evlerimizin bereketi kaçtı. Ama artık kabus bitiyor. Karanlık bir dönem kapanıyor." görüşünü aktardı.

Çok kötü bir yılı geride bıraktıklarını ileri süren Öztrak, şöyle devam etti:

"2022'ye ait enflasyon rakamları dün açıklandı. Geçtiğimiz yıl enflasyon ENAG'a göre yüzde 138, İTO'ya göre yüzde 93, TÜİK'e göre yüzde 64 oldu. TÜİK enflasyonuyla ENAG enflasyonu arasında 74 puan, İTO enflasyonu arasında 29 puan fark var. Hadi diyelim ENAG'a ait rakamlar çok gerilere gitmiyor ama TÜİK enflasyonu ile İTO enflasyonu arasındaki makasın bu kadar açıldığı başka bir yılı şimdiye kadar hiç görmedik. İki enflasyon rakamı arasında 29 puanlık farkı ilk kez yaşıyoruz. Yine, sadece geçtiğimiz aralık ayı için piyasaların beklediği enflasyon yüzde 2,8. İTO'nun gerçekleşen enflasyonu yüzde 2,9 ama TÜİK'in enflasyonu yüzde 1,2. Aralık enflasyonu, memurun, emeklinin, işçinin maaşının, aylığının, ücretinin belirlenmesinde önemli bir göstergedir. Burada çok ağır bir makyaj olduğu açık. Çalışanların, emeklilerin hakkının gasbedildiği açık."

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun tüm bu olacakları önceden gördüğünü ve TÜİK'in önünde açıklama yaptığını söyleyen Öztrak, "Sorumluları önceden uyardı. Artık günah bizden gitti. Herkes yaptıklarının hesabını yargı önünde mutlaka verecek. Emeklinin, emekçinin, dul ve yetimin gasbedilen haklarının hesabı seçimden sonra mutlaka sorulacak. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın." diye konuştu.

- Memur maaş zammı

Memur maaşı ve emekli aylıklarına artış oranının önce yüzde 25 olarak açıklandığını, bugün de yüzde 30'a çıkarıldığını belirten Öztrak, "İhale yapmıyorsunuz memurun maaşını, emeklinin aylığını belirliyorsunuz. Madem imkanınız vardı neden baştan yüzde 30'u vermediniz. Siz böyle mi devlet yönetiyorsunuz?" dedi.

Bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını hatırlatan Öztrak, yapılan yüzde 30 zammın yetersiz olduğunu savundu.​​​​​​​ Öztrak, "Memurumuza, emeklimize açık çağrımızdır. Bunları sallayabildiğiniz kadar sallayın. Salladıkça dökülecekler, salladıkça düşecekler." diye konuştu.

Faik Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hani 'Türkiye Modeli' diyerek, millete yutturmaya kalktığınız safsataya göre TL değer kaybedecek, rekabet gücümüz artacak, dış ticaret fazla verecek, rezervler dolup taşacak, TL değerlenecek, enflasyon düşecekti. Türk lirası değer kaybetti. Milli paramızı pul ettiler. Ama onun dışında, dediklerinin hiçbiri gerçekleşmedi. Bu rezalete rağmen hala milletimize rekor cakası satıyorlar. Ama ne demişler, 'İmamın dediğine değil, yaptığına bakacaksın.' 1923-2002 arasındaki 79 yılda verilen dış ticaret açığı 247 milyar dolar. Son 20 yılda verilen dış açık 1 trilyon 250 milyar dolar. Önceki 79 yılda verilen dış açığın 5 katı son 20 yılda verilmiş. Biz boşuna söylemiyoruz, 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.' diye."

- "Bizim için öncelikli olan ülkemizin çıkarlarıdır"

Rusya'nın 20 milyar dolarlık BOTAŞ'a ait gaz borcunun 2024'e ötelendiğinin yazıldığını ifade eden Öztrak, "Bu borç ötelemesi neyin karşılığı yapıldı? Erdoğan seçim öncesi Rusya'ya hangi sözleri verdi? Yine daha düne kadar etmedik hakaret bırakmadıkları Körfez ülkelerine birkaç dolar için el açıp duruyorlar. Bunların karşılığında bu ülkelere ne veriliyor? Tüm bunları öğrenmek, milletimizin ve iktidara yürüyen bizlerin hakkıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye ile ilgili gelişmelere de değinen Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun 2012'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubu hatırlattı. İktidarın o zaman tüm önerilere kulak tıkadığını savunan Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yetmedi üstüne bizlere hakaretler etti. Şimdi ekonomik olarak tıkanmış, gaz parası için Rusya'ya avuç açmış bir Erdoğan, Suriye ile müzakereleri yürütürken bu bölgede, Rusya ile çatışacak olası hayati çıkarlarımızı ne kadar savunabilir? Rusya bizim elbette önemli bir komşumuzdur. Bizim nezdimizde iki ülke arasındaki dostluk kesinlikle kişilerden bağımsızdır. Biz bu dostluğun bozulmasını istemeyiz. Ama muhataplarımız Türkiye'de topal ördek olmuş bir hükümetin zaaflarını kullanarak ülkemizin ali menfaatlerine halel getirmeye çalışırsa dostluğumuz baki kalmak kaydıyla, buna rıza da göstermeyiz. Çünkü bizim için öncelikli olan partimizin değil, ülkemizin çıkarlarıdır. CHP iktidarında dış politikamız şahsi değil, milli olacaktır. Bunu herkes böyle bilsin."

- İBB'ye yönelik soruşturma

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik terör soruşturmasına da değinen Öztrak, iktidarın vesayeti altındaki savcı ve hakimleri kullanarak, İBB'ye kumpas üstüne kumpas tezgahladığını iddia etti.

Öztrak, şöyle devam etti:

"Önce seyyar hakimleri eliyle ipe sapa gelmez bir hakaret suçlamasıyla, Belediye Başkanımıza ceza verdiler. Şimdi öğreniyoruz ki, bu davada beraat kararı vereceği anlaşılan davadan el çektirilerek, başka yere sürülen hakime, 'Sen istediğimiz kararı ver, istinaf ve Yargıtay kararı ne de olsa onayacak' diyerek, üzerinde baskı kurulmuş. Bunun adı siyasi cinayettir. Hukuk katliamıdır. Dün Genel Başkanımızın talimatıyla Grup Başkanvekilimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı ziyaret ettiler. Bu ciddi iddialar hakkında soruşturma açılması, müfettiş görevlendirilmesi için talepte bulundular. Ama Adalet Bakanı, adaletin değil, sarayın bakanı gibi davrandı, ipe un serdi. Bu hukuk cinayetinin faillerinden biri oldu. Seçimden önce İstanbul'u hukuk kumpasıyla ele geçirmek, İstanbul'un maddi ve siyasi rantını seçimlerde kullanmak istedikleri çok açık. Bu kumpasçılara bir kez daha şunu hatırlatalım. İstanbul, İstanbullunun iradesi, millet iradesi büyük lokmadır, midenize oturur. Bugün oturduğunuz o koltuklara güvenip de hukuku katletmeye yeltenmeyin. Ayarıyla oynamaya kalktığınız kantar gün gelir sizi de tartar."

Türkiye'de, 2015 Haziran'ından bu yana normal şartlarda bir seçim yapılmadığını da ileri süren Öztrak, şu açıklamalarda bulundu:

"2016'da hain darbe girişimi, 2017'de tek adam şahsım rejimine giden yolların OHAL rejimi altında döşenmesi, mühürsüz oy pusulası skandalı, 2018'de ucube rejime geçiş, 2019'da YSK eliyle millet iradesine kurulan kumpas ve şimdi, yeni siyasi cinayet ve komplolar. Koltuğunu böyle koruyacağını umanlara şunu hatırlatırız, aynı nehirde iki kez yıkanılmaz. Bunlara artık milletin karnı tok. Türkiye'nin önünde, daha fazla takoz olamayacaksınız. Yarın altı partinin Sayın Genel Başkanları, bir kez daha bir araya gelecek ve Türkiye'yi düzlüğe çıkaracak yol haritasına, son rötuşları yapacak. Şunu açık yüreklilikle ilan ediyoruz, Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı, altılı masanın belirleyeceği aday olacak ve 2023 baharı, Türkiye'nin baharı olacak."

- Soruları yanıtladı

Faik Öztrak, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.

Öztrak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin soru üzerine, "Son derece korkunç, ürkütücü bir cinayettir. Dün bu cinayetle ilgili olarak Genel Başkanımız gerekli açıklamayı yaptı. Rahmetlinin babası ve eşiyle de görüştüğünü ifade etti. Biz şu anda bu konunun arkasında olduğumuzu ifade edip, konuyu daha fazla siyasetin içine çekmemek için yetkililerin yapacaklarını izliyoruz. Çünkü kendi ailelerinin de talebi bu." yanıtını verdi.

Erken seçim konusundaki iddialar ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın adaylık konusundaki söylemlerine yönelik sorular da yöneltilen Öztrak, "Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı, altılı masanın belirleyeceği aday olacaktır. Seçimle ilgili tutumumuzu başından belli ettik. Nisan başına kadar yapılacak bir seçim erken seçimdir. Destekleriz dedik. Bu tarihten sonra yapılacak seçimin ise siyaset mühendisliği olduğunu ve bizim bu siyaset mühendisliğinin parçası olamayacağımızı söyledik. Hayırlısı olsun, demek ki kendi göbeklerini kendileri kesecekler. Biz her an seçim olacakmış gibi hazırız." ifadelerini kullandı.

Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Nuşirevan Elçi'nin sözlerine yönelik tepkiler hakkında, "Şunu açıkça ifade edeyim, Genel Başkanımızın, parti sözcüsü olarak benim ve grup başkan vekillerimizin dışında her beyan, ancak şahsi görüşü yansıtır. Partimizi hiçbir şekilde bağlamaz. Bu konunun partimizin de gündeminde olmadığını ilgili danışman ifade etmiş." dedi.

EYT düzenlemesi sonrasında, ÖTV'ye yönelik bir adımın gelmesini bekleyip beklemedikleri sorulan Öztrak, şunları kaydetti:

"Şunu açıkça söyleyeyim, biz bu lafları daha önce de duyduk. Nebati Bakanı oraya atayan irade, artık Genel Başkanımız ne derse onu yapmak durumunda. ÖTV'yi kaldırdılar kaldırdılar, kaldırmadılar önümüzdeki ilk seçimde, iktidara geldiğimizde biz gereğini yaparız."