"Ata Dedeler" suç örgütü davasında üç sanık hakkında adli kontrolle tahliye kararı
Kamuoyunda "Ata Dedeler" olarak bilinen, kendilerini devletin sözde "ticari istihbarat ayağı" olarak göstererek dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen 43 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, örgüt lideri olmakla suçlanan Salice Fedakar savunma yaptı.
İlkokul mezunu olduğunu, davanın tutuklu sanıklarından Ali Eşki ile sosyal medyada tanıştıktan bir süre sonra imam nikahı yaptıklarını ifade eden Fedakar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Eşki'nin FETÖ'den yargılandığını söyledi.
Elazığ'da tutuklu bulunan Eşki'yi ziyaret etmek için dönemin cezaevi savcısı olan tutuklu sanık Hidayet Kaya ile görüştüğünü belirten Fedakar, "Savcı Hidayet, cezaevindeki FETÖ'cüler hakkında nikahlı eşim Ali'nin aracılığıyla içerden bilgi almamız halinde görüş sürelerinin daha çok olacağını söyledi. Ben de Ali aracılığıyla aldığım bilgileri savcıya verdim." dedi.
Davanın tutuksuz sanıklarından eski hakim Bahtiyar Çolak'ın, Ali Eşki'nin yargılandığı Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olduğunu internetten öğrendiğini anlatan Fedakar, eşinin durumu hakkında bilgi almak için Ankara'ya gelerek Çolak ile tanıştığını ifade etti.
Sanıklardan Kaya ve Çolak ile bu şekilde tanıştığını aktaran Fedakar, Kaya'nın kendisine, devletin ticari istihbarat biriminin kurulacağını söylediğini, Çolak'ın ise bu birime katılmak isteyen kişilerin "protokol harcı" adı altında yapacakları ödemeyi toplamasını istediğini iddia etti.
"Bu yapılanma içinden kendisine 'elçilik' sıfatı verilerek en üst görevdeki kişi ilan edildiğini" belirten Fedakar, yönetici olarak görünse de yazışma gruplarına gönderilecek mesajların Çolak tarafından kaleme alındığını öne sürdü.
Organizasyonda yer alan kişilerin zamanla yakınlarını da davet ettiklerini anlatan Fedakar, Çolak ve Kaya'nın katılımcılara MİT bünyesinde işe alınacaklarını vaat etmediklerini ifade etti.
Oluşumun isminin ve nasıl işleyeceğine dair fikrin kimden çıkığını hatırlamadığını iddia eden Fedakar, organizasyona yeni katılacak kişilerin değerlendirilmesi için Türkiye'nin farklı illerinde düzenlenen toplantılara da katıldığını aktardı.
Toplantılara yeni katılan üyelerin Çolak tarafından değerlendirildiğini, sözde ticari istihbarat oluşumuna katılan herkesten para almadıklarını, para yatıran bazı kişilerin gruptan ayrıldıklarında yaptıkları ödemeyi geri aldıklarını anlatan Fedakar, MASAK raporuna göre yaklaşık 5 milyon lira para hareketinin olduğunun hatırlatılması üzerine, toplanan parayı Çolak'a nakit olarak aktardığını, kimi durumlarda kendisinin de bu paradan kullandığını bildirdi.
İddianamede örgüt lideri olarak gösterilmesine rağmen böyle bir eyleminin olmadığını iddia eden Fedakar, örgütün diğer üyelerine kendisini neden "beyin cerrahı Pınar Taşçı" olarak tanıttığı sorusuna, "Sosyal medya hesabı açmak istemiştim, bir arkadaşım Pınar Taşçı adına açılmış bir hesabın olduğunu söyledi, ben de onu kullanmaya başladım. Bir arkadaşım mezuniyet töreni için fotoğraf stüdyosuna gitmişti, ben de hatıra olsun diye doktor önlüğüyle fotoğraf çektirmiştim." cevabını verdi.
- "Evli olduğunu soruşturma aşamasında öğrendim"
Tutuklu sanık Ali Eşki de davanın asıl mağduru olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek savunmasına başladı.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra üsteğmen olarak görev yaptığı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildiğini, ardından "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığını anlatan Eşki, şöyle devam etti:
"Ankara'da subay olarak görev yaptığım dönem Pınar Taşçı olarak bildiğim Salice ile evlilik sitesinde tanıştım. Beyin cerrahı olduğunu ancak istihbarata çalıştığını söyledi. Ailesinin üvey olduğunu söylediği için kendisini komşusundan istedik. Tokat'ta 500 kişinin katıldığı düğün yaptık ama istihbaratçı olduğu için resmi nikah istemedi, dini nikah yaptık. Ancak soruşturma aşamasında kendisinin evli ve 22 yaşında bir oğlunun olduğunu öğrendim. Oğlu zaman zaman evimize geliyordu, annesinin nerede olduğunu sorduğumda yurt dışında olduğunu, Salice'nin ise teyzesi olduğunu söylüyordu. 2019'da devletin ekonomik ve ticari alanda bir istihbarat yapılanmasına gittiğini, benim de içinde yer alıp almayacağımı sordu, ben de kabul ettim. Bu kadın 22 yaşında çocuğu bulunduğu ve evli olduğu halde beni kandırdı. Buradaki herkes kurban, kasap ise Salice Fedakar idi. Hepimizi kandırdı."
- "İlkokul mezunu ama hepimizi ipe dizdi"
Örgüt lideri olmakla suçlanan diğer tutuklu sanık Hidayet Kaya ise 28 yıl cumhuriyet savcılığı yaptıktan sonra emekliye ayrıldığını söyledi.
Elazığ'da cezaevi savcılığı yaptığı dönemde sanık Salice Fedakar ile tanıştığını aktaran Kaya, "Beyin cerrahı olduğunu ancak istihbarata çalıştığını söyledi. Elazığ'da olduğu dönemde üniformayla görüyordum, operasyona gittiğini söylüyordu." diye konuştu.
İstihbarata katılması için Fedakar'dan teklif aldığını söyleyen Kaya, şöyle devam etti:
"İlk başta şaşırdım, babamın bir dostunun bana kefil olduğunu söyledi. Beni ikna etmek için babamın taktığı yüzükten tutun, yıkılan evimizin duvarındaki motiflere kadar her şeyi anlatınca bende güven oluştu. Sonra telefonuma kodlu mesajlar gelmeye başladı. Benden para istediler, 193 bin lira ben, 60 bin lira da ablam kredi çektik. Salice'ye gönderdik, bir akıl tutulması yaşadık. Sanıkların çoğu lisans mezunu, Salice ise ilkokul mezunu ama hepimizi ipe dizdi. İzmir'deki toplantıda hakim Bahtiyar Bey'i de görünce 'Tamam' dedim, anlattıkları doğru diye emin oldum. Bu kişinin profesyonel bir dolandırıcı olduğu ortadadır. Bir jandarma yarbayını da 400 bin lira dolandırdığını ve yargılamasının başka bir mahkemede devam ettiğini biliyoruz."
Suçsuz olduğunu, hiç kimseyi dolandırmadığını savunan Kaya, tahliyesini talep etti.
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Salice Kaya, Ali Eşki ve Hidayet Kaya'yı adli kontrol şartıyla tahliye etti, davayı 13 Mart'a erteledi.
- İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, kendilerini "Ata Dedeler" olarak tanıtan suç örgütüne yönelik operasyonu kapsamında 20 Ocak 2022'de 43 kişi gözaltına alındı.
İddianameye göre, kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu bir grup, kendilerini "devletin ticari istihbarat ayağı" olarak tanıtarak, örgüte yeni üye kazandırıp haksız kazanç karşılığında bürokrasideki işlerinin kısa sürede çözüleceği vaadinde bulundu.
Sanıklar, kişileri örgüte katılış aşamalarına göre, "elçi", "elçi yardımcısı", "büyük ata dede", "ata dede", "baş dede", "dede", "sözcü dede", "masa başkanı", "masa üyesi", "saha başkanı", "saha üyesi" şeklinde kodladı.
Örgüt üyeleri ayrıca zamanla kendilerine katılan prestijli kişilerin mesleki konum ve kariyerleri üzerinden sağladığı güvenle maddi menfaat elde etti.
Sanıkların "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak ve zincirleme şekilde örgütün faaliyetleri kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.