Yusuf Işık: En büyük sorun eşitsizlik ve regülasyon
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi ’nde konuşan iktisatçı Yusuf Işık, dünyadaki en önemli sorunun eşitsizlik ve regülasyon olduğunu belirterek sosyal bilgi ekonomisinin benimsenmesi gerektiğine dikkat çekti.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin altıncı gününde Devlet Planlama Teşkilatı ve OECD eski Uzmanı İktisatçı Yusuf Işık , “İkinci Yüzyıl Perspektifi için Bir Yaklaşım: Sosyal Bilgi Ekonomisi” başlıklı bir konuşma yaptı.
Teknolojinin geldiği noktayı ve dünya düzenini değerlendiren Işık, “Her şeyi devletin yönetmesi bir çıkar yol değil. Çok daha ince, ileri çözümler bulmak lazım. Saniyede milyar kere milyar işlem yapıyor süper bilgisayarlar. Toplumsal yaşamın bütün alanlarında olağanüstü bu gelişmeler olduğu için bu artık bilgi ekonomisine dönüşmüş durumda. Bunun ileri gitmesi için ülkeler büyük yatırım yapıyor. Dünya ekonomisinde pandemiden önce neoliberal politikalar çok daha hakimdi. Pandemiden sonra kendini koruma güdüsü harekete geçti. Karmaşık konulardan biri küreselleşme yavaşlıyor, doğru. Ama sorunlar uluslararası. Ne yapılacak? Bunun sancısı yaşanıyor” dedi.
“En büyük sorun eşitsizlik”
Dünyadaki sorunlara değinen Işık, “En büyük sorun belki bir numara; eşitsizlik ve regülasyon. Bütün bunlar nasıl düzelecek? Sosyal bilgi ekonomisi benimsenirse o zaman bütün bu alanlarda sonradan sürprizlerle karşılaşmak yerine baştan beraber yürütülebilir. Verimlilik çok artabilir. Yeşil dönüşüm çok daha fazla başarılı yapılabilir. Girişimler çok daha kolay teşvik edilebilir. Eğitim çok daha ileri gider” diye konuştu.
“Türkiye’nin kapasitesi çok yüksek”
Işık ayrıca şunları söyledi: Türkiye’nin kapasitesi çok yüksek. Şaşırtıcı gelebilir. Çok kötü kullanıldığı ve yönetişim yoluyla tahrip edildiği için kapasitede erime başladı. Türkiye’de girişimciler dinamik, çalışanlar dinamik ama yol yavaş yavaş tükeniyor. Olağanüstü büyük teknolojik atılımlar ve sonuçlarının alınacağı bir dünyada bunlardan kopuk kalmayı artıracak bir tutum kabul edilemez. Son derece sakıncalı. Türkiye’nin bu potansiyelini kullanabilmek için yönetişimi değiştirmek gerek.”