Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz , 13 organize sanayi bölgesi, 21 üniversite ve 2 milyon üniversite mezununa ev sahibi yapan Başkent Ankara'nın E-Ticarette markalaşması gerektiğini belirterek, "Teşvikler doğru yöne aktarılırsa Cumhuriyet'in kalbi Ankara E-Ticaretin de kalbi olabilir" dedi.

Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz , son on yılda teknolojik ilerlemenin ne kadar hızlandığının hemen hemen her alanda görüldüğünü söyledi. Yılmaz, "Özellikle, herkesin yaşam alışkanlıklarını değiştiren ve yalnız bireyleri değil hemen hemen tüm iş dünyasını, tüm sektörleriyle, uzaktan çalışmaya yönlendiren; alışkanlıkları ve iş yapış modellerini değiştiren Covid-19 küresel salgınının da etkisiyle dijitalleşme kamudan özel sektöre her alana damgasını vurdu. Elbette Türkiye’de bu değişimde yerini aldı. E-ticaret pazarının en büyük oyuncuları olan Çin ve ABD yanında, Türkiye, pek çok Avrupa ülkesini geride bırakarak her gün büyüyen e-ticaret hacmiyle bugün dünya sıralamasında 23. sırada yer alıyor" dedi.

'SON 10 YILDA DİJİTAL MAĞAZA SAYISI 555 KAT ARTTI'

Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği ’nin (TÜRBİSAD) 2013 yılında yayımladığı ilk raporlara referansla, yaklaşık on yıllık bir dönemde, Türkiye’nin e-ticaret pazar büyüklüğünün 50 kat artmış olacağının öngörüldüğü hatırlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2023 sonunda ise sektörde bir önceki yıla kıyasla yüzde 60 büyüme ile 1,2 trilyon TL’lik işlem hacminin gerçekleşmesi hedefleniyor.  2013-2022 yılları arasında dijital mağaza sayısı 555 kat artmış durumda. 2023 yılında ise e-ticaret pazarında faaliyet gösteren işletmelerin sayısının 700 bine ulaşacağını tahmin ediyoruz. 2022’de, en başta giyim olmak üzere, kişisel bakım, yemek-catering hizmetleri ile ulaşım, kültür-sanat etkinlik biletleri ve video-müzik dinleme-izleme hizmetlerinin dijital kanallardan satın alınma oranlarında ciddi artışlar olduğunu görüyoruz. E-ticaret pazarında faaliyet gösteren işletmelerin sektörel dağılımına baktığımızda ise oldukça dikkat çekici büyüme verileri izleyebiliyoruz. Havayolları, seyahat, konaklama gibi domine eden sektörlerin yanında, gıda ve süpermarket gibi, halen alışılmış satın alma pratiklerinin terk edilmediği sektörlerde dahi 2021-2022 Ocak ve Haziran dönemi arası yakalanan yüzde 124’lük büyüme, e-ticaretin her sektör için kazandığı ve kazanacağı önemi açıkça ortaya koyuyor"

'E-TİCARETTE İLLER ARASI CİDDİ FARK VAR'

E-ticaret işletmelerinin illere göre dağılımında ciddi farkların ortaya çıktığının tespit edildiğini kaydeden Yılmaz, "Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 2022 yılının ilk altı ayında, 186.310 işletme ile pazar payının yüzde 39.4’ünü elinde tutan İstanbul’un yanında, 39.092 işletmeyle pazarın yüzde 8.3’ünü domine eden Ankara arasındaki fark dikkat çekici . Bu noktada, yurt içi ve yurt dışına web sitesi ya da mobil uygulamalar aracılığı ile mal ya da hizmet satışı yapan girişimlerin sayısının artması gerçekten kritik. Yerel üreticilerin, kooperatiflerin e-ticarete ve e-ihracata yönlendirilmesi yalnız girişimin büyümesi için değil yerel kalkınmanın sağlanması ve Türkiye’nin global oyunculuğunun güçlendirilmesi açısından da önemli. 2020 yılında yurt dışına mal ya da hizmet satışı yapan girişimlerin yüzde 19,5 iken, 2021 yılında bu oranın yüzde 21,1 olduğunu görebiliyoruz. Türkiye’nin ihracat hedeflerinden birinin de e-ihracatın genel ihracata oranının 2023 yılına kadar yüzde 5’e çıkarılması olduğunu biliyoruz. Bu hedeflere ulaşabilmek için firmaların hem e-ihracat hem sınır ötesi e-ticaret süreçlerine teşvik edilmesi çok önemli. 2023 yılında, şirketler 27.149.000 TL, B2B Platformları 7.239.000 TL, Perakende e-ticaret siteleri, pazaryerleri ve e-ihracat konsorsiyumları ise 81.447.000 TL destek alabilecekler. Bu destekleri duyurmak ve özellikle yerel girişimcilerin de pazara katılmasını sağlamak önceliğimiz olmalıdır" diye konuştu.

'ANKARA E- TİCARETİN DE KALBİ OLABİLİR'

E-Ticaretin üretimin düşmanı değil tam tersine ürün çeşitliliği, gerekliliği ile istihdamı artırdığını ifade eden Yılmaz, "Dünyanın E-Ticarette gittiği yere koşmak, değişim ile içeriği dijital ile geleceği buluşturmak zorundayız. Önceliklerin üretimi ve iş gücünü doğru değerlendirmek, teşvikleri doğru aktarmak zorundayız. 13 organize sanayi bölgesinin, 21 üniversiteye, 2 milyon üniversite mezununa ev sahipliği Ankara E-Ticaretle markalaşmalı. Deprem riskinden uzak konumu ve ulaşım alt yapısının avantajı ile tüm nitelikli iş gücünü Ankara'ya toplayabiliriz. Teşvikler doğru yöne aktarılırsa Cumhuriyet'in kalbi Ankara E-Ticaretinde kalbi olabilir" ifadelerini kullandı.