İzmir'de avukatlar, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde yürüyüş yaptılar

İzmir'de avukatlar, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde, Bayraklı'daki İzmir Adliyesi önünde toplanıp "Savunma susmadı, susmayacak" sloganı atarak yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki İzmir Adliyesi Ek Hizmet Binası'na yürüdü. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, "Bizden hiç hazzetmediler. Göz altına almaya çalıştılar, tutukladılar, ceza verdiler. Cüppelerinin hakkını verenleri, biat etmeyenleri asla istemediler. Biz, hiçbir zaman vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz" diye söyledi 

İzmir'de avukatlar, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla İzmir Adliyesi önünde toplanıp protokol girişi önünde bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Çelenk sunma törenine İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur ile avukatlar katıldı. 

Avukatlar, daha sonra "Savunma yürüyor" pankartı açıp İzmir Adliyesi'nin yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki ek hizmet binasına "Savunma susmadı, susmayacak" sloganı atarak yürüdü. Yürüyüş sırasında avukatlar, "Çoklu baroya hayır", "Hukuk fakültesi sayısı azaltılsın", "Stajyer avukatlara ücret ödensin", "Ek bina değil, tek bina", "Nitelikli hukuk eğitimi verilsin" yazılı dövizler taşıdı. 

"İKTİDAR YALAKASI BAROLAR YARATMAK İSTEDİLER" 

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, yürüyüşün sona erdiği ek bina önünde açıklama yaptı. Avukatların yaşadığı sorunları anlatan Yücel, şöyle konuştu: 

"Avukatlar, duruşmadan duruşmaya yetişebilmek için adliyeler arasında mekik dokuyor. Bu, yalnızca avukat için eziyet değil, yurttaşın hak arama özgürlüğünün de ihlal edilmesidir. Her fırsatta büyük devlet olduklarını söyleyenler, köprülere garanti ücret biçenler, şehir hastaneleri için hasta garantisi verenler, adalete, avukata, yargıya tek binayı çok görüyorlar. Hem de Türkiye'nin en büyük üçüncü kentinde. Adli Yardım ve CMK ücretleri beş ay geriden geliyor. Kim ödüyor, devlet. Köprülere, hastanelere gecikme yok, kendi yandaşlarına gecikme yok ama avukata gelince ‘para yok, bütçede ödenek kalmadı’. Üç ay boyunca ödenek çıkarmadılar Türkiye'nin her tarafındaki bütün barolara. Kamu avukatlarını baroların dışında bırakmak için düzenleme getirdiler. ‘Numaracı barolara Kamu avukatları üzerinde baskı kurarak üye sağlarız' diye düşündüler, olmadı. Baroları bölmek, iktidar yalakası barolar yaratmak için çaba harcadılar. Avukatlar, suratlarına ellerinin tersiyle vurdu. 'Biz kendi baromuza sahip çıkıyoruz' dediler. İstanbul'da zorla, ite kaka, baskıyla ikinci baroyu tesis edebildiler. Onun da üye sayısı her geçen gün azalıyor. Yakında ‘ikinci baro kapanıyor’ diye haber alırsanız şaşırmayın." 

"BİAT ETMEYENLERİ İSTEMEDİLER" 

Yargı bağımsızlığının önemine değinen Özkan Yücel, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Yargı bağımsızlığı, bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Demokrasiden ve hukuk devletinden söz ediyorsanız yargınız bağımsız olacak. Her fırsatta Cumhuriyet savcılarına talimat veren İçişleri Bakanlarının olduğu, Cumhurbaşkanı'nın 'Biz gereğini yapacağız, B planımız hazır, merak etmeyin, mahkeme kararlarını da tanımıyoruz' dediği bir ülkede yargı bağımsızlığından söz etmenin mümkün olmadığını herkes bilsin. Bizden hiç hazzetmediler. Gözaltına almaya çalıştılar, davalar açtılar, tutukladılar, yargıladılar, ceza verdiler. İstediler ki savunmasız bir ülke olsun. Dikensiz bir gül bahçesine sahip olmak istediler. Cüppelerinin hakkını verenleri, teslim olmayanları, biat etmeyenleri, vazgeçmeyenleri asla istemediler. Biz, hiçbir zaman vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Tarih, karar verenleri değil savunmaları, avukatları yazar. Bir gün, çok yakında, bu sorunların olmadığı, yalnızca bir araya gelip eğlenebildiğimiz 5 Nisanları birlikte kutlayacağız. O güne kadar mücadeleye devam."