Varislerinizden kurtulmak için en iyi zaman nedir?
Son dönemlerde bacaklarınızda oluşan varislerden şikayetçi misiniz? Merak etmeyin yalnız değilsiniz? Çalışma şartları birçok kadının varis başta olmak üzere şikayetlerini arttırma yönünde ne yazık ki. Peki bu sıkıntının tedavisi için ne yapmalısınız? Varis şikayetlerinin çözümlerini yazın mı yoksa kışın mı aramalıyız? Tedavi konusunda mevsim önemli mi? Yaz aylarında şikayetler daha çok artar mı? Varis hastalığının hem tıbbi hem de estetik amaçlı tedavi yöntemleri olduğunu söyleyen Liv Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi, Doç. Dr. Cem Arıtürk merak edilen soruların cevaplarını yanıtladı.
Toplardamarların bir hastalığıdır
Varis vücutta kanı, dokulardan kalbe taşıyan toplardamarların bir hastalığıdır. Bu toplardamarlarda gelişen yetmezlik (venöz yetersizlik) sonucunda oluşan damar deformasyonları varis olarak tanımlanabilir. Venöz yetmezlik ve varis, yerçekiminden en çok etkilenen bacak toplardamarlarında meydana gelen akım ve bunun sonucunda gelişen kalıcı yapı ve şekil bozuklukları (genişleme, kıvrımlanma, kırılgan hale gelme…) ile karakterize bir hastalıktır. Dikkat edilmediği ve tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sonuçlara neden olabilir.
Hastalığın belirtilerini ciddileştiriyor
Havanın ısınması ve nem miktarının artması gibi olağan mevsimsel döngülerden etkilenen varis hastaları için yaz aylarının şikayetler açısından can sıkıcı olduğu bir gerçek. Bununla birlikte günümüzün çalışma şartları nedeni ile hareketsizlik ve sürekli oturma gibi ek faktörlerin hastalık belirtilerini daha da ciddileştirebileceğini akılda tutmak lazım.
Hem tıbbi hem de estetik amaçlı tedavileri var
Şikayetleri açısından mevsimsel özellikler gösteren varis tedavisinde de bir takım mevsimsel özellikler bulunmakta. Bilindiği üzere varis hastalığının hem tıbbi hem de estetik amaçlı tedavileri var.
Estetik tedaviler
Olağan şartlarda estetik amaçlı köpük tedavisi ( skleroterapi ) ve lazer gibi tedavi yöntemleri havanın serin ve güneşli olmadığı dönemlerde önerilmekte; yani haziran ile eylül arası dönem estetik işlemler için pek de uygun değil. Çünkü bu dönemlerde uygulandığında kalıcı iz oluşması ve yapılan tedavinin başarısız olması gibi ihtimaller daha yüksek.
Estetik amaçlı tedavilerden çok farklı
Toplumda çok sık karşılaşılan ancak hem belirsiz şikayetleri hem de yavaş seyri nedeni ile çok dikkate alınmayan ancak ileri dönemlerinde bacak kaybına dek uzanabilecek ciddi komplikasyonlara neden olabilecek kronik venöz yetmezlik ve varis hastalığının tıbbi amaçlı tedavisinde ise durum, estetik amaçlı tedavilerden çok farklı.
İlaç ve çorap tedavisi
İlaç ve çorap tedavisi ile takip edilen hasta grubu kronik süreçte rutin kontrollerine devam etmelidirler.
Ameliyatsız tedavi yöntemleri
Lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı gibi girişimsel yöntemlerle kesisiz ve ameliyatsız tedavi mümkündür. Estetik tedavilerden farklı olarak, tıbbi amaçlı uygulanan girişimsel yöntemler yılın 12 ayında da uygulanabilmektedir.
Hava sıcaklığı veya güneş; işlemlerin iyileşme sürecine veya başarı oranına etki etmemektedir. Bununla birlikte hastaların aynı gün içinde, 2-4 saat sonra evlerine dönebilmeleri ve kaldıkları yerden normal hayatlarına devam etmeleri, ertesi gün iş ve sosyal hayatlarına tekrar dahil olmaları bu girişimlerin en önemli avantajlarındandır.
Lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı yöntemlerinden hangisinin hangi hastada kullanılacağı diğer bir soru olarak karşımıza çıkmakta; burada vurgulamam gereken şey, “iyi” veya “kötü” yöntem yerine “hastaya uygun yöntem” olduğu. Bu doğrultuda hastanın şikayet profili, hastalıklı damar bölgesi (diz altı veya üstü), damar özellikleri (çapı, ne kadar kıvrımlı olduğu gibi), vücut yapısı, cilt altı yağ dokusu veya diğer problemler nedeni ile ek bir işlem uygulanıp uygulanmayacağı gibi bir dizi değişken, uygun yöntemi seçmek konusunda değerlendirilmesi gereken kriterlerdir. Benzer şeklide bu üç yöntemden her birinde az oranda da olsa komplikasyon olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle uygulanacak yöntemin seçimi sırasında; hasta ve yakınlarına işlemlerin tekniği, başarı yüzdeleri, olası komplikasyonları ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında detaylı bilgi verilmeli ve hasta ile hekim (hekimin önerisi ve profesyonel yönlendirmesi doğrultusunda) beraber karar vermelidir.