Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan dan GES tepkisi

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, 87 rüzgar türbini bulunan şirketin aynı bölgeye 7 güneş enerji santrali (GES) kurmak için çevresel etki değerlendirme (ÇED) sürecini başlattığını belirterek, “Rüzgar enerji santrali projeleri yarımada yüzölçümünün yüzde 71'ine ulaştı. GES'lerle birlikte santral kulelerinin altındaki sınırlı meralar da kullanım dışı kalacak. Neden tüm yatırımcılar Karaburun’a doluşuyor?  Başka yerlerde rüzgar esmiyor mu, güneş açmıyor mu?” diye söyledi 

Cumhurbaşkanlığı kararı ile son 3 yıldır Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) statüsünde olan Karaburun Yarımadası’nda meraların içinde bulunduğu yaklaşık 120 hektarlık alan rüzgar ve güneş enerjisi yatırımcılarına tahsis edildi. 
 
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, söz konusu tahsisin ilçede 87 rüzgar türbini bulunan ve tek başına 252 megavat kurulu santral gücü olan Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş.'ye yapıldığını belirterek, "İlçemizdeki RES projeleri 331 megavat (MW) kurulu güce ulaştı. Türkiye sınırları içinde bir ilçede bu kadar yoğun santral inşasının örneği yok. RES projelerine tahsis edilen alanlar yarımadanın yüzölçümünün yüzde 71’ine ulaştı" diye söyledi. 
 
"İBRETLE İZLİYORUZ" 
 
Karaburun Belediyesi’ne hükümete yakın medya grupları tarafından saldırılar yapıldığını ve bunlarla RES projelerinin sahipleri arasında bir bağ olduğunu öne süren Başkan Erdoğan, şöyle konuştu: 
 
"İlçemiz sınırları içinde RES lisansı alan sermaye grupları ile bize saçma sapan iddialarla hemen her gün saldıran medya grupları arasındaki organik bağı görüyor ve ibretle izliyoruz. Ön lisans alıp yatırıma başlamayan şirketlerden de benzer saldırıları bekliyoruz. Her şeyin farkındayız." 
 
"ASLA PES ETMEYECEĞİZ" 
 
Yatırımcılara RES projesinin yapıldığı sahalarda, hibrit santral adı altında GES yatırımı için de lisans verilmesi ile santral kulelerinin altlarında zaten çok sınırlı kalan meraların kullanım dışı kalacağını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: 
 
"İlçemizdeki sivil inisiyatiflerle birlikte RES’lerle ilgili mücadele ederken, şimdi bir de GES projeleri ile mücadele etmek zorundayız. Ama pes etmeyeceğiz. Doğamızı, ormanlarımızı, denizimizi, canlı yaşamını korumaya kararlıyız. Herkes hesabını bu duruma göre yapmalı. Defalarca ifade ettiğimiz bir gerçek var. Türkiye gibi hatalı politikalar yüzünden enerjide ithal kaynak bataklığına batmış bir ülkede, yenilenebilir enerjiye karşı çıkmak akıl dışılıktır. RES’ler, GES’ler, Biyokütle santralleri, hatta çevreye zarar vermediği takdirde JES’ler de kurulabilir. Ancak doğa harikası ilçemizin RES ve GES istilasına uğramasına, adeta santraller arasında boğulmasına da dur diyeceğiz. Ama şu soruyu sormak hakkımız olsa gerek: Neden tüm yatırımcılar Karaburun’a doluşuyor?  Başka yerlerde rüzgâr esmiyor mu, başka yerlerde güneş açmıyor mu?” 
 
Karaburun'da yoğun şekilde yer alan RES'lere karşı çevreciler ve bölge halkı sık sık eylemler yapıyor.