Bahçeli: TBMM’nin Yeni Yasama Yılı Ülkemize Hayırlı Olsun

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Türkiye Büyük Millet Meclisi ’nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada, yeni yasama yılı çalışmalarının ülke ve millet için hayırlı olmasını temenni etti. TBMM’nin yasama faaliyetlerinin önemine vurgu yapan Bahçeli, milli iradeyi temsil eden milletvekillerine başarılar diledi.

Konuşmasında siyaset ve hizmet anlayışını ele alan Bahçeli, siyasetin millete hizmet etmenin meşru bir aracı olduğunu ifade etti. Siyasetin sorumluluk bilinci, uzlaşma kültürü ve centilmenlik çerçevesinde ilerlemesi gerektiğini belirtti. İlk Meclis'in fedakarlık ve cesaretle dolu ruhunun bugünkü milletvekillerinin yolunu aydınlatması gerektiğine dikkat çekti.

Bahçeli, Türkiye'nin içinde bulunduğu jeopolitik risklere ve tehditlere karşı Türk milletinin birliğinin önemine vurgu yaptı. Ortak geleceğe dair inancın zayıflamasının ulusal felaketlere yol açabileceği uyarısında bulunan Bahçeli, milletin bu tehlikelere karşı direniş göstermesi gerektiğini belirtti. İç cephemizin sarsılmasına, milli birlik ve beraberliğin hedef alınmasına asla izin verilmeyeceğini dile getirdi.

Uluslararası meselelere de değinen Bahçeli, dünyanın küresel huzur ve güven açıklarıyla mücadele ettiğini, adalet ve hakkaniyetin sözünü eden çok olsa da, riayet edenin azaldığını söyledi. Adalet, insan hakları ve insanlık onurunun ayaklar altına alındığını belirterek bu kahredici salgının ülkemizi tesir altına almasına karşı uyarıda bulundu. Türkiye'nin dünya ile birlikte bu sorunlara karşı çözüm arayışında olması gerektiğini ve bu bağlamda İslam ülkelerinin de daha etkin ve sesini yükselten bir tavır alması gerektiğini ifade etti.

Türk milletinin her bir ferdinin milli ve manevi değerlere bağlılık içinde, birbirine sımsıkı sarılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, milli birliğin korunmasının önemine dikkat çekti. Sadece cenaze ve düğünlerde değil, hayatın her alanında bir araya gelerek güncel tehlikelere karşı durulmasının zaruretini vurguladı.

Bölgesel ve küresel tehdit dalgalarının zaman zaman hasara sebep olduğuna işaret eden Bahçeli, bu bağlamda toplumun öz değerlerine dönmesi ve milli birlik ve kardeşliğini koruması gerektiğini söyledi. İdeolojik kamplaşmaların ve siyasi düşüncelerin ortak bir gelecek inşasına hizmet edemeyeceğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere karşı milli bir direniş göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

Uluslararası düzenin adaletsizliğine de dikkat çeken Bahçeli, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve uluslararası sistemin günümüz ihtiyaçlarını karşılayamadığını, reforme edilmesinin şart olduğunu ifade etti. Savaşların, zulmün ve gelir eşitsizliklerinin arttığı bir dünyada bu yapıların artık sürdürülemez olduğunu belirtti. Gazze'de yaşanan trajediye sessiz kalan uluslararası toplumu eleştiren Bahçeli, Türkiye'nin mazlumların sesi olduğunu ifade etti. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler'de temsil ettiği hakkaniyetli duruşun ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki etkili konuşmasının dünya çapında duyulmasının önemine vurgu yaptı.

Türkiye'nin kendi güvenliği ve milli çıkarlarını koruması gerektiğini belirten Bahçeli, bu kapsamda Türk milletinin birliği, dirliği ve huzurunun korunması gerektiğini ifade etti. Farklı düşüncelere ve fikirlere sahip olmanın normal olduğunu, ancak temel milli ve manevi değerler üzerinde birleşilmesi gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs meselesi ve İsrail-Filistin sorunu gibi önemli dış politika meselelerine de değinen Bahçeli, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin hayat bulması gerektiğini, bunun bölge ve dünya barışı için kilit önemde olduğunu belirtti. Kıbrıs meselesinde ise Türkiye'nin kararlı duruşunun süreceğini ifade etti.

Konuşmasında, Türkiye'nin sosyal medya suikastlarına ve sahte gündemlere boyun eğmeyeceğini vurgulayan Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve Cumhur İttifakı'nın verdiği sözleri birer birer tutacağını ifade etti. Türkiye'nin geleceğini inşa etmek için birlik ve beraberlik içinde çalışmanın önemini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.