Kansere Karşı Koruyan Yaşam Biçimi
Kansere karşı koruma hakkında çeşitli yöntemler mevcut. Bazen bir çalışmada önerilen belirli bir kanser önleme yöntemi diğerinde önerilmemektedir. Bununla birlikte önleme yöntemleri hakkında bilinenler de her gün gelişmektedir. Tüm hastalıklarda olduğu gibi kanserde de en büyük etken, hastalığı oluşturmayacak yaşam biçimini benimsemek ve sağlıklı bir hayatı oluşturmak için olması gerekenleri dikkate almaktır. Kanserle mücadele etmek olduktan sonra değil, olmadan önce oluşturulan yaşam tarzı ile çok daha etkilidir.
YYÜ Gaziosmanpaşa Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümünden Doç. Dr. Yakup Bozkaya kansere karşı koruyan yaşam biçimi hakkında beslenmeden, güneşe, fiziksel aktiviteden uyku düzenine, ev ve iş ortamından stres yönetimine kadar günlük yaşam içinde her alanda bilgiler paylaştı.
BESLENME BİÇİMİ
Bol sebze ve meyve tüketilmesi: Diyetimizin meyce sebze tam tahıllar ve fasulye gibi bitkisel kaynaklardan elde edilen gıdalara dayandırmalıyız. Sebze tüketiminin hem çiğ ve pişmiş olarak tüketilmesi ve sebze meyve tüketiminin mevsiminde olmasına dikkat etmek gerekir. Özellikle mevsiminde ve taze olarak tüketilen sebze ve meyveler mide kanserine karşı koruyucu olmaktadır.
Tek bir beslenme yerine her besinden yeteri kadar beslenme en sağlıklı olan beslenmedir. Bu nedenle karbonhidratı tamamen hayatımızdan çıkarmak yerine tam tahıl kaynakları ve kuru baklagilleri tüketmek sağlık açısından önemli olacaktır. Çünkü tahıllar özellikle B1 vitamini açısından zengin besinlerdir. B1 vitamini de depresyon açısından koruyucu olması nedeniyle bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir .Bu nedenle tam buğday ekmek, bulgur, yulaf, mercimek, kuru fasulye ve nohut haftanın belirli günlerinde tüketmeye özen göstermek gerekir.
Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre Omega 3 yağ asitlerinin tüketilmesi kanserin gelişme riskini azalttığı gösterilmiştir. Bu nedenle Omega 3 yağ asit kaynağı olan balık tüketiminin hafta 2-3 kez ve özelliklede kızartma yerine buğulama veya fırında pişirilmiş şekilde olması önemlidir. Ek olarak, sızma zeytinyağı ve karışık kuruyemişlerle desteklenmiş bir Akdeniz diyeti uygulayan kadınların meme kanseri riski daha düşük olabilir. Akdeniz diyetini uygulayan kişiler, kırmızı et yerine tereyağı ve balık yerine zeytinyağı gibi sağlıklı yağları tercih ederler.
İşlenmiş gıdalardan uzak durmak: Çeşitli çalışmalarda çok miktarda işlenmiş et yemenin belirli kanser risklerini artırdığı sonucuna varmıştır. Özellikle bu kanserler arasında ön planda mide-bağırsak kanserleri gelmektedir. Kırmızı et tüketiminin bu nedenle hafta 2 günü geçmeyecek şekilde olmasına dikkat etmek gerekir. Pişirme yöntemi olarak kızartma ve kavurma yöntemi yerine haşlama ve buharda olması tercih etmek gerekir.
Şeker oranını azaltmak:
Rafine şekerler ve hayvansal kaynaklardan elde edilen yağlar da dahil olmak üzere daha az kalorili yiyecekleri seçerek daha hafif ve yağsız yemek sağlıklı kiloyu korumak açısında önemlidir. Rafine şeker özellikle vücutta insülin seviyesinin yüksekliğine ve yağ dokusunun artışına neden olması nedeniyle kanser riskini artırabilmektedir. Bu nedenle günlük aldığımız şeker oranının %5 den fazla olmamasına dikkat etmemiz gerekir.
Bağırsaklar bağışıklık sistemimiz açısından çok önemli organlardır. Bu nedenle işlevlerdeki herhangi bir bozukluk doğal olarak bağışıklık sistemimizi etkileyerek hastalıklara ve özelliklede kansere davetiye çıkarabilmektedir. Özellikle son dönemlerde yapılan çalışmalarda kanser tedavisinde kullanılan yeni ilaçlarda bile bağırsak işlevlerinin de tedavi etkisi üzerine çok önemli olduğuna vurgu yapılmaktadır. Bu nedenle kötü beslenme ve stresten uzak durulması ve yoğurt (özellikle ev yapımı) kefir gibi probiyotiklerden faydalanması bağırsak fonksiyonları açısından önemli olacaktır.
Sigara ve alkolden uzak durmak: Sigara içmek kanser dahil olmak üzere vücutta hemen hemen her organla ilgili hastalıklara yol açmaktadır. Akciğer kanserlerinin büyük bir çoğunluğu sigara nedenli olduğu bilinmesinin yanı sıra diğer nedenli akciğer kanserlerine nazaran sigara içen akciğer kanserli hastalar daha kötü seyretmektedir. Bu nedenle sigarayı bırakmak hem hastalığa karşı korunmada hem de tedavi ve hastalık gidişatında önemli iyileşmelere neden olacaktır. Pasif içicilik olarak nitelendirilen ve bulunduğumuz ortamda sigara dumanına maruz kalmamız ilerde akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Bu nedenle ev dahili olmak üzere kapalı ortamlarda sigara içiminden uzak durulması gerekir. Alkol tüketimi meme, kolon, böbrek ve karaciğer kanseri olmak üzere çeşitli kanserlerin oluşması üzerine risk oluşturmaktadır. Özellikle içilen alkol miktarı ve içilen süre artıkça bu risk daha da artmaktadır.
Bütün bu beslenme çeşitlerine ek olarak özellikle içerdiği curcumin maddesi sayesinde kanserin önlemesinde fonksiyon gösteren zerdeçal besinlerle birlikte kullanılabilir. Bunun yanı sıra son zamanlarda yapılan çalışmalarda kanser tedavisine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle yemeklerin içinde taze olarak tüketilmesi önerilir.
FİZİKSEL AKTİVİTE
Sağlıklı bir kiloyu korumak, meme, prostat, akciğer, kolon ve böbrek kanseri dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin riskini azaltabilir. Kilonuzu kontrol etmenize yardımcı olmasının yanı sıra, fiziksel aktivite tek başına meme kanseri ve kolon kanseri riskini azaltabilir. Sağlık açısından yararlı olması için haftada en az üç gün 45 dakika boyunca orta derece aerobik aktivite veya iki gün 45 dakika boyunca yoğun aerobik aktivite yapmak gerekir. Düzenli fiziksel aktivite kanserlerden korunma dışında bağışıklık sistemini artırarak mevcut kanserle de daha iyi bir gidişata neden olur. Bu nedenle hiç olmazsa günlük en az 30 dakika fiziksel etkinlik sağlık açısından çok önemli olacaktır.
GÜNEŞTEN KORUNMA
Deri kanserli erkek ve kadınlarda en sık görülen ve önlenebilen kanserlerden biridir. Güneş ultraviyole ışınları derideki hücreler üzerinde kimyasal hasarlara yol açarak kansere neden olabilmektedir. Özellikle açık cilt ve saç rengine sahip renkli gözlü kişiler güneş ışınlarına daha hassastır. Bu nedenle öğlen güneşi olarak adlandırılan güneş ışınlarının en güçlü olduğu saat 10:00 ile 16:00 arasında güneşten uzak durun. Dışarıda olduğunuzda mümkün olduğunca gölgede kalmaya dikkat etmek ve güneş gözlüğü ile geniş kenarlı şapkalar takmak yardımcı olur. Cildinizin mümkün olduğunca çoğunu kaplayan, sıkı dokunmuş, bol giysiler giymek ve daha fazla ultraviyole radyasyon yansıtan parlak veya koyu renkleri tercih etmek önemlidir. Güneşten korunmak için güneş kremi kullanmak özellikle bolca uygulamak ve her iki saatte bir veya yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık olarak yeniden uygulamak önemli olacaktır. Bronzlaşma yataklarından ve güneş lambalarından kaçınmak önemlidir. Çünkü bunlar doğal güneş ışığı kadar zararlıdır.
AŞI
Çeşitli viral enfeksiyon ajanlarının kanserle ilişkisi net bilinmektedir. Hepatit B karaciğer kanserine neden olan bir virüstür. Belli başlı yetişkinler bu virüs için risk altındadır. Örneğin cinsel olarak aktif olan ancak karşılıklı tek eşli bir ilişki içinde olmayan yetişkinler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları olan kişiler, damardan ilaç kullanan kişiler ve sağlık hizmetleri veya enfekte kan veya vücut sıvılarına maruz kalabilecek kamu güvenliği çalışanları. İnsan papilloma virüsü dediğimiz HPV rahim ağzı ve diğer genital kanserlerin yanı sıra baş ve boyundaki i kanserlere yol açabilen cinsel yolla bulaşan bir virüstür. HPV aşısı 11 ve 12 yaşlarındaki kız ve erkek çocuklar için önerilir.
İŞ VE EV DÜZENİ
İş veya ev ortamında çeşitli maddelere maruz kalmak akciğer mesane mezotelyoma lösemi başta olmak üzere çeşitli kansere neden olabilir. Bu iş grupları başında özellikle maden işçileri, petrol sanayisi, kimyasal madde kullanımının olduğu diğer sanayi grupları gelmektedir. Bu hastalıkların korunma için temel yaklaşım kişinin hastalık etkeni ile karşılaşmasının önüne geçilmeli, kişinin etkenle teması önlenmesidir. Diğer önlemler solunum yolu teması açısından kapalı ortamlarda bulunmanın minimuma indirilmesi ve koruyucu maskeler kullanılması ve etkili bir havalandırma sisteminin olmasıdır. Özellikle yalıtımda olmak üzere kullanılan çeşitli kimyasal maddeler ve gazlardan dolayı ev ortamında sık sık havalandırma çeşitli akciğer kanserleri ve mezotelyoma önlenmesi açısından önemli olacaktır.
UYKU
Uykunun insan sağlığında merkezi bir rol oynadığı iyi bilinmektedir. Vücudun bağışıklık sistemi gibi neredeyse tüm sistemleri üzerindeki etkisi mevcuttur. Araştırmalarda gecede altı saatten az uyuyan kişilerde herhangi bir nedenden dolayı ölüm riskinin ve kanser riskinin yüksek olduğunu bulunmuştur. Özellikle kolon kanserine neden olabilen polipleri ve mide kanseri tiroid ve baş boyun kanserinde kısa uyku süresiyle pozitif bir korelasyon çalışmalarda gösterilmiştir. Uyku süresi yanında uyku kalitesi de kanserde önem arz etmektedir. Bu nedenle günde en az 6 saat (9 dan fazla olmamalı) düzenli ve kaliteli uyku sağlıklı bir vücut için gereklidir.
STRES YÖNETİMİ
Kanser gelişiminde çevresel, genetik, yaşam tarzı, sosyoekonomik faktörler etkili olsa da stresin de kanser gelişme sürecinde rol aldığı düşünülmektedir Stresli bireylerde görülen daha fazla alkol-sigara tüketimi, egzersiz eksikliği, diyete dikkat etmeme ve şişmanlık, zayıf uyku ve düşük tedaviye uyum gibi yüksek riskli davranışlar kanseri tetikleyebilir. Bu nedenle stres yönetimi kanser önlemi açısından önemli olacaktır. Bu nedenle bireysel olarak stresi azaltmak için, spor, solunum egzersizi, meditasyon, biyo feedback, gevşeme, beslenme ve diyet, yakınlardan sosyal destek alma, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılma, masaj, dua ve ibadet, zaman yönetimi gibi teknikler kullanılabilir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DİĞER YÖNTEMLER
Çeşitli kanser türlerinde yapılan taramalarla ve düzenli tıbbı bakım ile hastalık erken dönemde veya kanserleşmeden tanı alınabilmekte ve tamamen şifa ile sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle Cilt, kolon, serviks ve meme kanseri gibi çeşitli kanser türleri için düzenli kendi kendine muayene ve sağlık kuruluşunda taramalar önemlidir.
YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ GAZİOSMANPAŞA HASTANESİ HAKKINDA
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi, 1992 yılında bölgenin ilk özel yataklı sağlık kuruluşu olarak 24 saat uzman hekim kadrosuyla hizmet vermeye başlamıştır. 60.000 metrekare kapalı alanı, depreme dayanıklı akıllı bina teknolojisi, 12 ameliyathanesi, 350 yatak kapasitesi ile Türkiye’de ki öncü sağlık kuruluşlarından biridir. Bünyesinde barındırdığı Organ Nakil Merkezi ve Onkoloji Merkezi ile uluslararası standartlarda sağlık hizmeti sunmaktadır. 2008 yılından bu yana ISO 9001-2008 kalite belgesine sahip olan Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi aynı zamanda JCI akreditasyonuna sahiptir.