Çanakkale'de sonun başlangıcı, 1. Anafartalar zaferi
Çanakkale Kara Savaşları sırasında, Türk tarafının 9 ve 10 Ağustos'ta Anafartalar ve Conkbayırı'nda kazandığı zaferler, müttefik karar vericileri Gelibolu'daki orduyu daha fazla desteklemekten vazgeçirdi. Bu açıdan 1. Anafartalar Muharebesi, müttefikler için Çanakkale 'de sonun başlangıcı oldu.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Tarih Uzmanı Aslıhan Kervan, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, Çanakkale Savaşları'nın 19 Şubat’ta başlayıp, 18 Mart 1915’te sonuçlanan ve donanma tarafından icra edilen boğaz muharebeleri ile 25 Nisan 1915’te başlayan ve kara ordusu tarafından icra edilen kara muharebeleri olarak 2 aşamadan oluştuğunu anımsattı.
Ağustos taarruzunun 8,5 aylık uzun ve kanlı kara muharebeleri sürecinin bir parçası olmakla beraber, müttefiklerin Çanakkale ’de oluşan düğümü çözeceğini umduğu ve tüm imkanlarını seferber ettiği, bu açıdan ayrı değerlendirilmesi gereken bir teşebbüs olduğunu anlatan Kervan, Çanakkale’deki müttefik ordusunun bu yeni taarruz için 5 tümenle desteklendiğini ve böylece Gelibolu Yarımadası'ndaki müttefik kuvvetlerinin sayısının neredeyse 2 katına çıkarıldığını bildirdi.
Kervan, ağustos taarruzunun asıl amacının Arıburnu bölgesindeki Anzak Kolordusu'nun Kocaçimentepe - Conkbayırı hattını ele geçirip, boğaza doğru ilerlemesi olduğunu belirterek, ağustos taarruzu planının bir parçası olan Anafartalar çıkarmasının ise bu taarruzun asli operasyon alanına destek vermesi yanında yarımadanın kuzeyindeki kuvvetlere kışı geçirecekleri bir üs oluşturması gerekçesiyle yapıldığın dile getirdi.
Anafartalar Körfezi'ne çıkarma başlıyor
Aslıhan Kervan, bu amaçlarla Anafartalar Körfezi'ne 6 Ağustos'tan itibaren bir kolordu seviyesinde kuvvet çıkarıldığını bu esnada Anafartalar 'daki Türk birliklerinin toplam mevcudunun ise neredeyse 1 alay kuvvetinde olduğuna işaret etti.
Kervan, 5. Türk Ordusu'nun ağustos taarruzunun, 25 Nisan çıkarmalarını andıran, asli ve tali operasyonlarla örtme harekatlarını kısa sürede çözdüğünü, gerçek taarruzun nereye yapılacağını kısa sürede anladığını söyledi.
Anafartalar'daki kuvvetlerin Saros Grup Komutanlığı'ndan 2 tümenle desteklendiğini ve kuzey bölgesindeki tüm kuvvetlerin tek elden yönetilmesi için Anafartalar Grup Komutanlığı'nın oluşturulduğunu aktaran Kervan, şöyle konuştu:
''1. Anafartalar Muharebesi, bu kuvvetlerin Anafartalar Ovası'ndaki ilk karşılaşmasıdır. Anafartalar çıkarması, 9. İngiliz Kolordusu tarafından yapılmıştır. Çıkarma, Anafartalar Körfezi’nin içine ve güneyindeki kumsallara gerçekleştirilmiştir. 6 Ağustos 1915 akşamı saat 22.00 sularında Anafartalar'da karaya ilk olarak 11. Tümen çıkarılmıştır. 11. İngiliz Tümeni karşısında Anafartalar'da toplamda 3 bin kişilik kuvvete sahip Anafarta Mıntıka Kumandanlığı bulunmaktaydı. Anafartalar Mıntıka Komutanlığı mevcudunun azlığı ve örtmesi gereken arazinin büyüklüğü dolayısıyla, kıyılar ve kıyılardaki yükseltileri takım ve posta kuvvetinde birliklerle gözetlerken, asli seviyedeki kuvvetini geride toplu halde tutmaktaydı. Çıkarmayı fark eden kuvvetler derhal 5. Türk Ordusu karargahını haberdar etmişti. Karşısındaki sayıca çok üstün düşman kuvvetlerine karşı zayiat verdirerek kuzeyde Gelibolu Jandarma Taburu Kireçtepe'ye, Bursa Jandarma Taburu ile kalan birlikler Kanlıköprü Deresi'ne doğru geri çekilmişti.''
İngiliz ilerlemesi durdurulmak istendi
Tarihçi Kervan, 5. Türk Ordusu'nun Anafartalar çıkarmasının esas sebeplerini çok hızlı bir şekilde tespit edip, Saros bölgesindeki 12 ve 7. tümenleri Anafartalar'a hareket ettirerek, buradaki İngiliz ilerlemesini durdurmak istediğini ifade etti.
Saros bölgesinde, Bolayır kıstağı civarından harekete geçen alayların hızla yola çıkarıldığını, bu esnada Anafartalar Grup Komutanlığı kurularak, Gelibolu Yarımadası'nın kuzeyindeki tüm Türk kuvvetlerinin tek elden yönetilmesinin amaçlandığını aktaran Kervan, ''7 Ağustos 1915 günü çıkarmasını tamamlayan 11 ve 10. İngiliz tümenleri kuzeyde Kireçtepe, güneyde Damakçılık Bayırı arasındaki hatta doğuya doğru ilerlerken, Saros bölgesinden harekete geçen birlikler yetişene kadar düşman kuvvetlerini oyalamaya çalışan Türk birlikleri de İsmailoğlu Tepe'ye kadar geri çekilmişti. Türkler, Conkbayırı-Kocaçimen hattındaki Türk kuvvetlerinin yoğunluğu sebebiyle ve Anafartalar’da karaya çıkan düşman birliklerinin bu bölgedeki taarruzu desteklemesine engel olmak amacıyla ilk aşamada yönünü Anafartalar bölgesine çevirmişti.'' dedi.
Kervan, buraya çıkarma yapan düşman kuvvetlerinin, Kireçtepe, Tekke Tepe ve Kavak Tepe yükseltilerine hakim olmadan, Sarıbayır harekatından önce durdurulması gerektiğinin anlaşıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Kocaçimen Tepe'yi emniyete alıp, buradaki Anzak Kolordusu'yla Anafartalar'a çıkan İngiliz birliklerinin birleşmesini engellemek de Türk tarafının diğer bir gayesiydi. Müttefik ordusunun ilerleyişinden memnun olmayan Akdeniz Seferi Kuvvetleri Komutanı General Ian Hamilton, Anafartalar Körfezi'nde karaya çıkmış, birlik komutanlarıyla bizzat görüşerek, ordunun bir an evvel ovanın doğusundaki hakim yükseltilere doğru hücuma geçmesini emretmişti. İngilizler, 9 Ağustos sabahı taarruz etmeye karar verdi. Bolayır'dan 7 Ağustos sabaha karşı yola çıkarılan Türk kuvvetleri ise söz konusu tepelerin doğusunda toplanmıştı. 5. Türk Ordusu Komutanı Müşir Liman von Sanders Paşa ise bu kuvvetlerin bir an evvel deniz doğrultusunda taarruza geçirilmesini emretmişti. 12 ve 7. Türk tümenlerinin deneyimli komutanları ise çok kısa sürede ağustos sıcağında, 40 ila 55 kilometre arasında yol kat etmiş askerin taarruzdan bir müddet dinlendirilmesini istemekteydi. Sonuç olarak Türk kuvvetleri de taarruzun 9 Ağustos sabahına alınmasını kararlaştırdı.''
Komuta Albay Mustafa Kemal'e teslim edildi
Aslıhan Kervan, 5. Türk Ordusu'nun 8 Ağustos gecesi Anafartalar Grup Komutanlığı'nda bir değişiklik yaparak, komutayı ilk günden itibaren Arıburnu bölgesinde muharebe yöneten Albay Mustafa Kemal'e teslim ettiğini söyledi.
1. Anafartalar Muharebesi'nin, 9 Ağustos 1915 günü, sabaha karşı 04.00 sularında, Türk taarruzuyla başladığını, muharebenin en kuzeyde Kireçtepe’nin denize ulaşan yamaçlarından, Azmak Deresi’nin güneyinde, Kazlar Çayırı’na ve Damakçılık Bayırı’na değin neredeyse 9 kilometrelik, oldukça geniş bir cephede vukuu bulduğunu aktaran Kervan, ''Bu geniş cephede Anafartalar Grup Komutanlığı'nca komuta edilen 12 ve 7. tümenler, Bursa ve Gelibolu seyyar jandarma taburları, müttefiklerce 6 Ağustos’tan itibaren karaya çıkarılmaya başlanan 11 ve 10. tümenlere ek olarak 8 Ağustos akşamı karaya çıkarılmaya başlanan 53. Tümen de dahil toplamda üç tümenle karşılaşmıştır. Türk kuvvetleri 12. Tümen’in taarruzuyla Yusufçuk Tepe’yi ele geçirmiş, bu bölgeyi almak isteyen İngilizlerin sürekli taarruzları ağır zayiata rağmen Türk askerlerince durdurulmuştur.'' diye konuştu.
Kervan, 7. Tümen'in ise Damakçılık Bayırı’nda tuttuğu İngilizlerin Kocaçimen Tepe ’ye ilerlemesini ve Anzak Kolordusu’yla birleşmesini engellediğini belirterek, şöyle devam etti:
''12 ve 7. tümenin yaptığı taarruzlarla İngilizler geriye çekilmişti. Sürpriz ve hız faktörünü kullanıp müttefik askerlerden önce taarruza geçen Türk kuvvetleri, İngiliz ilerleyişini Kireçtepe’de Arslantepe-Projektör tepe, merkezde Yusufçuk Tepe-Sülecik hattında durdurmuştu. 7. Tümen cephesinde ise büyük fedakarlıklarla 2 alay komutanının şehadeti neticesinde İngilizler Damakçılık Bayırı’nda durdurulmuştu. Böylece Anafartalar’a çıkan müttefik kolordusunun Kocaçimen Tepe’deki Anzak harekatına destek vermesi ve bu 2 kolordunun birleşmesi engellenmişti. Bunun üzerine Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal Bey, Anafartalar’daki zaferden memnun olarak taarruzu durdurmuş, Conkbayırı’ndaki Anzak ilerleyişine son vermek için yönünü buraya çevirmişti.''
''Anafartalar Kahramanı'' Mustafa Kemal
Kervan, 10 Ağustos’ta Conkbayırı'nda kazandığı zaferle müttefiklerin tüm umutlarını suya düşüren Albay Mustafa Kemal'in bu tarihten sonra kendisini Türk milletine tanıtan ''Anafartalar Kahramanı'' unvanıyla anıldığını bildirdi.
Türk tarafının, 9 ve 10 Ağustos’ta Anafartalar ve Conkbayırı’nda kazandığı zaferlerin, müttefik karar vericileri Gelibolu’daki orduyu daha fazla desteklemekten vazgeçirdiğini vurgulayan Kervan, ''Moral ve motivasyonunu kaybeden müttefik ordusu, ağustostan tahliyeye kadar olan süreçte yarımadadaki varlığını korumaktan başka bir amaçta olmamış, muharebeler mevzi muharebesine dönmüştür. Bu açıdan 1. Anafartalar Muharebesi, müttefikler için Çanakkale’de sonun başlangıcı olmuştur.'' ifadesini kullandı.
Haber : MEHMET BAYER