Ato Başkanı Baran: Maçlar Gün Işığında Oynansın, Işıklı Reklam Panoları Gece Yarısından Sonra Kapatılsın
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa başta olmak üzere dünyada enerji krizini tetiklediğini belirterek tasarruf çağrısında bulundu. Liglerde gece oynanan maçların gün ışığına çekilmesini ve ışıklı reklam panolarının gece yarısından sonra kapatılmasını öneren Baran, mesai saatlerinin de gün ışığına uygun hale getirilebileceğini vurguladı. Su tasarrufuna da mecbur kalınmadan başlanılması gerektiğini belirten Baran, "Kullandığımız enerji için döviz ödediğimizi, suyun ederinin ise para değil hayat olduğunu unutmamalıyız” dedi.
ATO Başkanı Gürsel Baran, bugün yazılı bir açıklama yaparak enerji ve suda tasarruflu kullanım, gıdada ise israftan kaçınılması çağrısında bulundu. Baran’ın açıklaması şöyle:
“ENERJİ VE SU TASARRUFU KONUSUNU ELE ALMAMIZ GEREKİYOR: Rusya-Ukrayna savaşından sonra baş gösteren enerji krizine karşı Avrupa ülkeleri tasarruf önlemlerine yöneldi. Soğuk kışa hazırlanan Avrupa kıtasında ülkeler, kendi şartlarına göre önlemler almaya başladı. Bizim ülkemizde enerji temini konusunda herhangi bir risk yok, ancak enerji kaynaklarını ithal ettiğimizi, karşılığında döviz ödediğimizi unutmamamız gerekiyor. Küresel ısınma, ülke farkı gözetmeksizin herkesi etkiliyor, gıda temini konusunda risk oluşturuyor. Tüm bu durumları dikkate alarak bizim de enerji ve su tasarrufu konusunu hem bireysel hem de kamusal düzlemde ele almamız gerekiyor. Gıda israfının önüne geçilmesi için de Emine Erdoğan Hanımefendi’nin ‘Sıfır Atık’ projesinin uygulamasına ağırlık verilmeli.
ALMANYA, FRANSA’DA ALINAN ÖNLEMLERE BENZER TEDBİRLERİMİZİ HAYATA GEÇİRELİM: Almanya ve Fransa’da, bina-heykel aydınlatmalarının, geceleri ışıklı reklam panolarının çalıştırılmasının yasaklanması, klima kullanan dükkanların kapılarının kapalı tutulması gibi bir dizi tedbir hayata geçirildi. Ülke olarak bir enerji kriziyle karşı karşıya değiliz, ancak tasarruf yapmak için de kriz olmasını beklememiz gerekmiyor. Almanya, Fransa’da alınan önlemlere benzer tedbirlerimizi hayata geçirelim.
KULLANDIĞIMIZ ENERJİ İÇİN DÖVİZ ÖDEDİĞİMİZİ UNUTMAMALIYIZ: 18 milyona yakın doğal gaz abonesi var. Vatandaşların tasarrufu olağan davranış haline getirmesi ve iş yerleri ile konutlarda dış cephe yalıtımı ve ısı izolasyonları gibi tedbirler alması gerekir. Su kullanımı asgari seviyeye indirilmeli. Kullandığımız enerji için döviz ödediğimizi, suyun ederinin ise para değil hayat olduğunu unutmamalıyız.
ÜLKEMİZDE DE HER GÜN YAKLAŞIK 5 MİLYON EKMEK İSRAF EDİLİYOR: Rusya-Ukrayna savaşı, buğday ve ayçiçeği yağı ithal eden ülkeler için endişe oluşturdu. Küresel ısınma ve siyasi gerginlikler, gıda üretimi ve temini fiyatlarını tüm dünyanın gündemine soktu. Birleşmiş Milletler raporlarında, küresel açlıktan etkilenen kişi sayısının 800 milyonu aştığı yer alıyor. Ülkemizde de her gün yaklaşık 5 milyon ekmek israf ediliyor. Öte yandan, meyve ve sebze üretimimizin yaklaşık yarısı, üretimden tüketime kadar gelen zincir içerisinde heba oluyor. Vatandaşları gıda israfından kaçınmaya davet ediyorum.
MAÇLAR GÜN IŞIĞINDA OYNANSIN: Türkiye’de dünyadaki gelişmeler paralelinde önlemler alınması, olası riskleri bertaraf etmede etkili olabilir. İş yerlerinin gece çalıştırılan ışıklı reklam panoları gece yarısından sonra kapatılabilir. Mağaza vitrinleri gece yarısından sonra kapatılabilir. Kamu binalarının gece aydınlatmaları kapatılabilir ya da sensöre dönüştürülebilir. Liglerde gece oynanan maçlar gün ışığına çekilebilir. Çalışmayan elektrikli aletler prizlerden çıkartılabilir. Sokak aydınlatmaları solar enerjiyle kullanılabilir hale dönüştürülebilir. Ulaşımda toplu ulaşım tercih edilebilir. Mesai saatleri gün ışığına uygun hale getirilebilir. Işıklı reklam panoları ve led ekranlar kapatılabilir. Mantolama ve dış cephe izolasyonları yapılabilir. Kullanılan elektrikli cihazların tasarruflu modelleri tercih edilebilir. Bina çatılarına güneş enerjisi panelleri konulmasına ilişkin teşvikler verilebilir. Yeni nesil bataryalar kullanılarak daha az su tüketimi teşvik edilebilir. Evlerde geleneksel temizleme yöntemleri daha az su ve enerji tüketimi sağlayacak şekilde dönüştürülebilir.
ENERJİ KRİZİ YEŞİL DÖNÜŞÜM İÇİN FIRSAT: Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji kaynaklarındaki fiyat artışı, yeşil dönüşüme geçiş açısından fırsat olarak değerlendirilebilir. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünya ülkeleri, bir yandan enerji kaynakları açısından hesaplanmayan bir krizle karşı karşıya iken diğer yandan iklim değişikliğinin sonuçlarını ağır biçimde yaşıyor. Kısa vadede çözümü beklenmeyen bu sorunların gelecek nesillerimiz için risk oluşturmayı sürdürmemesi için enerji kaynakları ve gıda alanında dışa bağımlılığı en aza indirecek şekilde yeşil dönüşümü uygulamaya geçirmek gerekiyor. Kaçınılmaz biçimde yaşanacak ve her ülkenin değişik oranlarda etkileneceği enerji krizi yeşil dönüşüm için fırsat olarak değerlendirilmeli, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla enerji arzı güvenliği, doğru politika ve planlamayla tarım alanında kendi kendine yeten ülke konumuna gelmesi hedeflenmelidir.”