Kalp durmasından kurtulma şansı nedir?
Yerli ve yabancı filmlerde, dizilerde kalbi duran insanları hayata döndürmek son derece başarılı ve kolay bir şey olarak gösteriliyor. Kalbi duran kişiler çok çabuk iyileşiyor ve hayata döndürüldükten sonra hemen konuşuyorlar. Oysa gerçek hayatta bu durum çok daha kolay değil. Hepimizin ailesi ve yakın çevresinden insanların, tanıdığımız birçok ünlünün ani kalp ölümü ile aramızdan ayrıldığına tanık olmuşuzdur. Bunların çoğuna ‘kalp krizi geçirmiş, ölmüş’ deniyor; oysaki aslında olan şeyin doğru isimlendirmesi ‘ani kalp ölümü’. Kalp krizi elbette buna neden olan, önemli ve sık karşılaşılan durumlardan biri.
Kalp durması sonrasında temel yaşam desteği bilginiz ve/veya bir defibrilatöre hemen erişiminiz yoksa; 112 aracılığı ile tıbbi destek gereken hızda sağlanamadı ise hastanın hayatta kalma oranı maalesef hızla düşer. Akılda tutulması gereken bir diğer husus, yalnızca belirli kalp ritmi türlerinin şoklanabildiğidir.
Yani bir dizi izlerken hastanın monitöründe düz bir çizgi ve doktorun onlara şok verdiğini görürseniz, senaryoda iyi bir tıbbi destek alınmadığını gösterir; çünkü ‘asistol’ denen kalp elektrokardiyografisinin düz çizgi gösterdiği bir kalbe şok verilmez.
Memorial Bahçelievler Hastanesi’nden Kardiyoloji ve Kardiyovasküler görüntüleme uzmanı Dr. Özge Özden , kalp durması ve bu konuda alınması gereken erken önlemler hakkında şu bilgileri verdi:
ANİ KALP DURMASI NEDİR?
“Ani kalp durması, kalbin normal şekilde çalışmasını sağlayan elektriksel sisteminde oluşan bir bozukluk nedeni kalbin atmasının ani olarak durması demektir. Kişinin nefes alışverişi durur ve tamamen bilinçsiz hale gelir. Acil müdahale yapılmadığı koşullarda ölüm ile sonuçlanır. Bu durumda yapılabilecek şeyler, bu konuda bilgili ve eğitimli kişilerin acilen CPR’a başlaması, varsa otomatik eksternal defibrilatör (OED) ismi verilen cihazları kullanmak ve çok hızlı bir şekilde 112’den yardım istemektir. Hastanın hayatta kalması ancak böyle sağlanabilir.
Ani kalp ölümü tüm dünya için oldukça ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bu konuda aslında yanlış olan ve düzeltilmesi gereken bir kavram kargaşası mevcut: ‘Ani kalp ölümü ile kalp krizi aynı şey değil’. Kalp krizi kalbi besleyen koroner arterlerde değişik mekanizmalarla oluşan kritik darlık veya ani tıkanmalar sonucunda genelde göğüs ağrısı, sırt ağrısı, çene ve boyuna, kollara yayılan ağrı, terleme, huzursuzluk hissi, nefes darlığı, çarpıntı hatta bayılma gibi durumlarla birlikte görülebilen ciddi bir medikal acil durumdur. Evet, ani kalp ölümünün ‘sebeplerinden biridir’. Vurguladığım gibi sebeplerinden biridir, çünkü ani kalp ölümüne neden olabilecek çok geniş bir tıbbi durum listesi yapılabilir. Kalp kasını etkileyen genetik hastalıklardan, akciğere pıhtı atmasına; göğüs duvarına alınan ciddi travmalardan, elektrolit bozukluklarına birçok sebep olabilir altta yatan.
KALP DURMASI SIRASINDA NELER OLUR?
Kalp durması sonrası, kalbin görevlerini yerine getirememesi ile oksijenli kan, başta beyin olmak üzere hiçbir organa iletilemez. Kalp durması temel olarak 2 şekilde olabilir. Birincisi, kalbin elektriksel olarak tamamen durması olan ‘asistoli’ durumudur, şoklanabilir bir ritm değildir ve kalp masajı gerekmektedir. Diğeri ise ‘ventriküler fibrilasyon’ dediğimiz ölümcül, kaotik ritm bozukluğudur ve şoklanabilir bir ritimdir.
Havaalanı gibi OED’lerin olduğu bir yerde isek, kişi gerçekten şanslı demektir. Bu cihaz doğru şekilde kullanıldığında, fibrilasyonu tanıyıp uygun şoku verecektir. Her 2’si de zamanında müdahale edilmediğinde ölümle sonlanacaktır. Bu noktada en önemli şey bir kişinin mutlaka 112’ye haber vermesi olacaktır.
ACİL VE UYGUN TIBBİ MÜDAHALE İLE HAYATTA KALMAK MÜMKÜN
Alışveriş merkezlerinde, okullarda veya işyerlerinde, hayatın neresinde olursak olalım ani kalp durması birinin başına gelebilir. Ve bu noktada mümkün olan en kısa sürede ritmi eski haline getirmek gerekmektedir.
Ani kalp durması için acil müdahale, yukarıda da vurguladığım gibi CPR ve OED adı verilen bir cihazla kalbe şok verilmesini içerir ve yine yukarıda vurguladığım gibi tüm bunlar olurken bir kişinin mutlaka 112’ye haber vermesi çok kritiktir çünkü hızlı ve uygun tıbbi bakım ile hayatta kalmak mümkündür.
OED’lerin bu denli hayat kurtarıcı olması gerçeği, bu cihazların yaygınlığının artırılmasının ani kalp ölümü sonrasında hayatta kalım şansını artıracağının çok açık bir kanıtıdır.
ZAMAN NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Zaman oldukça kritiktir çünkü; kalp durursa başta beyin olmak üzere vücudun hiçbir yerine yaşam için gereken oksijen gidemez. Uygun müdahale konusundaki süre uzadıkça geri dönüşümsüz hasarlar ortaya çıkacaktır ve tabi kısa sürede hiçbir müdahale yapılmaz ise kişi ölecektir.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR
Kalp hastalığı riskini artıran her şey doğal olarak ani kalp durması riskini de artırabilir. Bunlar arasında ailede koroner arter hastalığı öyküsü olması, erkek cinsiyete sahip olmak, sigara içmek, yüksek kan basıncının olması, dislipidemi denen kolesterol düzeylerindeki değişik anormallikler, obezite, diyabetes mellitus (şeker hastalığı), hareketsiz ve stresli bir yaşam tarzına sahip olmak sayılabilir.
Ani kalp durması riskini artırabilecek diğer durumlar ise şunlardır:
Daha önce ani kalp durması yaşamış olmak veya ailede ani kalp ölümüne neden olacak genetik hastalıkların olması, değişik kalp kası hastalıkları, daha önce geçirilmiş kalp krizi, değişik kalp ritmi sorunları, kalp yetmezliği, kokain veya amfetamin gibi uyuşturucular kullanmak, düşük potasyum kalsiyum veya magnezyum seviyeleri, obstrüktif uyku apnesi adı verilen uyku bozukluğu, akut veya kronik böbrek hastalığı.
NE ZAMAN DOKTORA GÖRÜNMELİ?
Sizde de aşağıdaki belirtiler ani olarak başlarsa 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ya da doktorunuzu arayın:
Göğüs ağrısı, sırtta yırtılma hissi gibi bir ağrı
Çarpıntı, baygınlık hissi veya bayılma
Ani başlayan hızlı veya düzensiz kalp atışları
Nefeste açıklanamayan ani hırıltı
Ani nefes darlığı
Ani baş dönmesi
ANİ KALP ÖLÜMÜ NASIL ÖNLENİR?
Genel sağlıklı yaşam kuralları aslında ani kalp durmasına karşı alınacak önlemleri de oluşturmaktadır. Bunların arasında sağlıklı beslenme, doktorumuzun önerdiği şekilde sıklıkta ve yoğunlukta egzersiz yapma, düzenli genel sağlık kontrolleri yaptırma, sigara veya tütün kullanmama, fazla alkol tüketiminden kaçınma, ideal kiloda kalma, kan basıncını ve kolesterolü kontrol altında tutma, kalp hastalıkları ile ilgili düzenli kontroller yaptırma, düzenli uyuma ve stresten uzak durmaya çalışma olarak sıralanabilir.”