İbnülemin Mahmud Kemal İnal kabri başında anıldı

İbnülemin Mahmud Kemal İnal kabri başında anıldı

Ömrünü öğrenmeye, öğretmeye, ilme adayan yazar ve koleksiyoner İbnülemin Mahmud Kemal İnal vefatının 65. yılında kabri başında yad edildi. Merkezefendi Mezarlığı'nda gerçekleştirilen anma programına İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ile akademisyenler, yazarlar ve sevenleri katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda dualar edildi ve Mahmud Kemal İnal'ın kabrine su döküldü. Kültür tarihçisi ve yazar Dursun Gürlek, AA muhabirine yaptığı açıklamada "Büyük tarihçi, edebiyatçı, sohbet şeyhi, üstadımız Mahmud Kemal İnal'ın bugün Hakk'a yürüyüşünün 65. yılı." dedi. İnal'ın "Semere-i hayat hayırla anılmaktır" ifadesini çokça tekrarladığını anımsatan Gürlek, "Kendisi hayırlı bir insan olduğu, hayırlı eserleri yazdığı için, mal varlığını da hayırlı kurumlara bıraktığı için hayırla anılan önemli şahsiyetlerden biridir." değerlendirmesini yaptı. - "Eserleri kaynak olarak kullanılmaya devam ediyor" Gürlek, "Yeni nesillere en kıymetli eserlerini bırakan Mahmud Kemal İnal, Osmanlı sadrazamlarını, son asrın Türk şairlerini son hattatları, son musikişinasları anlatan çok güzel eserler yazdı. Bu eserler kaynak olarak hala kullanılmaya devam ediyor." diye konuştu. İnal hayattayken babasından kalan Mercan'daki konakta tarih ve edebiyat sohbetleri ile musiki fasılları yapıldığını aktaran Gürlek, "O devrin alimleri, şairleri, mutasavvıfları, yazarları bu sohbetlere, bu fasıllara katılıyorlardı. 24 Mayıs 1957'de vefat edene kadar bu sohbetler ve fasıllar devam etmiştir. Ayrıca zengin kütüphanesini de 1953'te İstanbul Üniversitesine bağışlamıştı." ifadesini kullandı. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, "Vefa hayattır, unutmak felakettir diye söylüyoruz. Hatırlayanların, hatırlayanları olur. Bir milleti millet yapan geçmişi ve geleceğiyle bir bütünlük arz etmesidir." dedi. Yılmaz, İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ın kendine has kimliği ve kişiliğiyle son devrin yetiştirmiş olduğu büyük bir İstanbul münevveri olduğu; musikişinaslara, hattatlara, devlet adamlarına ve yakın tarihe dair yazdıklarının bugün de bütün araştırmalarda temel kaynaklar olarak kullanıldığı bilgisini verdi.