,, ,
Ahmet Yaman
Köşe Yazarı
Ahmet Yaman
 

Bulaşık Dolaşık İşler

Dağınık bir mutfağın ortasında, “Bu mutfakta yemek yapılır mı” diye içinden geçiren bir aşçının kafa karışıklığını yaşıyoruz. Soğan sarımsağa, biber şekere, un yağa karışmış. Elini attığın her yerde bulaşık dolaşık işler…   Dolaşık işler çözülür bir şekilde de bulaşık işler hem kirli hem yağlı. Eline bulaşsa yüzüne değer, yüzüne bulaşsa gözüne girer… Toplumun her bir bireyinin bir diğerinden farkı kalmamış bu konuda. Yaşı, eğitim düzeyi, toplumsal statüsü ne olursa olsun herkes payını almış bu bulaşıklıktan.   Yeni nesil bu konuda daha donanımsız ve yalnız. Teknolojik ürünleri ve onların getirdiği gayri ciddi modernimsi yaşantıyı temelsiz bir şekilde önlerinde buldular. Telefon, tablet, bilgisayar; bunlarla zihin ve kalp dünyalarına akan küresel ağlar…   Önceki nesiller bu etkilere kapalıydı, yani daha avantajlıydı. Küresel bazda ortaya çıkan fikir, sanat akımları ve ideolojilerin ya da sapkınlıkların yayılımı uzun zamanlara yayıldığı için bir genç olgunlaşana dek çok tümüyle iliklerine sirayet edemiyordu, sirayet etse dahi çok fazla ilerlemeden bir büyüğü, bir kitap ya da bir arkadaş vasıtasıyla etkisi azaltılıyordu.   Günümüz gençliği bu konuda atalarının hiç olmadığı kadar yalnız. Bir öğretmen gözüyle baktığımda her bir gencin gözünde, sözünde, yüzünde bu ifadeyi çok net bir şekilde görebiliyorum. Umut ışığının söndüğü o yüzlere ufak dokunuşlar yapsak da solgunluğa derman olabildiğimizi düşünmüyorum. Bizimle geçirdikleri kırk dakikanın sonunda bile koridora koşup telefonun, tabletin sularında yüzmeye başlıyorlar. Boğulduğunun bile farkında olmadan dalıp gidiyorlar sanal ağlar denizine…   Suçlu aramak değil derdim, sadece kendi kendime hayıflanıyorum. Belki hepimiz suçluyuz belki de hiçbirimizin suçu yok. Ama sorumluluklarımız olduğu kesin. Öğretmek ve eğitmek gibi güzel, ama zor bir sorumluluk. Eğitimin temeli dediğimiz ailede başlayan bir sorumluluk…   “Çocuklar asi oldu, gençlik söz dinlemiyor” gibi onları suçlayıcı cümlelerle bu sorumluluktan kurtulamayız. Hele onları suçlamak haddimiz bile değil. Onlar bizim çocuklarımız, yani bizim eserimiz. Kendimizin maruz kalmadığı bu zor hallerde onları bu cümlelerle yalnız bırakmak insafsızlık olur. O kadar savunmasızlar ki bunun farkında bile değiller. Sosyal medyanın verdiği gazla kendilerini dev aynasında görüyorlar ve bu özgüvenle her yere dalıyorlar. Daldıkları her yer bulaşık, çıkacakları tüm yollar dolaşık.   Bilgi kirliliğinin çevre kirliliğinden fazla olduğu bu çağda keşke çocuklarımızı sokaktaki çamurların ortasında oynamaya döndürebilsek keşke. Keşke bulaşık bilgilerden soyutlayıp da ellerini tekrar toprağa ve çamura bulayabilsek…   11. 01.2023 Ahmet YAMAN
Ekleme Tarihi: 13 Ocak 2023 - Cuma

Bulaşık Dolaşık İşler

Dağınık bir mutfağın ortasında, “Bu mutfakta yemek yapılır mı” diye içinden geçiren bir aşçının kafa karışıklığını yaşıyoruz. Soğan sarımsağa, biber şekere, un yağa karışmış. Elini attığın her yerde bulaşık dolaşık işler…

 

Dolaşık işler çözülür bir şekilde de bulaşık işler hem kirli hem yağlı. Eline bulaşsa yüzüne değer, yüzüne bulaşsa gözüne girer… Toplumun her bir bireyinin bir diğerinden farkı kalmamış bu konuda. Yaşı, eğitim düzeyi, toplumsal statüsü ne olursa olsun herkes payını almış bu bulaşıklıktan.

 

Yeni nesil bu konuda daha donanımsız ve yalnız. Teknolojik ürünleri ve onların getirdiği gayri ciddi modernimsi yaşantıyı temelsiz bir şekilde önlerinde buldular. Telefon, tablet, bilgisayar; bunlarla zihin ve kalp dünyalarına akan küresel ağlar…

 

Önceki nesiller bu etkilere kapalıydı, yani daha avantajlıydı. Küresel bazda ortaya çıkan fikir, sanat akımları ve ideolojilerin ya da sapkınlıkların yayılımı uzun zamanlara yayıldığı için bir genç olgunlaşana dek çok tümüyle iliklerine sirayet edemiyordu, sirayet etse dahi çok fazla ilerlemeden bir büyüğü, bir kitap ya da bir arkadaş vasıtasıyla etkisi azaltılıyordu.

 

Günümüz gençliği bu konuda atalarının hiç olmadığı kadar yalnız. Bir öğretmen gözüyle baktığımda her bir gencin gözünde, sözünde, yüzünde bu ifadeyi çok net bir şekilde görebiliyorum. Umut ışığının söndüğü o yüzlere ufak dokunuşlar yapsak da solgunluğa derman olabildiğimizi düşünmüyorum. Bizimle geçirdikleri kırk dakikanın sonunda bile koridora koşup telefonun, tabletin sularında yüzmeye başlıyorlar. Boğulduğunun bile farkında olmadan dalıp gidiyorlar sanal ağlar denizine…

 

Suçlu aramak değil derdim, sadece kendi kendime hayıflanıyorum. Belki hepimiz suçluyuz belki de hiçbirimizin suçu yok. Ama sorumluluklarımız olduğu kesin. Öğretmek ve eğitmek gibi güzel, ama zor bir sorumluluk. Eğitimin temeli dediğimiz ailede başlayan bir sorumluluk…

 

“Çocuklar asi oldu, gençlik söz dinlemiyor” gibi onları suçlayıcı cümlelerle bu sorumluluktan kurtulamayız. Hele onları suçlamak haddimiz bile değil. Onlar bizim çocuklarımız, yani bizim eserimiz. Kendimizin maruz kalmadığı bu zor hallerde onları bu cümlelerle yalnız bırakmak insafsızlık olur. O kadar savunmasızlar ki bunun farkında bile değiller. Sosyal medyanın verdiği gazla kendilerini dev aynasında görüyorlar ve bu özgüvenle her yere dalıyorlar. Daldıkları her yer bulaşık, çıkacakları tüm yollar dolaşık.

 

Bilgi kirliliğinin çevre kirliliğinden fazla olduğu bu çağda keşke çocuklarımızı sokaktaki çamurların ortasında oynamaya döndürebilsek keşke. Keşke bulaşık bilgilerden soyutlayıp da ellerini tekrar toprağa ve çamura bulayabilsek…

 

11. 01.2023

Ahmet YAMAN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Salih18
(16.01.2023 18:10 - #197)
Ebeveynler olarak çocuklarımıza zaman ayırmak mecburiyetinde, çocuklarla bire, bir vakit geçirmek zorundayız yoksa çocuk kendi bildiğine!
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.