09 Şubat 2023 Perşembe Jubiter günündeyiz. Son olarak Vesta’nın Sheat Yıldızı ile olan kavuşumunu ve Neptün ile Ay arasındaki sert açıdan bahsederek doğal felaketlerin yaşanabileceğini yazmıştım ki, depreme uyandık. 2022 tutulmaları Boğa-Akrep burçları ile KAD(boğa)-GAD(Akrep) olduğundan deprem vb doğal felaketler uzunca bir süre gündemimizde olacak. Danışanlarıma bunları yazmıştım. 2025’e kadar da bu etkiler devam edebilir. Bunun dışında sel felaketleri, volkanik patlamalar, toprak kaymaları, tsunami, kuraklık, böcek istilaları, salgın hastalıkları da olabilir. Çünkü kutuplar yer değiştiriyor. Yavaş yavaş da olsa bir müddet sonra (yıllar sonra) kutuplar yer değiştirmiş olacak. Bu doğa olayının tamamlandığını insanlık görür mü bilmiyorum? Çünkü hem uzun sürecek hem de bunu yaparken doğal felaketleri beraberinde getirecek. Devinim yapıyor, Dünya’mız da bir canlı. Şöyle düşünün; ‘sabah kalktık esnedik ve biraz da bu tarafa yatayım’ dedik. Dünya bu devinimi yaparken doğal olaylar meydana geliyor ve gelecek. Biz de buna göre bir yaşam stratejisi geliştirmek zorundayız. Depremden bugüne kadar geçen sürede depremin sadece bahsi geçen şehirlerde olmadığını tüm vatandaşlar olarak depremin ülke yönetiminde çoktan olduğunu ancak enkazın üstü örtüldüğünden bunu göremediğimizi anlamış bulunuyoruz. Ülkemiz haritasında Pluton 8.evde konumlanmış. Ülke yönetimindeki üst makamları gösteriyor. Normalde bunu gösteren Güneş’tir. Ancak günümüzde Güneş’i arka planda yöneten ve kuklaya çeviren de Pluton olmuş. Pluton, Hades ile kavuşumda. Tüm çürümüş kokuşmuş ne varsa siyaset adına, ilke, ahlak, demokrasi, hak, özgürlük, adalet, BİRLİK, BERABERLİK… hepsi artık kokuşmuş ve Pluton’a yapışmış. Hala ayrımcılığın peşinde, kendi yıkılmış ve kokuşmuşluğunu enkaz haline gelmişliğini saklamaya çalışıyorlar. İnsanlar can derdindeyken hala ince hesapların peşinde neyin üstünü örtmeye çalışıyorlar anlaşılmış değil. Bir an önce orada bulunulması gereken asker, afad vd yardımlar neden bu kadar geç gitti ve hala giden yardımlar insanlara ulaştırılamadı?  anlaşılır gibi değil. Rahmetli bir siyasi lider “bunlar bakkal dükkanı bile işletemez” demişti. Allah gani gani rahmet etsin. Bu ülke daha önce deprem yaşamamışçasına bu ne iş bilmezlik, beceriksizlik anlaşılır gibi değil. Depremde vefat edenlere Allah rahmet etsin, mekanları cennet olsun. Geride kalan bizler de kahrımızdan öleceğiz. ÜLKE YÖNETİCİLERİ size soruyorum “SİZ, BİZİMLE ALAY MI EDİYORSUNUZ ?” Sosyal medya kısıtlaması nedir? Amacınız ne? Siyaset yapmanın zamanı mı? İnsanlar birbirleri ile nasıl koordine olacak? Yakınlarını nasıl bulacak? Doğru haber alma imkânı bile çok sınırlı. İmar affını bir kenara koyun, okul, hükümet binası, hastane, askeri bina bunlar nasıl yıkılır? İmar affı ne demek? OHAL neden kademeli değil de bir anda üç ay geldi? Bir insanın tek bildiği inşaat yapmak ve onu satmak ise onu yapsın. Ama kişisel boyutta. İnsanlar sevdikleri işleri yapsınlar; ticaret seviyorsanız ticaret yapın ama kendi ürettiklerinizi satın, ülke toprağını değil. Vaaz vermeyi seven imam olsun mesela. Hayat kurtarmak isteyen doktor olsun. Her şeyin değerinin çok çok üstünde zamlanması, astronomik rakamlarda daire kiraları ve satışlarının olması !!!!????? İnsanların dayanacak gücü kalmadı sabırla seçim gününü bekliyorlardı. Hala da öyle. Ortada bir afet var ve yapılacak tek şey, anında afet bölgesine intikal yapılması. Afad; organizasyon konusunda eğitimli değil mi? Değilse neden var? Yol bozuksa askeri helikopterler var. Örneğin, 30 lu gruplar halinde organize olunur, kimi arama kurtarma, kimi çadır kurar, kimi yemek-su dağıtır, kimi giyecek, kimi battaniye vb bu kadar basit Afad ve diğerleri; gelen yardımları ayrıştırma ve ulaştırma konusunda organizasyon eksikliği içinde. Bunun nasıl yapılacağının hazırlığı neden daha önce yapılmıyor. Bir de bunları nerede yapacaklar. Her yer yıkım halinde, alan yok. Bu konuda da sınıfta kaldınız. Olası Marmara depreminde, dip dibe binaların olduğu büyük şehirde insanlar evinden çıkabilse kaçacakları yer yok. Binalar üstlerine devrilir. Sağlam mı? Kim bilir? Bu deprem bize yeni binaların yıkıldığını gösterdiğine göre, deprem yönetmeliğine uygunluk da masal olmuş. Ay, terazi burcunda; halkın canı burnunda dengede kalmaya çalışıyor. Halk “Peygamber sabrı” ile sınanıyor şu anda. Çünkü önceliğin “can” kurtarmak olduğunun bilincinde. Her kesimden insan bir tek amaç için kenetlenmiş durumda. Eskisi gibi. Ayrıştırmanın olmadığı herkesin kardeşçe yaşadığı eski günlerdeki gibi. O günler de gelecek inşaalah. Az kaldı. Utanmanın arsızlığın hırsızlığın sonu gelecek. Yıkılmayan binalar yapılacak. Süsleyip püsleyip lüx bina adı altında değerinin çok fazlasında satılmayacak, sağlam bina olarak değerinde satılacak. İnsanlar mezar değil yuva satın alacaklar. Bir ülke asla hırs, intikam, kin, nefret, küçük hesaplar ile yönetilemez. İyi ki varsınız sivil toplum kuruluşları ve VATANDAŞLAR. İyi ki varsınız Biz birlik ve beraberlik içinde olduğumuz müddetçe kimse bizi yıkamaz. “YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE” (N.H.Ran-Rahmetle) Karma Astrolog / Zeynep Aşcı