Yoksulluk derinleşiyor, kalıcı hale geliyor.
Kadın yoksulluğu, çocuk yoksulluğu, yaşlı yoksulluğu, genç yoksulluğu her zamankinden daha fazla artıyor!
Ülke ekonomisi büyüyor ama bu durum halka yansımıyor. Vatandaş elektrik ve doğalgaz faturalarının altında eziliyor. Enflasyonun yükü yoksulların sırtında. Halkın alım gücü eriyor, başta temel gıda maddeleri olmak üzere ihtiyaçların karşılanmasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Peki bu durum herkes için geçerli mi? Tabii ki değil. Küçük bir kesim bu süreçte servetlerine servet katarken, büyük bir kesim her geçen gün derin yoksulluğa sürükleniyor.
1 Eylül itibarıyla elektrik ve doğalgaz konut tarifelerine %20, sanayide %50 fiyat artışı yapıldı. Kısacası, bu kış yine çok zor geçecek!
TÜRK-İŞ Araştırması’nın 2022 Ocak-Ağustos ayı sonuçlarına göre, açlık ve yoksulluk sınırı her geçen ay yükseliyor. Açlık sınırı asgari ücreti aşıyor!
Tablo 1. TÜRK-İŞ “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” Araştırması (Ocak-Ağustos 2022)
Tam bu minvalde, 1977 tarihli Cem Karaca & Dervişan imzalı albümde yer alan “Yoksulluk Kader Olamaz” şarkısından birkaç satır paylaşmak istiyorum:
Açlıktan verem olana bal ye diyorlar
Yoksulluk kader olamaz, kader değildir
Ben vatandaş Ahmet'im, evkafta memur
Ay sonuna yetmiyor evdeki kömür
Bir kilo et seksen lira, tadını unuttum
İnsan gibi yaşamanın adını unuttum
Devlet baba borç içinde, sabret diyorlar
Sen de bakkala, kasaba borç et diyorlar
Ben onurlu insanım, boyun eğemem
Alacaklı ver deyince ödün veremem
Yoksulluk kader olamaz, kader değildir
Yoksulluk kader olamaz, kader değildir
Sonuç olarak, Türkiye’de gelir dağılımındaki eşitsizlik sorunu yoksulluğu da beraberinde getiriyor. Daha kapsayıcı bir ekonomik büyüme için gelir dağılımında adalet sağlanmalı, kadınların işgücüne tam katılımına ilişkin yapısal önlemler bir an önce alınmalı ve kayıt dışılık engellenmeli.
Ezcümle, yoksulluk kader olamaz!