Bütün felaketler olmasa da çoğu felaketlerin üstesinden geldik. Maraş deprem enkazının da üstesinden geleceğiz.
Peki sonra?
17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra ne olduysa, bir benzeri olacak gene.
O zaman konan ek vergileri hala ödemeye devam ediyoruz.
Gelen dünya kadar yardımın nerelere gittiğini ise bilmiyoruz. Maraş depremi sonuçlarına bakarsak doğru tahmine yaklaşırız sanırım.
Açgözlü, us dışı, bilim dışı, Hak ve Hakikat düşmanı kişilik ve kafalardan uzaklaşılmadan hiçbir felaketin üstesinden gelemeyiz. Sadece kendimizi kandırırız.
Böylesi zatlar yaşamımızdan uzak tutulacak.
Sorumlulara soru sorulacak.
Yetkililer hesap verecek.
Yurttaş, doğal afetlerden dolayı Yüce Yaradan'ı suçlamaktan vazgeçecek.
Maraş Depremi sonrasındaki kurtarma çalışmaları sırasında ülkemizde daha önce görülmemiş bir takım gelişmelere tanık olduk. Enkaz başında biriken kalabalıkların arapça slogan attıklarını gördük. Toplu olarak tekbir atan gruplar bu şekilde arama ve kurtarma çalışmalarını baltaladılar.
Deprem bölgesi üzerinde yaşadıklarını bile bile hiç bir önlem almayanlar, önlem almaya çalışanları kâfir olmakla suçlayanlar, enkaz başında tekbir atmayı yeğlediler.
Profesyonel arama-kurtarma elemanı olmasam da 50 yaşıma kadar birçok arama ve kurtarma işine amatörce katıldım.
Birçok can ve mal kurtarılmasına aracı ve tanık oldum.
Hiç birisinde böylesi arapça sloganlar atmadım.
Atıldığını da görüp duymadım.
Gençlik çağlarımda, kimi siyasal toplantılarda,
"Ya Allah, Bismillah, Allahü Ekber" diyerek arapça sloganlar attığım zamanlar oldu. Ancak, o günleri düşündükçe derin bir pişmanlık duygusuna giriyorum. Hatta kendime çok sinir oluyorum.
Tekbir - Allahü Ekber, arapça bir slogandır.
Yüce Yaradan'a yakarmak ve onu ululamak değildir.
Tekbir arapçada kebirleme-büyükleme demek.
Allahü ekber ise "Allah en büyüktür" anlamında arapça bir tümcedir.
Böylesi bir tümceyi araplar kurabilir. Böylesi bir sloganı araplar atabilir.
Bir Türkler ise;
"Ulu Tanrı, en büyüktür." deriz de bunu enkaz başında, siyasal parti toplantılarına gırtlak patlatırcasına bağırmayız.
Enkaz başında arapça slogan, toplumumuzun araplaşma sürecinde ne denli yol aldığının acıklı bir göstergesidir.
Unutulmasın ki Türklük, araplara yedirilmiyecektir.
Hiç bir mazeret ve bahane Türklüğün, araplaştırılmasına sebep olamaz.
Ne mutlu TÜRK olabilene,
Ne mutlu TÜRK kalabilene,
Ne mutlu TÜRKÜM diyebilene…