“Kayda değmek”, “kayda değer olanı kaydetmek” ve “yaşama kayıtsız kalmamak” ...
İşte gazeteci dediğimiz kişi ve kişilik bu kavramlar etrafında biçimlenen bir yaşama eyedir.
Gazeteci haber yaparken ve yazarken aynı zamanda adlandırma ve kayıtlandırma yapar.
Kişileri, olayları ve olguları kendi perspektifinden ve objektifinden adlandırıp tanımlayıp kayıtlandırır.
Adlandırmanın insanın varoluşundaki yeri, hiçbir şeye benzemez.
Bazen kimi hayvanlara özel adlar vererek onları da insansı bir kimliğe sokarız.
İneğe “sarıkız”, öküze “kocabaş”, köpeğe “karabaş” gibi adlar veririz. Ancak, onları, insan olarak aramıza almayız.
Hayvanı insandan ayıran adım, adlandırmanın açtığı uçurumdur aslında.
İlk bakışta varlığı ve ağırlığı yokmuş gibi görünse de adlandırmanın değeri, kestirilemeyecek kadar büyüktür.
Bilim, teknik, sanat… Hiç birisi adlandırma olmadan kendini var edemez ve geliştiremez.
Adlandırmak, kayıtlandırmaktır.
Kayıtlandırmak, var etmektir. Varlığın önkoşulu, kayıtlı olmaktır.
Çocuk doğduğunda, ilk önce ad verirsiniz, sonra nüfus kütüğüne kaydettirirsiniz. İşte hukuki varlık, bundan sonra başlar. Bu dünyadaki her türlü yasal hak ve sorumluluklar işte bu adlandırma ve kayıtlandırma işleminden sonra başlamıştır. Nüfus kütüğüne kayıt ettirilmemişseniz, fiilen var olsanız da hukuken yoksunuzdur.
Arşivleme ve dokümantasyonun, bilim, teknoloji ve medeniyetin oluşum ve gelişiminde son derece yaşamsal bir önemi ve değeri vardır. Tek bir kavram ile belirtmek gerekirse “Kayıtlılık” insanlığın gelişim ve ilerlemesinde sanılanın tersine inanılmaz bir etki ve katkıya sahiptir. Kayıt tutmak, bilgiyi saklamak, korumak, bilgi birikimi sağlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak, “Kayıtlılık” ilkesi kapsamında yürür ve insanlık bugünkü seviyesine ancak “Kayıtlılık” ilkesine göre yapılan arşivleme, belgelendirme, deftere, kütüğe ve kitaba kayıt etme şeklinde yapılan çalışmalar sonucunda gelebilmiştir. Arşivleme ve dokümantasyon son zamanlarda artık dijital teknolojilerin gelişmesi ile birlikte artık sanal ortama taşınmıştır.
Bu bağlamda, gazetecilik mesleği de bilim, teknoloji ve medeniyetin gelişmesine etki yapıp katkı sunan bir niteliğe eyedir. Gazeteci, bir toplum yaşamında kayda değer olayları haber yaparak, yazılı ve görsel kayıt araçları ile kayda geçirerek, bilgi ve belge olarak arşivlenip saklanmasını sağlar. Bu şekilde gazeteci, hem güncel bilginin yayılıp etki üretmesini sağlarken hem de gelecek kuşaklara da önemli bir bilgi hazinesi aktarır. Gazeteci, kayda değer olay ve olguları kaydederek kendisi de kayda değer bir niteliğe bürünür. Gazeteci, yaşama ayna tutarken geleceğe de ışık tutmuş olur.
Güzel bir ad, sağlam bir kayıt, güçlü bir varlık: İşte Gazetecilik
Cesurhan TAŞ
KGK-Yaygın Medya Meclis Sekreteri