Kabir sözcüğü; Arapça "gebere" (قَبَرَ) fiilinden türetilmiş olup gizlemek, saklamak anlamındadır. İsm-i mekân haliyle “makber” şeklinde ölen insanların gömüldüğü yer için kullanılmaktadır.
Türk diline ayrıca "gebermek" şeklinde de uyarlanıp alınmıştır.
Mezar sözcüğü de arap dilinde ism-i mekân olup ziyaret edilen yer anlamındadır. Bu sözcük Arapça "za'r" (زار) fiilinden türetilmiştir. Ölülerin gömüldüğü yer anlamında değil, ziyaret edilmeye değer herhangi bir yer anlamındadır.
Türk Dil Kurumu, ölen insanların gömüldüğü yer anlamına gelmek üzere “gömüt" sözcüğünü türetmiş olsa da bu sözcük halk arasında pek tutmamıştır. Türklük, arapça söz ve sözcükleri alıp kendine mal edinmek zorunda değildir. Türk dilinin sondan eklemeli yapısı, sonsuz sayıda yeni sözcüğü, yapım ve çekim ekleri ile türetmeye olanak sağlar. Kaldı ki Türkiye dışındaki Türk lehçeleri ve ağızları bize bu konuda son derece yararlı kapılar açmaktadır.
Türkiye dışındaki Türk lehçe ve ağızlarını da inceleyerek değerlendirdiğimde fiziksel bedenin yerleştirildiği son yer, son mekân anlamında "sonjay"/ "сонжай" sözcüğünün daha anlamlı olacağını düşünüyorum. Kabir, makber, mezar, gömüt yerine “sonjay” sözcüğünü öneriyorum. “Gömüt” sözcüğünü insan dışındaki canlıların gömüldüğü yerleri belirtmek için kullanmayı yeğlerim. Çok sevdiğimiz bir atın ölmesi durumunda atın konduğu yere “gömüt” diyebiliriz. Ya da aşağılık gördüğümüz insan formundaki canlıların gömüldüğü yerler için de “gömüt” sözcüğünü kullanabilir. Söz gelimi, Türkistan coğrafyasını yakıp yıkan ve Türklere kötülüğü, zorbalığı ve zulmü ile öne çıkan arap Kuteybe için “Kuteybe’nin Gömütü” diyebiliriz.
Sonsuzluğa yürüyen iyi bir insan için "Ruhu şat, orunu uçmak, sonjayı ışık olsun" şeklinde Tanrı'ya yakarabiliriz.
Diğer yandan, “sonjay” taşlarına yazılacak metinlere iyi şeyler yazmak gerekir. Sonsuzluğa yürümüş kişinin en önemli niteliklerini anlatan etkileyici sözcükler kullanmak, gelecek yüzyıllara bırakılan ve tarihe düşülen notlar olacaktır. Bu notlar, aynı zamanda tarihi belge konumuna gelecektir.
Sonjay taşlarındaki arap alfabesi ile yazılmış ibare ve ifadeleri okuyabiliyorum. Bunun bana bir faydası var mı?
Elbette ki "sıfır fayda" diyemem. Kimi sonjay taşlarındaki tarihi bilgiler Hakikate ışık tutabiliyor. Ancak, ezici çoğunlukla sonjay taşlarında güzel sözler yok. Hiçbir not düşülmemiş.
Zararı ne peki? Zararı da yok. Yarar-zarar karşılaştırması yaptığımda, bugünümü ve geleceğimi derinden etkileyen bir yeteneklilik ya da yeteneksizlik durumu görmüyorum kendimde.
Ancak, uzayın derinliklerini, astronomi sayesinde gördükçe ve öğrendikçe bilgisizliğime kahroluyorum. Başka gezegen ve yıldızları okuyamadığıma çok üzülüyorum. Gelinen noktada; sonjay taşlarını değil, milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki göktaşlarını okuyabilecek insanları yetiştirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Dünyayı ve evreni okuyamayan insanların, sonjay taşlarını okumalarının ne anlamı ve önemi olabilir ki...