17-18 Eylül 2022 tarihinde Bergama' da uluslararasi Çepni Barış Festivali düzenlendi. Izmir Büyükşehir Belediyesi ve Bergama belediyesinin destek verdiği   festivale farklı illerden çok sayıda  dernek katıldı. Festivali duzenleyen dernekten davet gelince davete icap etmek üzere  yola düştük.   Festivale Garbikaraağac Yörük Türkmen Derneği üyesi Dr. Volkan  Kaplan ile birlikte katıldık.   Festivalde Kültür Eski Bakanı Namık  Kemal Zeybek Türk kültürü konulu bir konferans verdi. Çepni boyu hakkında bilgilerin verildiği festivalde halk müziği  sanatçıları  Ayse Karaçam, Nebi Yaşar, Deniz Türkan ve Özlem Özdilli, Hüseyin Turan yeraldı.   Renkli görüntülerin yaşandığı,  Bergama ve yakın  çevrede  yaşayan  Çepni boyu mensuplarının yeraldığı iki gün süren  festivale Bergamalılar yoğun ilgi gösterdi. Festival etkinlikleri akşamüstü başlayınca cumartesi ve pazar günü Bergamayı gezme fırsatı bulduk. Bergama çarşısı bizim Kaleiçi  çarşısının andırıyor. Bir kapalıçarşı  özelliği taşıyor. Ahilik ve  bedesten çarşı  kültürü hala yaşıyor.  Bergama'nın girişinde nefes alan tarih ifadesini okudum. Acaba ne demek  istiyorlar diye düşünerek Bergama'ya girdim. Bergama çarşısını, tarihi Bergama evlerini, camileri, hamamları ve Bergama müzesini  görünce bu sözü biraz anlamaya başladım.  Ve haklı bir söz.  Bergama müzesi modern müzecilik anlayışına uygun duzenlenmiş.  Arkeolojik eserlerle etnografik eserleri yanyana getirmiştir.  Bergama halılarından, yaşam kültüründen  izleri bünyesinde  barındırıyor.  Arkeolojik eserler ise eşsiz örnekler barındırıyor.  Bölgede çok  sayıda antik kent olunca çok  sayıda eser müzede yer alıyor. Hele bir su perisi heykeli var ki anlatmaya söz yetmez mutlaka gidip  görmelisiniz.   Bergama içinde   Kızıl  avlu adı verilen incilde adı  gecen yedi kiliseden biri var. Pişmiş toprak kızıl  yapı  taşı  kullanıldığı icin kızıl avlu denmiş ancak doğru  adı Serapion tapınağı. Aslan başlı taşıyıcı sutun görevi  yapan bir mermer heykel,  bulunan yazıtlar, kilise olarak özellikleri tarihi ve mimari açıdan çok önemli olduğunu gösteriyor. Tüm dinlerden bir parça görmek mümkün.  Yapının bir kulesi şu an Kurtuluş camii olarak kullanılıyor.   Asklepion antik kenti ayakta kalmış ve meraklı ziyaretçileri bekliyor.  Modern tıbbın ve eczacılığın merkezi olan ve antik çağın en büyük sağlık yurdu olan Bergama Asklepion’u, İ.Ö. 4 yy’de sağlık tanrısı Asklepios’a adanarak yapılmış ve İ.S. IV. yüzyıla kadar ünlü bir tedavi merkezi olarak etkinliğini sürdürmüştür. Bergama'nın en yüksek  noktasında ise Pergamun Akropolis antik kenti bulunuyor. Kente ulaşım için teleferik sistemi kurulmuş.  Ancak oldukça pahalı olduğunu düşünüyorum.  Akropolis antik kenti de arkeolojik açıdan çok önemli bir kent. Yüksek yer bize savunma amaçlı seçildiğini söylüyor. Dağ kentleri deprem açısından  da güvenlik sağlıyor.  Burada üzücü bir husus var. Buradan Berlin"e koca bir yapı  kaçırılmış.   Bergama Zeus Sunağı ya da Zeus Altarı, günümüzde Bergama olarak anılan antik Pergamon şehrinde Pergamon Krallığı'nı yöneten Attalos hanedanı tarafından MÖ 2. yüzyılda yaptırılmış anıtsal dinsel bir yapıdır. At nalı biçimdeki yapı Bergama Akropolü üzerinde bulunur. 35,64 m genişliğinde 33,4 m derinliğindedir. Yapının ön tarafında bulunan merdivenler 20 mt genişliğindedir. Bu boyuttaki bir yapı nasıl kaçırılır akıl alır değil.  Festival sayesinde Bergama'yı iki gün boyunca gezebildik. Kentin çok etkiliyici olduğunu söyleyebilirim.  Görmeyenler icin en az iki gün ayırmalarını öneririm. Bergama köftesini tatmanızı, zeytinyağı ve bereketli tarım ürünlerinden almanızı öneririm.  Iki gün Bergama için bana yetmedi. Yaylaları, köyleri, iç  mahallelerini görmek  icin Bergama'ya yine gitmek gerekiyor.