Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitim ve çalışmayı gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı unvanın adıdır.
Teknisyenlik, teknikerlik, mühendislik, mimarlık, doktorluk, avukatlık, öğretmenlik, esnaflık, çiftçilik bir meslektir. Bir mesleğe sahip olmak için uzun yıllar eğitim, stajlar, çıraklıklar gerekir. Bir mesleği olan kişiler sanayi, hizmet, sağlık, eğitim, tarım gibi sektorlede çalışırlar, üretime katkıda bulunurlar.
Ülkemizin şu an en önemli ihtiyacı üretim ve üretilen malın ihraç edilmesi yoluyla ülkenin gelirinin arttırılmasıdır. Bilişim sektöründen markalaşmaya yapacak daha çok işimiz vardır. Kullandığımız pek çok ürünün ithal olması cari açığın en büyük sebebidir.
Üretim yetersiz olunca önümüze dağ gibi bir işsizlik sorunu ortaya çıkmaktadır. İşsizim diyen gençlere meslek, sanat olarak koli taşı, kuryelik yap diyenler maalesef gençliği ve insanlarımızı harcamaktadırlar. Yabancı marketlerde çalışan ucuz iş gücü olmak, koli koli Çinden veya başka ülkelerden gelen ürünleri kargo ile taşımak insanımızı, ülkemizi bir yere götürmez. Gençlerimizi meslek sahibi yapmaz. Bizim, gençliğin taşıdığı kolinin içindeki ürünleri üretecek yapıyı kurmamız ve insanları gerçek anlamda meslek sahibi yapmamız şarttır .
İş ve meslek ayrı kavramlardır. Her iş kutsal ve değerlidir ama gençliğin motosiklet kazalarında harcandığı ve geleceği olmayan işlerle uğraşması durumunda gençler sadece bir süre oyalanmaktadır.
Meslek liseleri üretim için ilk basamaktır.
Özel sektör eliyle olmuyorsa Devlet eliyle milyarlarca dolar vererek satın aldığımız ürünlerin ülkemizde üretilmesi ve ihracı olmadan cari açığın kapanması koca bir hayaldir.
Geçmişte Türkiye Sümerbank gibi fabrikalar, devlet üretme çiftlikleri gibi örnek uygulamalarla sanayileşmeyi, tarımsal ilerlemeyi başarmıştır.
Bugünde her alanda üretimi, markalaşmayı teşvik etmeli ve ileri teknoloji gerektiren bilgisayar, cep telefonu, yazılım, araç kartları, araç beyinleri gibi katma değeri yüksek ürünleri üretmeli ve ithalat zincirini kırmalıdır. İşte ancak o zaman gerçek anlamda ekonomik bağımsızlık sağlanabilir. Toki ile devlet eliyle sosyal konutlar yapilabiliyorsa sanayileşme ve üretim için de örnek işler yapılabilir. Gençlerimizin ancak üretime yönelik eğitilmesi ve meslek okulları ile muasır medeniyet yolunda yürümek mümkün olabilir.
Doç.Dr. Devrim Alkaya
Inş.Yük.Müh.& Kamu Yöneticisi