İnsanı aldatmaya yönelik ,hakikatleri gizlemek ve üzerini örtmek için yapılan manipülatif politik ters algı mühendislik çalışmalarıdır.
Gerçekleri ters-yüz ederek, yalan-yanlış bilgileri kontrolünde olan görsel,yazılı ve sosyal medya marifetiyle ; insanların beyinlerine enjekte etmek suretiyle,akıl ve dimağ melekesinin perdelenmesi ve özgür düşünce yetisinin felç edilmesidir.
Olgular hilafına yapılan ters algılarla,
hayatın gerçek şartlarından koparılıp,
sanal bir alemde yaşamaya mahkum edilen toplumlar; hür ve sağlıklı düşünemediği için,çoğu zaman doğru tercih ,teşhis ve tespitlerde bulunamaz,aidiyet duyduğu tarafı eleştiremez ve sorguluyamazlar.
Dolaysıyla,hakikatların doğal iz
ve yansımalarını bertaraf ederek,toplumda sağlıklı bir kanaat oluşmasına engel olmak ;
haksız bir politik fayda ve toplumsal destek sağlasa da, bu durum;
insan fıtratına,ülkenin birliğine,geleceğine
ve gelişimine adeta vurulmuş bir darbe gibidir.
Toplumu ters algılarla kutuplaştıran ve ötekileştiren siyasi aktör ve bunlara teşne olanların, kirli-yalan politik bir yolu tercih etmeleri ,toplumda psikolojik-sosyolojik bakımdan bazı davranış bozukluklarına,şiddetli politik çatışmalara ve değerler yozlaşmasına da neden olur.
Sorumluluk bilinciyle hareket etmeyen bu tip siyasi aktör ve figürler ;
mukadder olan ibretlik kötü akibetlerini manipülatif metotlarla geciktirseler de asla değiştiremezler..!
Çünkü,o süslü- yaldızlı ambalaj açılinca,
ters algılarla parlatılmış içi boş söylemlerin tam aksine olan ;
doğru ve gerçekleri yansıtan acı tablo tüm yönleriyle ortaya çıkar.
Maddi, manevi,ve ahlaki değerlerle ilgili, telafisi zor olan tahribat ve savrulmanın boyutları da net olarak görülür.
Cari-reel yaşam endeksleri ışıgında ,
kötü gidişatı ve olumsuz hayat şartlarını yaşayarak öğrenen hedef kitle; politik hipnotizenin etkisinden çıkar ve aldatılmış olduğunu idrak eder.
Daha sonra da, doğal refleksleriyle hareket ederek gerçeklerle yüzleşir ve toplumsal çöküş ile ahlaki savrulmanın müsebbibi olan siyasilerden bunun hesabını günü geldiğinde mutlaka sorar.
Çünkü,
"Hakikatların ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır."
" Güneş balçıkla sıvanmaz ."
Hakikat ışığı;
aklın ve özgür düşüncenin önündeki tüm sis perdelerini kaldırır.
Dolayısıyla ;
ulusal hayatiyete haiz stratejik ve hassas veriler dışında ,her alandaki doğru bilgiye ulaşmanın önü mutlaka açılmalı, yönetimde adalet ,şeffaflık, liyakat ve dürüstlük esas olmalıdır.
Aldanmamak için;
Cezbedici politik söylem ve tavırların ambalajından ziyade , özüne, muhtevasına ve hakikatine odaklanmalıdır.
Siyasi aktör ve figürlerin ,
sadece söz, nutuk ve vaadlerine değil,
aynı zamanda icraatları,
yaşam biçimi,davranışları,
karakteristik özellikleri,
yeterlilik,tutarlılık,inandırıcılık ,
güvenebilirlik gibi vasıflarla ,ilim ve bilim zemininde siyasi,sosyo-ekonomik ve benzeri reel yaşam endekslerine de bakılmalı ve de mukayese edilmelidir.
İnsan ve toplum,
hakikatlar ve doğru bilgiler ışığında ;
daha sağlıklı tercihlerde bulunabilir,
meselelere ortak çözüm ve çareler üretebilir,
isabetli kararlar verebilir ve hep birlikte; yaşama,yükselme,gelişme ve güzel bir gelecek inşaa etme iradesini yansıtabilir.
Saygılarımla...