Hava kararmak üzere ve ben deli dolu bir garip düşünce içerisinde, ellerim cebimde hoyratça geziniyorum. Kafam bulutlu, aslında karma karışık bulutlu ama yine de alttan almaya çabalıyorum. Birçok şeyi alttan aldığım gibi…
Üşümek ile birlikte yanmanın hazzını yaşıyorum; gerçi, öyle her kula nasip olmaz ama işte bizim de nasibimizde böylesi bir durum var, elden bir şey gelmiyor.
Bedenim tir tir titrerken, bütün iç organlarım; bilhassa yüreğim, alev alev yanıyor.
Sanki de düşüncelerimi pus, yanaklarımı ise buz tutmuş ve ben bilinçsiz bir şekilde attığım her adımın kavgası içerisinde çaresizce geziniyorum.
Hesapsız akşamlarımın bedelini ödüyorum dercesine, kendime kabarık bir deste küfür savruluyor dudaklarımın arasında; ne soğuk umurumda aslında, ne de cayır cayır yanan yüreğim.
Neyin umurumda olduğunu bile unuttum bu akşam.
Biliyor musun babam! Ben sensiz kaç olgunluk devresi atlattım, kaç feleğin çemberine çomak salladım. Kırılmaz denilen zincirleri kendime hal hal eyledim de of bile diyemedim babam.
Akşamların karanlığından kaçarken, etrafta hep ışığım olan seni aradım, hep senden bir işaret bekledim ama korktuğum hep benim başımda kaldı be babam.
Derlerdi de hiç inanmazdım, meğer ne kadar da doğruymuş. Babasız evlerde akşamlar çok erken geliyormuş.
Ve
Bitmeyen gecelerin şafak bekçisi kesilen sabahları, gelmez oluyormuş ya babam.
O yüzden sen “hoşça kal” deyip gittiğinden bu yana benim karanlığımın ışığı hiç olmadı ki…
Ben hep korktum akşamların sensizliğinden.
Bu arada biliyor musun? Senden sonra dizlerimin yaraları da hiç iyileşmedi.
Yaşıma dahi bakmadan kaç köşe başında kendimce çocuksu oyunlar oynayıp, babam gelecek ve biz beraber eve gideceğiz diye hüzünlenip ağladığımın sayısını bende unuttum.
Hatırlamıyorum bile.
Hem olgunlaşmanın gereği buymuş, derler ya erkek adam ağlamaz…
Halbu ki babası olmayan adamlar hep ağlar.
Benim ağladığım gibi...
Hani benim babam yok ya, hani bugün çıkıp gitmişti ya buralardan, hani bir daha dönmedi ya ve beni babasız bıraktı ondandır ağlamalarım.
Ondandır, boynumu bükerek babası olan bütün çocukları kıskanışım.
Üşümem ondandır belki de.
Biliyor musunuz?
Bugün benim babasız kalışımın yıl dönümü,
Siz bugün hiç babasız kaldınız mı?
Hakan Dikmen
Anasayfa
Yazarlar
Hakan Dikmen
Yazı Detayı
Bu yazı 1358 kez okundu.
Üşümem ondandır…
Hava kararmak üzere ve ben deli dolu bir garip düşünce içerisinde, ellerim cebimde hoyratça geziniyorum. Kafam bulutlu, aslında karma karışık bulutlu ama yine de alttan almaya çabalıyorum. Birçok şeyi alttan aldığım gibi…
Üşümek ile birlikte yanmanın hazzını yaşıyorum; gerçi, öyle her kula nasip olmaz ama işte bizim de nasibimizde böylesi bir durum var, elden bir şey gelmiyor.
Bedenim tir tir titrerken, bütün iç organlarım; bilhassa yüreğim, alev alev yanıyor.
Sanki de düşüncelerimi pus, yanaklarımı ise buz tutmuş ve ben bilinçsiz bir şekilde attığım her adımın kavgası içerisinde çaresizce geziniyorum.
Hesapsız akşamlarımın bedelini ödüyorum dercesine, kendime kabarık bir deste küfür savruluyor dudaklarımın arasında; ne soğuk umurumda aslında, ne de cayır cayır yanan yüreğim.
Neyin umurumda olduğunu bile unuttum bu akşam.
Biliyor musun babam! Ben sensiz kaç olgunluk devresi atlattım, kaç feleğin çemberine çomak salladım. Kırılmaz denilen zincirleri kendime hal hal eyledim de of bile diyemedim babam.
Akşamların karanlığından kaçarken, etrafta hep ışığım olan seni aradım, hep senden bir işaret bekledim ama korktuğum hep benim başımda kaldı be babam.
Derlerdi de hiç inanmazdım, meğer ne kadar da doğruymuş. Babasız evlerde akşamlar çok erken geliyormuş.
Ve
Bitmeyen gecelerin şafak bekçisi kesilen sabahları, gelmez oluyormuş ya babam.
O yüzden sen “hoşça kal” deyip gittiğinden bu yana benim karanlığımın ışığı hiç olmadı ki…
Ben hep korktum akşamların sensizliğinden.
Bu arada biliyor musun? Senden sonra dizlerimin yaraları da hiç iyileşmedi.
Yaşıma dahi bakmadan kaç köşe başında kendimce çocuksu oyunlar oynayıp, babam gelecek ve biz beraber eve gideceğiz diye hüzünlenip ağladığımın sayısını bende unuttum.
Hatırlamıyorum bile.
Hem olgunlaşmanın gereği buymuş, derler ya erkek adam ağlamaz…
Halbu ki babası olmayan adamlar hep ağlar.
Benim ağladığım gibi...
Hani benim babam yok ya, hani bugün çıkıp gitmişti ya buralardan, hani bir daha dönmedi ya ve beni babasız bıraktı ondandır ağlamalarım.
Ondandır, boynumu bükerek babası olan bütün çocukları kıskanışım.
Üşümem ondandır belki de.
Biliyor musunuz?
Bugün benim babasız kalışımın yıl dönümü,
Siz bugün hiç babasız kaldınız mı?
Hakan Dikmen
Ekleme
Tarihi: 30 Ekim 2024 - Çarşamba
Üşümem ondandır…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.