Bu hafta sonu seçime gidiyoruz…  Seçim öncesi ve sonrası vaziyetleri iyi okumak ve değerlendirmek için zaman son derece dar…  Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması ve uygulanmakta olan ekonomi politikasının değiştirilmeyeceğine ilişkin açıklamalar piyasaları kötu etkilemeye devam ediyor.  Çarşamba günü açıklanan Merkez Bankası kararı ardından bir anda herkes bütün kredi limitlerini kaybetti, açık kredi limitleri kayboldu ve artık piyasalarda kritik bir dönemin soğuk rüzgârları esiyor. Kaos ve krize yönelik beklenti seçim öncesi ekonomiyi ne kadar etkiler kısa zaman içerisinde göreceğiz. Ancak verilere bakacak olursak durum pek iç açıcı görünmüyor. Şimdiden uyaralım…  Halkı panik ve kaosa sürüklemek gibi bir niyetimiz yok ancak etkin değerlendirmeler yaparak halkı aydınlatmak suretiyle hazırlanan planları göz önünde tutarak sorgulamak bizlerin görevi. Bu doğrultuda açık bir manipülasyon ile karşı karşıyayız, karmaşadan faydalanmak isteyen çıkar odaklarının yine kendi menfaatleri doğrultusunda büyük kazanımlar elde ederek kaçmalarına müsaade etmemeliyiz.   Çarşamba günü yapılan açıklamaların puslu havanın sisi olarak düşünecek olursak fırtına çok yakın diyebiliriz. Pazartesiden itibaren atılan adımların geri dönüşü olmayan bir ekonomik kriz ile birlikte kaosa dönüşmesinden endişeleniyorum. Seçim öncesi piyasaların karışması demek paradan para kazanan rantiyecilerin işbaşında olduğunu gösterir. Bu durumda bizler ne yapmalı varlıklarımızı nasıl korumalıyız? Merkez bankası rezervleri ne durumda? Uzmanlar Dolar ve Euro artışı gün gün beklediğine göre böyle bir rezerv yok… Devletin kasası boş…  Bu durumda kimler kurban edilecek, kimler zarara uğrayacak sizce? Düşünsenize banka hesabınızda bugün paranız var ertesi gün yok! Bunun sorumlusu kimler olur? Peki, biz bugüne kadar ne söyledik… Devletin kaynak problemi yok, kaynakların doğru dürüst ve erdemli kullanılmaması sorunu var dedik… Asıl olan bu gidişatta sistem kimin için çalışıyor, bunu çok net sorgulamalıyız!  Özellikle Ziraat Bankası eski Genel Müdür yardımcısının 20 saat önce “Merkez Bankası net döviz rezervi 12 Mayıs 2,3 milyon dolar,  29 Mayısta ise sıfır” şeklinde bir açıklama yaptı. Merkez Bankası’nın net döviz rezervinin de 21 yılın en düşük seviyesine gerileyerek sıfıra yaklaşmış olması, dolar kurundaki artışın önüne geçmeyi zorlaştırıyor açıklamaları sizce bir tesadüf mü?  Piyasalarda yaşanan son gelişmeler; borsa, dolar, Euro ve altın fiyatlarının gidişatı vahim görünüyor…  Seçim öncesindeki hafta muhalefetin kazanacağına ilişkin anket sonuçlanın satın alarak yükselen Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri geçen hafta orta lama yüzde 6,13, altının gram satış fiyatı yüzde 1,66 değer kaybederek yatırımcısını üzdü. Aynı sürede dolar/TL yüzde 1,04, Euro/TL ise yüzde 0,07 değer kazandı. BIST 100 endeksi, en düşük 4.405,99 ve en yüksek 4.700,0 ı puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 6,13 azalarak 4.501,73 puandan tamamladı. Son olarak kaçınılmaz bir son olan ekonomik dar boğazdan geçtik ancak ufukta bir krizin varlığını kimse inkâr edemiyor. Gözlemlerime dayanarak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak var olan durumları her ne kadar bir anda değiştirmese de bir şeylerin ters gittiğini ve bu gidişatın hepimizi etkileyeceğini söylemek zorundayım.  (Bu yazı dizisi iki bölümden oluşmaktadır, birinci bölüm durum tespiti ikinci bölümde ise yapılması gerekenler ile ilgili çözüm özeti. İkinci bölümde buluşmak dileği ile,) Saygılarımla, Güneş Altuner