“Anneler Günü” dür. Diğer pek çok üretilen benzer özel günlerde olduğu gibi yılda bir güne sığdırılıp kutlanmasına karşı çıkan birçok insan bile “Anneler Günü” konusunda son derece hassas davranıyor. Üstelik bu özel günün öznesi Annelerimiz olunca hiç kimsenin itiraza gerek kalmıyor. Milli günlerimizi soldurmadan küresel günleri kültürel deformasyona ve emperyalist güçlerin ticari bir pazara dönüşmesine katkı sağlamamak adına günün anlam ve önemine dair birkaç hatırlatma yaparak annelerimizin de naif yüreklerini hoşnut etmek amacıyla anıyoruz. Yoksa Bu millet anasının değerini her şeyin üzerinde tutan bir millettir. Milletimiz anasına atasına yılda bir gün değil yaşadığı her anı adayan bir kültürden gelmiştir. Aynı şekilde ‘Anne’ olmak çok önemli bir kavram aslında ve dünya üzerinde tartışmasız bütün toplumlarda böyle… Doğduğumuzda sarıp sarmalayan şefkatini eksik etmeyen bir annemiz varsa. Hayat boyu karşılaştığımız zorluklara karşı daha güçlü hissederiz. Hayatı annelerimizin açtığı bir pencereden izleriz, ilk öğretilerimize onunla başlarız. Anne olmak demek sadece bir çocuk doğurmak demek değil, doğurmadan anne olan annelerimiz de var... O anneler karşılıksız sevginin en büyüğünü. En gerçeğini verebiliyor, gerçek anne olmanın doğurmakla kazanılamadığını ispat ediyorlar.  Bu bakımdan, HER KADIN DOĞAL BİR ANNEDİR! Anne olmak, her şeyden üstün her şeyden farklı bir duygu… Bütün güzel duyguların toplamından oluşup sonsuzluğu kucaklayan tarifi imkânsız bir şey… Anne olmak yaşanan ve yaşamaya vesile olan her şey demek… Bizlere hayat veren ve hayatı öğreten, fedakârlığın, merhametin ve şefkatin sembolü, sığınılabilecek en güvenli liman olan, siz değerli annelerin, anne adayları ile yüce makama erişmiş adları tarih sayfalarında yazılı annelerin de annelerinin ve özellikle şehit annelerimizin, yılın 365 günü, bütün bir ömrün yaşanılan her günü. Bize annelik yapan, yolumuzu aydınlatan, bize hayat veren, can veren, kan veren annelerimizin Anneler gününü kutluyorum. Güneş Altuner