Kulağımıza sağdan-soldan bir şeyler geliyor. Neymiş efendim; birileri fısıltı gazeteleri vasıtasıyla, şehrimize yeni yapılması planlanan şehir stadının yer tespitlerinin yapıldığı alanda su çıktığını ve altının su olduğunu dillendirerek bir şeylerin ters gittiğinden bahsediyor, diye işittik! Duyduk ve hatta gerçekten, şaşırdık ta… İşte tam da aradığım malzeme bu idi. Bu şehrin dünyaya nam salmış ovası ve tarım arazileri, yıllarca evvel bir inatlaşma (!) uğruna; hem de dünya kadar boş arazimiz var iken sözüm ona yüksek okul, bilhassa ziraat fakültesi yapılsın diye betonlaştırılmış. Ve hatta,  Betonlaştırılmaya da devam edilmiş ve kimselerden ses yok. Ama  İşin boyutu şehrin gerçek anlamda ihtiyacı olan bir tesis için sıra geldiğinde ise “aman efendim oranın altı su” diye feryatlar başlasın. Siz şaka mısınız, Allah aşkına? Karadeniz sahil şeridi; denizin üzerine kurulmuş tesis, havaalanı, stadyum dolu ve siz kalkmışsınız zaten var olan bir tesisleşme içerisinde yapılacak olana bahane üretmeye…  “Ova bitti” diyoruz ifadesi size ne çağrıştırıyor bilmiyorum ama bu işteki ciddiyetsizliğiniz artık dizlerimizi de aştı gibime geliyor. Sesli düşünüyorum da; sanki birileri kendilerine ait arazileri ilgili kurum kamulaştırma yapılsın diye fısıltı gazetesi baskıya mı çıkmış ne? İşte şimdi bende merak ettim doğrusu, bu kaldırımdan da su çıktı; nereye gideceğiz diye?  Acaba kim, nerede ve hangi fiyata yer hazırlamış?  Sanki biz bu filmi daha önceden de izlemiştik… Mesela Bingöl’e doğru adım attığımızda!  Zaman kaybettirmeyin işimiz gücümüz var, zaten zor almışız bu kararı. Bu şehrin ivedi olarak bir kapsamlı stada ihtiyacı var. Kaldırımdan su çıkmış mış! Altı su imiş! Fena mı?  Daha önceden olduğu gibi; altımız çamur, üstümüz yağmur yine gönlümüz hoş olarak hayatımıza devam eder dururuz.    Hadi ordan.  Kaldırımdan su çıkmış mış.  Adamlar ülke, şehir ve hatta diledikleri tesisi kuruyor; biz bir stada dedikodu yapıyoruz. Gazeteci&Yazar Hakan Dikmen