İnsan nisyandadır bu sebeple isyan eder özünü unuttuğu için, aynı zamanda çok zalim ve cahildir, en çok da kendine;
O halde neden insan, insan olmak ister? Özünü arar, kendini arar? Bilinmek isteyen yaratan muhtaç mıdır ki insanın kendisini bilmesine? Yoksa kendinden kasıt, kendinden üflediği iradesinin bilinmesine?
Peki fıtrat üzere neyi unutur doğduğunda ve hatırlar öldüğünde, özü nedir ki? insanın böyle bir kainat içerisinde zerre olup kıymeti kıskandıran iradesindeki hakkın nuru mu sebep tüm yaşananlara?
İnsan an içerisinde yaratılan, an da kaybolan zamanda yaşayarak kendisini arayandır.
İnsan; 99 ismi şerifin, yaratılmış her hikmetin yeryüzünde, gökyüzünde ve tüm alemdeki zerrelerden teşekkül bir yolcudur bu alemde, seyrü süluk halinde, halden hale geçebilen bir ademdir.
Dünya aleminde insan olmak ya da olamamak iradeyi külliyenin tecellisine teslim olmak ile ilgili iken hangimiz neye kime nasıl teslim olmuşuz dönüp bakmak gerek? Teslim olduklarımız bizi esir mi almış yoksa vezir mi yapmış iyi bir tartmak gerekir vicdan terazisinde...
Adil ol, vicdanına dön bir bak özüne neyi unuttun insan hatırla, kandığın onca bu dünya yalanında ne kadar oyalandın hesapla...
Mananda topla gücünü maddeden olan ne varsa yalan olan dünyada bırak ardında yürü hakkın kapısına bulacaksın orada kendini ve göreceksin en insan halini...
Süt, gül ve hurmanın hakkı için;
İşte gerçek hakikat oku, aklet, fikret, zikret...
Ve sonsuzluk içinde anda kalarak yola devam et, ne doğum bir başlangıç ne de ölüm bir son bizler için hatırla...
Hatırla adaleti, merhameti, şefkati ve hikmetli tüm erdemleri bırakma kendini...
Fatıma annemizin sütünü helal ettiği Hüseyin'in hak ve hakikat için adaleti, Peygamber efendimizin gül kokusunu sevenlerine ölümden sonra bile sirayeti ve eğri bir hurma dalını Ukkaşenin imanı ile keskin kılıca dönen hani...
İnsan olabilmenin bir başka üç sırlı anahtarını verdi insan olmanın sırrına erenler...
Unutma, en yüce Alp Eren, nefsini yenip şeytanı bezdiren iman gücüyle dünya meydanında manada ölümsüzleşebilenlerdir.
İşte bu mübarek Ramazanda kılıcımız kalem sözümüz hak kelam olası diye niyetimiz ile paylaştık hislerimizi, bilmiyorum artık ne kadar insan olabilmişiz ya da kalabilmişiz...
Bir sonraki tefekkür vaktine kadar selam olsun Hakkı tüm hakkıyla sevenlere ve sevilenlere...
Güneş Altuner
Anasayfa
Yazarlar
Güneş Altuner
Yazı Detayı
Bu yazı 1394+ kez okundu.
İnsan...
İnsan nisyandadır bu sebeple isyan eder özünü unuttuğu için, aynı zamanda çok zalim ve cahildir, en çok da kendine;
O halde neden insan, insan olmak ister? Özünü arar, kendini arar? Bilinmek isteyen yaratan muhtaç mıdır ki insanın kendisini bilmesine? Yoksa kendinden kasıt, kendinden üflediği iradesinin bilinmesine?
Peki fıtrat üzere neyi unutur doğduğunda ve hatırlar öldüğünde, özü nedir ki? insanın böyle bir kainat içerisinde zerre olup kıymeti kıskandıran iradesindeki hakkın nuru mu sebep tüm yaşananlara?
İnsan an içerisinde yaratılan, an da kaybolan zamanda yaşayarak kendisini arayandır.
İnsan; 99 ismi şerifin, yaratılmış her hikmetin yeryüzünde, gökyüzünde ve tüm alemdeki zerrelerden teşekkül bir yolcudur bu alemde, seyrü süluk halinde, halden hale geçebilen bir ademdir.
Dünya aleminde insan olmak ya da olamamak iradeyi külliyenin tecellisine teslim olmak ile ilgili iken hangimiz neye kime nasıl teslim olmuşuz dönüp bakmak gerek? Teslim olduklarımız bizi esir mi almış yoksa vezir mi yapmış iyi bir tartmak gerekir vicdan terazisinde...
Adil ol, vicdanına dön bir bak özüne neyi unuttun insan hatırla, kandığın onca bu dünya yalanında ne kadar oyalandın hesapla...
Mananda topla gücünü maddeden olan ne varsa yalan olan dünyada bırak ardında yürü hakkın kapısına bulacaksın orada kendini ve göreceksin en insan halini...
Süt, gül ve hurmanın hakkı için;
İşte gerçek hakikat oku, aklet, fikret, zikret...
Ve sonsuzluk içinde anda kalarak yola devam et, ne doğum bir başlangıç ne de ölüm bir son bizler için hatırla...
Hatırla adaleti, merhameti, şefkati ve hikmetli tüm erdemleri bırakma kendini...
Fatıma annemizin sütünü helal ettiği Hüseyin'in hak ve hakikat için adaleti, Peygamber efendimizin gül kokusunu sevenlerine ölümden sonra bile sirayeti ve eğri bir hurma dalını Ukkaşenin imanı ile keskin kılıca dönen hani...
İnsan olabilmenin bir başka üç sırlı anahtarını verdi insan olmanın sırrına erenler...
Unutma, en yüce Alp Eren, nefsini yenip şeytanı bezdiren iman gücüyle dünya meydanında manada ölümsüzleşebilenlerdir.
İşte bu mübarek Ramazanda kılıcımız kalem sözümüz hak kelam olası diye niyetimiz ile paylaştık hislerimizi, bilmiyorum artık ne kadar insan olabilmişiz ya da kalabilmişiz...
Bir sonraki tefekkür vaktine kadar selam olsun Hakkı tüm hakkıyla sevenlere ve sevilenlere...
Güneş Altuner
Ekleme
Tarihi: 11 Mayıs 2024 - Cumartesi
İnsan...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.