Yağmurlu havalarda ki çadırlı günlerden; modern ve teknolojik adımların halkımıza yansıtıldığı, gerçek manada gösterişli ve bir o kadar da Erzurum için gurur verici bir tesis içerisinde, bu yıl 6. sı icra edilen bir organizasyon.
Başlangıcı her ne kadar amacının dışına doğru yönlendirilmeye çalışılsa da, açılış ve işleyiş açısından kanaatimiz nazarında bir önceki kitap fuarlarına göre daha iyi çalışılmış bir organizasyon. Yetkili birimlerce ifade edildiği gibi geleneksel hale getirilirse 7 - 8 ve hatta sonraki sıralama organizasyonlarında adından sıkça bahsettireceğine dair olumlu düşüncelerimiz de mevcuttur. Hatta belirli bir çizgiyi geçtikten sonra, bu salonun da yeterli gelip/gelmeyeceği tartışmaya açılabilir.
Ancak şu an ki konumuyla, yapılan organizasyon eksiklikleriyle ve hatalarıyla birlikte yine de çadırlı günlere nazaran, vasatın biraz üstünde bir durumdayız diyebiliriz.
Recep Tayyip Erdoğan Kültür Merkezinin konumu, proje ve tasarımı, işletilmesi ve idamesi açıldığı ilk günden bu yana sorun çıkardığı, işletme giderlerinin yapılan organizasyonların yetersizliği açısından, bilhassa olumsuz kış şartlarının yaşandığı Erzurum’da, üzerinden kalkılamayacak bir külfet oluşturduğu açıkça görülmektedir. Daha önceden yaşanan değişik işletmecilik çalışmalarındaki bir takım tecrübe adımları bunu ortaya koymaktadır.
Bu tür tesislerin; yapılması kadar, idame ettirilmeleri ve bölge halkının hizmetinde tutulması da ayrıca bir maddi ve manevi bedel içeren sorun teşkil ettiğinden, hiçbir şeyin dışarıdan normal görüldüğü gibi olmadığı da malumumuzdur.
Amma velakin;
Organizasyon esnasında haklı veya haksız sebeplerden dolayı şehrimize ait işletmelerin, bu şehrin cefasını çeken işletmelerin, bu şehrin oksijenini soluyarak kazandığı her kuruşu, bu şehrin vergi gelirlerinin artırılması için harcayan, ama büyük ama küçük esnafının bu devasa tesis içerisinde, bir ara giriş holünde birkaç tanesine birden yer verilerek, dar bir alanda toplu olarak hizmete sevk edilmesi, elbette ki gözümüzden kaçmamıştır.
Üstüne üstlük Erzurum gibi bir kültür şehrinde, normal gün ve saatlerde her daim göz önünde bulunarak şehrin kültür ve sanat adımlarına gönüllülük esası çerçevesinde her hangi bir maddi kazanım ve beklenti içerisinde olmadan katkı sağlayan, bu kadim şehri Türkiye’mizin ve hatta dünyamızın hemen her yerinde çalışmalarıyla tanıtan bir takım sivil toplum kuruluşlarımızın, fuar zamanında hemen hepsinin tek bir dar alan içerisinde toplanması olayı sırrına henüz eremediğimiz gibi hangi amaçla bu 5-6 Sivil Toplum Kuruluşunu iç içe aynı alana doldurulması olayını da bir yetkili ağızdan öğrenmek henüz mümkün olmamıştır.
Ve gönül isterdi ki; bu STK lar kendi kapılarının açıldığı alanlarında halka ciddi manada kendilerini ifade edebilselerdi!
Yine de her şeye rağmen;
Erzurum gibi tarihin kendisinin yazıldığı bir şehrin kalem erbabına ve akademi erbabına, bu yıl biraz daha söz hakkı tanınarak, organizasyona dâhil edilmesi elbette ki güzel bir adım olarak olumlu karşılanmıştır. Müteakip yıllarda bu oranın artırılması ve konuların biraz daha anlaşılır ve halka hitap edecek seviyede seçilerek, akademik terim ve ağzından çıkarılıp, resmi ağızlardan alınıp, sohbet ve nasihat ortamı içerisinde günün ve gündemin ele alındığı, insanların ve insanlığın bir bölümünü ilgilendiren değil, tamamını ilgilendiren hususların dile getirildiği ve belirli çevrelere hitap eden değil, tüm insanlara hitap eden bir sahne oluşturulması elbette ki arzumuzdur.
Çocuklarımızın, gençlerimizin ve bilhassa sosyal medyanın etkisinde kalarak, bilinçsizce hayatına olumsuz bir şekilde yön vermeye çalışan bir takım beyinlerimizin, gözümüzün önünde ve kanunların koruması altında, kendilerini ve bu güzide toplumu heba etmelerine müsaade etmeyecek ve müsamaha göstermeyecek programlar hazırlanıp, daha detaylı bir şekilde sunum yapılması, belki de halkımızın geleceği açısından eğitici olacak bu tür organizasyonların büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Elbette ki bu adımı atabilmemiz için de bilhassa şahsi reklamlarıyla ön plana çıkmaya çalışan ve adım attığımız her alanda var olmak için kafasını öne çıkaran, bu tür organizasyonlardan ve çalışmalardan nemalanmak için çırpınan, kendisini ön planda tutmaya çalışan ve hatta araya birilerini koyarak perde arkasından, fısıltı gazetesi eşliğinde gündemde kalmaya gayret gösteren, hemen her oluşumda ilk sıralarda yer ayarlayan bu bir takım reklam budalası şahsiyetlerimizin de artık bu alanlardan el çektirilerek, sonrasında oluşacak bu büyük boşluğu doldurmak için de, ön plana bu şehrin ve gelecek neslimizin sorunları konularak, dinleyici katılımının da daha fazla sağlanması açısından sosyal etkinlikler düzenlenmelidir.
Okullardan getirilen çocuklarımızın bu alanda daha fazla vakit geçirmesi, en azından kendilerini ilgilendiren bir konu üzerinde oluşacak programa katılım sağlaması ayarlanabilirdi.
Evet, bu yıl böyle geldi geçti; ancak, seneye olacak ise henüz şimdiden bir takım değişikliklere ve ayarlamalara gidilerek 7. Kitap Fuarında daha derli toplu ve daha kapsamlı ve daha ciddi bir yaklaşım ile bu fuarı tertip edebiliriz.
Bizim bu çalışmaya yetecek kadar tarihimiz de, kültürümüz de, birikimimiz de, alt yapımız da, enerjimiz de, hevesimiz de var…
Hem de fazlasıyla.
Yeter ki yaklaşımımız hizmet amacı mantığıyla olsun!
Gazeteci / Yazar
Hakan Dikmen
Anasayfa
Yazarlar
Hakan Dikmen
Yazı Detayı
Bu yazı 3753+ kez okundu.
Doğu Anadolu Erzurum 6. Kitap Fuarının ardından
Yağmurlu havalarda ki çadırlı günlerden; modern ve teknolojik adımların halkımıza yansıtıldığı, gerçek manada gösterişli ve bir o kadar da Erzurum için gurur verici bir tesis içerisinde, bu yıl 6. sı icra edilen bir organizasyon.
Başlangıcı her ne kadar amacının dışına doğru yönlendirilmeye çalışılsa da, açılış ve işleyiş açısından kanaatimiz nazarında bir önceki kitap fuarlarına göre daha iyi çalışılmış bir organizasyon. Yetkili birimlerce ifade edildiği gibi geleneksel hale getirilirse 7 - 8 ve hatta sonraki sıralama organizasyonlarında adından sıkça bahsettireceğine dair olumlu düşüncelerimiz de mevcuttur. Hatta belirli bir çizgiyi geçtikten sonra, bu salonun da yeterli gelip/gelmeyeceği tartışmaya açılabilir.
Ancak şu an ki konumuyla, yapılan organizasyon eksiklikleriyle ve hatalarıyla birlikte yine de çadırlı günlere nazaran, vasatın biraz üstünde bir durumdayız diyebiliriz.
Recep Tayyip Erdoğan Kültür Merkezinin konumu, proje ve tasarımı, işletilmesi ve idamesi açıldığı ilk günden bu yana sorun çıkardığı, işletme giderlerinin yapılan organizasyonların yetersizliği açısından, bilhassa olumsuz kış şartlarının yaşandığı Erzurum’da, üzerinden kalkılamayacak bir külfet oluşturduğu açıkça görülmektedir. Daha önceden yaşanan değişik işletmecilik çalışmalarındaki bir takım tecrübe adımları bunu ortaya koymaktadır.
Bu tür tesislerin; yapılması kadar, idame ettirilmeleri ve bölge halkının hizmetinde tutulması da ayrıca bir maddi ve manevi bedel içeren sorun teşkil ettiğinden, hiçbir şeyin dışarıdan normal görüldüğü gibi olmadığı da malumumuzdur.
Amma velakin;
Organizasyon esnasında haklı veya haksız sebeplerden dolayı şehrimize ait işletmelerin, bu şehrin cefasını çeken işletmelerin, bu şehrin oksijenini soluyarak kazandığı her kuruşu, bu şehrin vergi gelirlerinin artırılması için harcayan, ama büyük ama küçük esnafının bu devasa tesis içerisinde, bir ara giriş holünde birkaç tanesine birden yer verilerek, dar bir alanda toplu olarak hizmete sevk edilmesi, elbette ki gözümüzden kaçmamıştır.
Üstüne üstlük Erzurum gibi bir kültür şehrinde, normal gün ve saatlerde her daim göz önünde bulunarak şehrin kültür ve sanat adımlarına gönüllülük esası çerçevesinde her hangi bir maddi kazanım ve beklenti içerisinde olmadan katkı sağlayan, bu kadim şehri Türkiye’mizin ve hatta dünyamızın hemen her yerinde çalışmalarıyla tanıtan bir takım sivil toplum kuruluşlarımızın, fuar zamanında hemen hepsinin tek bir dar alan içerisinde toplanması olayı sırrına henüz eremediğimiz gibi hangi amaçla bu 5-6 Sivil Toplum Kuruluşunu iç içe aynı alana doldurulması olayını da bir yetkili ağızdan öğrenmek henüz mümkün olmamıştır.
Ve gönül isterdi ki; bu STK lar kendi kapılarının açıldığı alanlarında halka ciddi manada kendilerini ifade edebilselerdi!
Yine de her şeye rağmen;
Erzurum gibi tarihin kendisinin yazıldığı bir şehrin kalem erbabına ve akademi erbabına, bu yıl biraz daha söz hakkı tanınarak, organizasyona dâhil edilmesi elbette ki güzel bir adım olarak olumlu karşılanmıştır. Müteakip yıllarda bu oranın artırılması ve konuların biraz daha anlaşılır ve halka hitap edecek seviyede seçilerek, akademik terim ve ağzından çıkarılıp, resmi ağızlardan alınıp, sohbet ve nasihat ortamı içerisinde günün ve gündemin ele alındığı, insanların ve insanlığın bir bölümünü ilgilendiren değil, tamamını ilgilendiren hususların dile getirildiği ve belirli çevrelere hitap eden değil, tüm insanlara hitap eden bir sahne oluşturulması elbette ki arzumuzdur.
Çocuklarımızın, gençlerimizin ve bilhassa sosyal medyanın etkisinde kalarak, bilinçsizce hayatına olumsuz bir şekilde yön vermeye çalışan bir takım beyinlerimizin, gözümüzün önünde ve kanunların koruması altında, kendilerini ve bu güzide toplumu heba etmelerine müsaade etmeyecek ve müsamaha göstermeyecek programlar hazırlanıp, daha detaylı bir şekilde sunum yapılması, belki de halkımızın geleceği açısından eğitici olacak bu tür organizasyonların büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Elbette ki bu adımı atabilmemiz için de bilhassa şahsi reklamlarıyla ön plana çıkmaya çalışan ve adım attığımız her alanda var olmak için kafasını öne çıkaran, bu tür organizasyonlardan ve çalışmalardan nemalanmak için çırpınan, kendisini ön planda tutmaya çalışan ve hatta araya birilerini koyarak perde arkasından, fısıltı gazetesi eşliğinde gündemde kalmaya gayret gösteren, hemen her oluşumda ilk sıralarda yer ayarlayan bu bir takım reklam budalası şahsiyetlerimizin de artık bu alanlardan el çektirilerek, sonrasında oluşacak bu büyük boşluğu doldurmak için de, ön plana bu şehrin ve gelecek neslimizin sorunları konularak, dinleyici katılımının da daha fazla sağlanması açısından sosyal etkinlikler düzenlenmelidir.
Okullardan getirilen çocuklarımızın bu alanda daha fazla vakit geçirmesi, en azından kendilerini ilgilendiren bir konu üzerinde oluşacak programa katılım sağlaması ayarlanabilirdi.
Evet, bu yıl böyle geldi geçti; ancak, seneye olacak ise henüz şimdiden bir takım değişikliklere ve ayarlamalara gidilerek 7. Kitap Fuarında daha derli toplu ve daha kapsamlı ve daha ciddi bir yaklaşım ile bu fuarı tertip edebiliriz.
Bizim bu çalışmaya yetecek kadar tarihimiz de, kültürümüz de, birikimimiz de, alt yapımız da, enerjimiz de, hevesimiz de var…
Hem de fazlasıyla.
Yeter ki yaklaşımımız hizmet amacı mantığıyla olsun!
Gazeteci / Yazar
Hakan Dikmen
Ekleme
Tarihi: 28 Mayıs 2024 - Salı
Doğu Anadolu Erzurum 6. Kitap Fuarının ardından
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.