İlk duyduğunuzda kulağımıza abartı gibi gelebilir. Öyle ya birçok hemşehrimiz mevcutta sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinden oldukça şikâyetçi. Bu nedenle bu söylem, ilk anda saçma ve anlamsız olarak görülüyor. Ancak detaylı bir şekilde düşünüldüğünde hiç de öyle olmadığı anlaşılır. Bunun için öncelikle başta tedavi amacıyla tercih ettiğimiz büyük şehirlerde kamuya ait sağlık kurumlarında tedavi imkânı neredeyse kangren olmuş durumda. Özellikle basit sağlık sorunlarında bu kurumlar tercih edildiğinde çekilen zahmet katlanılır gibi değil. Muayene olabilmek için haftalar boyu merkezi hekim randevu sisteminden sıra almak için uğraşmak gerekiyor. Muayenede doktor tahlil veya bir görüntüleme istemişse işiniz aylar ötesine atıldı. Bu nedenle maddi imkânı olanlar özel sağlık kurumlarını ve hastaneleri tercih ediyorlar. Bu nedenle birçok kişinin bu sağlık kurumlarından rahat bir şekilde yararlanabilmek için özel sağlık sigortası yaptırıyor. İlimiz de tedavi için bir iki branş dışında en fazla bir hafta içerisinde sonuç alırsınız. Aynı zamanda tahlil ve görüntü çekimleri içinde en fazla 15-20 gün sonra çözüyorsunuz. Küçük ve orta ölçekli cerrahi operasyonlar içinde geçerlidir. Başka illerde bir kaç hafta hatta birkaç ay sonra için randevu alınabilirken,  bu ilimizde bir hafta on gün içerisinde çözülebiliyor. Buna yıllardır beklediğimiz sözüm ona özel hastanenin hizmetlerinde kalitenin ne kadar yükseleceğini de göz önünde bulundurduğumuzda söylediğim önerinin ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkartır. Bunlara bir de Erzurum’un diğer büyükşehirlere nazaran daha küçük ve nispeten daha ucuz, insani ve akrabalık ilişkilerinin varlıklarını sürdürdüğü bir şehir olduğunu da eklememiz gerekiyor. Bu arada son zamanlarda ağırlıklı olarak Erzurumlu ya da Erzurum’da görevli akrabası olan çok fazla sayıda kişi tedavilerini burada yaptırıyorlar. Özetle var olan tüm aksaklıklara rağmen gerek üniversite hastanesi gerek şehir hastanesi bu yönde çalışmalara ağırlık vermelidirler. Hakan Dikmen