Uzun bir süredir kamuoyunu meşgul eden en önemli konuların başında emeklilikte yaşa takılanların sorunu Türkiye gündeminde nefes bulmaya çalışmasına rağmen bir türlü hayata döndürülememiştir. Gündeme gelme durumu özellikle seçim dönemlerinde başta iktidar partisinin ve diğer siyasi partilerin seçim beyannamesinde yer almaktadır. Bütün mücadelelere rağmen bu güne kadar emeklilikte yaşa takılanların yasal hakları çözüme kavuşmamıştır.
“Yaşa takılanlar gerçekten yaşa mı takıldı, yoksa kasaya mı takıldı?” Bu sorunun cevabını bilmemiz gerekiyor. Öncelikle emeklilikte yaşa takılanlar ne oldu da yaşa takıldılar ve yasal hakları neden ellerinden alındı?
Sosyal Güvenlik Sistemimizde ilk defa işe başlayan kadınlar, 20 yıllık sigortalılık süresi ve ilk defa işe başlayan erkekler, 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5.000 gün prim ile emekli olacaklarını biliyorlar ve emeklilik planlaması yapabiliyorlardı. Dolayısıyla 18 yaşında işe başlayan kadınlar 38 yaşında, erkekler ise 43 yaşında emekli olmayı hak ediyordu.
Sosyal güvenlik sistemlerinin bütün dünyada sıkıntılar yaşadığı ve reform ihtiyacının her ülkenin gündemini işgal ettiği, SSK’nin ciddi anlamda zarar etmeye başladığı, bunun yanında ülkemizde erken emeklilik sistemin olduğu ve diğer ülkeler ise 60 yaşında emekli olduğu SSK’nin o tarihte aktif / pasif dengesinin 1.8 olduğu, yani 1 emekliye karşılık 1.8 çalışandan prim topladığı, önlem alınmadığı takdirde bu oranın daha da düşmesinin kaçınılmaz hale geleceği gerekçe gösterilmiştir. Sigortanın girmiş olduğu bu dar boğazdan nasıl kurtarabiliriz çözüm ararken birde baktılar ki bu yükü kaldırsa kaldırsa alın teri ile çalışanlara yükleyebiliriz dediler ve tarihler 17 Temmuz 1999 gösterdiğinde adı İşsizlik Sigortası Olan 4447 Sayılı Kanun Meclis’e kanun teklifi sunulmuştur.
Adı İşsizlik Kanunu olan 4447 Sayılı Yasa ile emeklilik şartlarına yaş şartı getirmişlerdir. 4447 Sayılı Kanun ise 8 Eylül 1999’dan sonra işe girenlerde emeklilik yaşını kadınlarda 58’e, erkeklerde 60’a çıkarmıştır. Daha önce işe girmiş olanların emeklilik yaşını ve prim gün sayısını ise kademeli olarak artırdı. Emeklilik yaşını artıran düzenleme İşsizlik Sigortası Kanunu olan 4447 Sayılı Kanun maddesi ile çalışanların hayatına girmiştir. 4447 Sayılı Kanun toplam 64 maddeden ibaret olup sadece 11 maddesi işsizlik sigortasını düzenliyor. Diğer kalan maddeler emeklilik yaşının artırılması, aylık bağlama oranının düşürülmesi ve diğer tamamlayıcı düzenlemelerden oluşmaktadır. 8 Eylül 1999 yılında çıkarılan 4447 Sayılı Kanunun ile topluma, emekli olamayıp işsiz kalanlara işsizlik maaşı ödeneceği müjdesi verilmiştir. Ancak işsizlik maaşı o günden bugüne en fazla 6 ay ile 10 ay arasında verilmektedir. 2000 yılından beri işsizlik maaşı sürelerinin artırılması gerektiği konusunda fikir birliğine varılmasına rağmen maalesef bir adım atılmamıştır.
Yazımın başında belirttiğim gibi emeklilikte yaşa takılanların nereye takıldığı sorusunun cevabını bulmamız gerekiyor. Yukarda özetlemeye çalıştığım gibi emeklilikte yaşa takılmamışlar sadece kasaya takılmıştır. 08 Eylül 1999 yılından bu güne kadar 23 yıl geçmiş olmasına rağmen emeklilikte yaşa takılanların sorunu gündemden hiç düşmemiştir. 23 yıldır kasa boş olduğu için bütçe bu yükü kaldıramaz denilerek yasal hakları geri verilmemiştir. Geldiğimiz noktada ise yine emeklilikte yaşa takılanların sorunu çözüleceği gasp edilmiş yasal hakları verileceği gündeme bomba etkisi yaratmıştır.
Emeklilikte yaşa takılanlar yasal haklarının nasıl verileceği haberi gündeme gelmiştir. “Yoksa kasa mı doldu ne dersiniz?” Var mı bir tahmini olan diye sormak istiyorum. Madem yasal hakları verilecekti neden bundan 10 yıl önce veya 15 yıl önce ülkemizin ekonomik ve sosyal durumu iyiyken verilmemiştir. Bugünkü ekonomik ve sosyal durumuna baktığımızda çok daha kötü durum durumda olduğu, kasanın gerçek anlamda boş olduğunu biliyoruz madem verilmeyecekse bugün verilmemesi gerekir. Neden 23 yıl sonra emeklilikte yaşa takılanların sorunu çözülmek için çalışmalar başlatılmıştır. Emeklilikte yaşa takılanların böyle bir hakları olmadığı her defasında söylenmesine rağmen ne oldu da 23 yıl sonra böyle bir sorun olduğu ve bu sorunun çözülüp yasal haklarının verileceği çalışması başlatılmıştır. Yoksa kasa mı doldu da veriliyor? Yoksa başka bir plan mı var dersiniz kime soracağınızı bilmiyorum. Durun yanımda oğlum var bir de ona sorayım.
-Emeklilikte yaşa takılanlar sence nereye takılmıştır?
-Baba bende takıldım, dedi.
-Hayırdır oğlum sen daha çalışmaya başlamadın nereye takıldın?
-Nerden dedim keşke demeseydim onun da sorunu varmış. (Postmodern çağda kimin sorunu yok ki!)
-Baba okuyup da atanamayan olarak ben de kasaya takıldım, dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 8 Eylül 1999`dan önce sigortalı olanların emekliliği hak etme koşullarının değiştirilmesiyle ortaya çıkan emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunu ivedilikle gündemine almıştır. Yapılan çalışmalara baktığımızda üzerinde durulan formülde kadınlarda 7 bin 200, erkeklerde 9 bin prim gün sayısını dolduranların yaş şartını yerine getirmemiş olsa dahi hemen emekli edilmesi masada güçlü formüller arasında yer almaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde oluşturmuş olduğu uzman komisyon dünyadaki farklı emeklilik sistemlerini incelemeye başladığını söyleyebiliriz, özellikle Almanya ve Finlandiya’da uygulanan sistemin Türkiye’ye uyarlanabileceği üzerinde duruluyor. Bu ülkelerin emeklilik sistemine baktığımız da emeklilik yaşı 67. Ama 67 yaşını beklemek istemeyen ve buna rağmen emekli olmak isteyenlere % 12-18 arasında bir kesinti yapılarak emekli edilebiliyor.
Ülkemizin emeklilikte yaşa takılan vatandaşları, 23 yıldır beklediğiniz ve mücadelesini verdiğiniz yasal haklarınızın verileceğini hep birlikte bekleyip göreceğiz inşallah…