Pek çok okurdan son dönemde benzer konularda mesajlar alıyorum. Ayrı ayrı cevaplamak yerine buradan sesleniyorum.
“Yazılarınızla ruhumuza, kalbimize dokunuyorsunuz. Teşekkür ederim, sizi okuyan hisseden herkes adına. Sizinle paylaşmak fikir almak istediğim bir konu var eğer mümkünse...
Kitabınızı henüz alıp okuma fırsatım olmadı, burada denk geldim ama paylaşımlardan ve yorumlardan yaşadıklarınız, hissettikleriniz az çok tahmin edilebiliyor. Kendime de çok benzetiyorum hatta tanımadan Danışmak istediğim şey şu, bir insan hatta bir erkek, gerçekten seviyorsa ne tür olumsuzlukların içerisinde olursa olsun mücadele eder değil mi? Bahaneler isteksizliğin göstergesidir? Karşısındaki kadın elinden gelenin fazlasını yapıyorken, defalarca adım atıyorken üstelik...”
………………………
“Sevgilimle istikrarsız giden bir ilişkim var? Düzelmesi için elimden geleni yapıyorum. Sabrım bitmek üzere. Sizce ne kadar beklemeliyim?”
……………………..
“Kız arkadaşım kafasının biraz karıştığını düşünmek istediğini söyleyip zaman istedi.
Beni sevdiğini düşünüyorum. Kadın gözüyle siz ne dersiniz?”
ZZZZ
………………………………..
Kaç gün ,kaç ay beklenmeliydi maşuk ; yeni bir hayatın doğuşu için belli bir zaman aralığı yok muydu 9 ay 10 gün gibi …
Ne zaman umut kesilmeliydi,ne kadar çile çekilmeliydi,kalbini durdurup dünsüz yarınlara koşmanın süresi belli miydi ?
Ahmet Hamdi’nin Saatleri Ayarlama Enstitüsü bilemedi cevabı,Mesnevi’ye sordum toplayıp tüm günahı sevabı …
“Cevap sende” dedi yüreğim … Asi başın hasretin gölgesinde diz çöktüğü güne kadar,belki bir saat belki öğlene kadar,ya da kendini unutup ölene kadar … Beklemek sana kalmış …
Zamanı durdurmak da, döndürmek de sendedir …
P.S: Sorunları bitince, askere gidip gelince,ibibikler ötünce, eşek sudan gelince… Geçiniz canım! Aramak isteyen arar,gelmek isteyen koşar.
Seven insan için engel yoktur,mesafe yoktur,bahane yoktur.
Kıvılcım Kalay