,, ,
Neslihan Ertekin
Köşe Yazarı
Neslihan Ertekin
 

Bir Kitap, Bir Filmden Daha Fazlasıdır

Her şeyin bir tık uzağımızda olduğu bir çağda yaşıyoruz: Filmler, eğitim videoları, sesli kitaplar… Böylesine hızlı bir dünyada insan ister istemez kendine şu soruyu soruyor: "Artık neden kitap okuyalım ki?" Sonuçta bir kitabın film versiyonunu iki saatte izleyebiliyorken, ya da kalın bir kullanım kılavuzunu okumak yerine YouTube’da beş dakikalık bir video bulabiliyorken... Okumak kulağa biraz zahmetli gelmiyor mu? Haklısın. İlk bakışta gerçekten çok cazip görünüyor. Ama işin arka planında, gözden kaçırmaman gereken çok daha derin bir hikâye var — beyninin sana sessizce fısıldadığı bir hikâye. Şu meşhur sözü mutlaka duymuşsundur: "Kitap her zaman filminden daha iyidir." Peki, hiç düşündün mü neden? Bilim bu konuda oldukça net konuşuyor: Okumak, beyninden çok daha fazlasını talep ediyor. Ve tam da bu yüzden, sana inanılmaz faydalar sağlıyor. Yale Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, kitap okurken beynindeki görme, dil ve ilişkilendirme gibi farklı bölgeler karmaşık bir uyum içinde çalışıyor. Yani okumak, zihnin için adeta bir "tam vücut antrenmanı" gibi! Tufts Üniversitesi Okuma ve Dil Araştırmaları Merkezi Direktörü Maryanne Wolf da önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Okurken sadece bilgi almakla kalmıyorsun; anlamı sen inşa ediyorsun. Hikâyeyi kafanda sen kuruyorsun. Karakterlerin sesini sen duyuyorsun. Duygularını sen hissediyorsun. Yavaşlıyorsun. Düşünüyorsun. Ve fikirler arasında kendi köprülerini kuruyorsun. İşte bu süreç, filmlerden veya podcastlerden çok daha derin bir deneyim kazandırıyor sana. Üstelik bu ekstra zihinsel çaba sadece o an için seni daha zeki kılmakla kalmıyor; hafızanı güçlendiriyor, öğrenme kapasiteni artırıyor ve yaşlandıkça zihinsel çevikliğini korumana da yardımcı oluyor. Şöyle düşün: Film izlemek, kanepede uzanmak gibidir. Okumak ise, dağda yürüyüş yapmak gibi. Evet, biri daha kolaydır. Ama hangisi seni gerçekten geliştirir? Ve endişelenme, burada kimse sana “Netflix’i sil!” demiyor. Hatta Dr. Pugh’a göre, sesli kitaplar bile beynini filmlerden çok daha fazla çalıştırıyor. Yine de şu bir gerçek: Basılı kelimeleri gözlerinle takip ederek bir metni işlemek, zihinsel gelişim açısından hâlâ rakipsiz. Üstelik ağır edebi eserler okumana da gerek yok. Bazen uçakta karıştırdığın bir magazin dergisi bile, beynine film izlemekten daha fazla egzersiz yaptırır. Seçme şansın olduğunda, okumayı seç. Çünkü okumak sadece bilgi toplamak değildir. Okumak, daha derin düşünen, daha büyük hayaller kuran ve yıllar boyunca çevik kalan bir zihin inşa etmektir. Ve dürüst olalım: Bunun için birkaç sayfa çevirmeye değmez mi?  
Ekleme Tarihi: 22 April 2025 - Tuesday

Bir Kitap, Bir Filmden Daha Fazlasıdır

Her şeyin bir tık uzağımızda olduğu bir çağda yaşıyoruz: Filmler, eğitim videoları, sesli kitaplar…
Böylesine hızlı bir dünyada insan ister istemez kendine şu soruyu soruyor:
"Artık neden kitap okuyalım ki?"

Sonuçta bir kitabın film versiyonunu iki saatte izleyebiliyorken, ya da kalın bir kullanım kılavuzunu okumak yerine YouTube’da beş dakikalık bir video bulabiliyorken...
Okumak kulağa biraz zahmetli gelmiyor mu?

Haklısın. İlk bakışta gerçekten çok cazip görünüyor.
Ama işin arka planında, gözden kaçırmaman gereken çok daha derin bir hikâye var — beyninin sana sessizce fısıldadığı bir hikâye.

Şu meşhur sözü mutlaka duymuşsundur:
"Kitap her zaman filminden daha iyidir."
Peki, hiç düşündün mü neden?

Bilim bu konuda oldukça net konuşuyor:
Okumak, beyninden çok daha fazlasını talep ediyor.
Ve tam da bu yüzden, sana inanılmaz faydalar sağlıyor.

Yale Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, kitap okurken beynindeki görme, dil ve ilişkilendirme gibi farklı bölgeler karmaşık bir uyum içinde çalışıyor.
Yani okumak, zihnin için adeta bir "tam vücut antrenmanı" gibi!

Tufts Üniversitesi Okuma ve Dil Araştırmaları Merkezi Direktörü Maryanne Wolf da önemli bir noktaya dikkat çekiyor:
Okurken sadece bilgi almakla kalmıyorsun; anlamı sen inşa ediyorsun.

  • Hikâyeyi kafanda sen kuruyorsun.
  • Karakterlerin sesini sen duyuyorsun.
  • Duygularını sen hissediyorsun.
  • Yavaşlıyorsun.
  • Düşünüyorsun.
  • Ve fikirler arasında kendi köprülerini kuruyorsun.

İşte bu süreç, filmlerden veya podcastlerden çok daha derin bir deneyim kazandırıyor sana.
Üstelik bu ekstra zihinsel çaba sadece o an için seni daha zeki kılmakla kalmıyor; hafızanı güçlendiriyor, öğrenme kapasiteni artırıyor ve yaşlandıkça zihinsel çevikliğini korumana da yardımcı oluyor.

Şöyle düşün:
Film izlemek, kanepede uzanmak gibidir.
Okumak ise, dağda yürüyüş yapmak gibi.

Evet, biri daha kolaydır.
Ama hangisi seni gerçekten geliştirir?

Ve endişelenme, burada kimse sana “Netflix’i sil!” demiyor.
Hatta Dr. Pugh’a göre, sesli kitaplar bile beynini filmlerden çok daha fazla çalıştırıyor.

Yine de şu bir gerçek:
Basılı kelimeleri gözlerinle takip ederek bir metni işlemek, zihinsel gelişim açısından hâlâ rakipsiz. Üstelik ağır edebi eserler okumana da gerek yok.
Bazen uçakta karıştırdığın bir magazin dergisi bile, beynine film izlemekten daha fazla egzersiz yaptırır.

Seçme şansın olduğunda, okumayı seç.
Çünkü okumak sadece bilgi toplamak değildir.
Okumak, daha derin düşünen, daha büyük hayaller kuran ve yıllar boyunca çevik kalan bir zihin inşa etmektir.

Ve dürüst olalım:
Bunun için birkaç sayfa çevirmeye değmez mi?

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.