Rusya askeri olarak, Çin ise ekonomik olarak yükselmeye devam ediyor. Yeniden çok kutuplu dünya'ya dönüş gerçekleşiyor. Güç denleri Asya'ya doğru kayıyor. ŞİO son zirvede yeni üye ve adaylarla dünya nüfusünün ve ekonomisinin önemli bir kısmına hitap etmeye başladı.
Rusya-Ukrayna Savaşı geri dönülemez bir süreci de başlatmış oldu. Rusya'nın seferberlik ilanı, Avrupa'ya doğru işgal süreci, dogalgaz ve tahıl koridoru baskısı ile devam edecektir. Bu süreç, siyasi ve askeri olarak Ukrayna, Moldova, Polonya, Gürcistan ve Balkanlara doğru devam edecektir.
AB, NATO ve ABD tarafından destek vaadi ile Rusya'nın karşısına çıkartılan Ukrayna, üzerindeki baskısı hafifletmek için bizi Rusya ile savaştırmak için herşeyi yapıyor. Önce mayınlar, sonra da başka başka oyunlar ve yapılan açıklamalar ile dikkatleri çekmeyi başardı. Türkiye'yi savaşa çekmek için Birinci Dünya Savaşına girdiğimiz olay gibi bir senorya peşindeler. Ukrayna da bu olmayınca şimdi Yunanistan ile gerçekleştirmek düşüncesindeler. Dünya siyasetinde de istikrarsızlık girişimleri var. Bir taraftan da siyasilere suikastler olabilir. Japonya eski Başbakanı Abe'ye ve Arjantin Cumhurbaşkan Yardımcısı Kirchner'a yapıldığı gibi bir sansasyonel olay da olabilir.
Ukrayna da Zelenski açıklamalarında, Yunan bağımsızlık isyanını övdü. Kudüs'de İsrail katiamını destekledi. Bunlar bizim açımızdan hiçbir şekilde kabul edilemez. İki Alman gemisi İngilizler tarafından bir senaryo ile takip edilerek Osmanlı'ya sığınması sağlandı. Osmanlı tarafsız kalmak için gemileri satın aldığını açıkladı. Akabinde gemiler bir oldu bitti ile Osmanlı bayrağı çekilerek habersizce Rus limanlarını bombaladı ve Osmanlı Devleti bir oldu bitti ile savaşa sokuldu ve 6 asırlık devlet 6 yılda dağıtıldı. Dünya sanayi devrimi ile petrole geçerken, biz dünya petrol rezervlerinin %90'una sahipken hepsini kaybettik.
Bir asır sonra, ABD ve özellikle Fransa da aynı şekilde bizi Yunanistanla savaştırmak için herşeyi yapıyor. Dikkatli olalım, itidalli hareket edelim. Ukrayna da ise geri dönülemez bir süreçte başlamış oldu. Rusya, Ukrayna'dan sonra Avrupa'ya doğru işgale ve istilaya devam edecektir. Çin ise ekonomik olarak gerek kendi şirketleri gerekse ŞİÖ ile etkisini artırmaya devam edecek ve ABD ile mücadelesi şiddetlenecektir. Bu mücadele Tayvan üzerinden sıcak bir çatışmaya dönüşebilir. Yunanistan ise bütün adaları silanlandırdı ve askeri üsse çevirdi. ABD ve AB'den aldığı destekle deniz ve hava gücünde bize denk bir pozisyona geldi. Hatta hava gücünde önemli takviyeli yaptı. F-16 Viperleri teslim almaya başladı. Patriot bataryaları kuruldu. Bu dengelerin değişmesi bizi nasıl etkiler, iyi düşünmeliyiz. Kara gücünde biz çok daha üstünüz. ABD olası bir savaş durumunda Türkiye'nin karadan müdahalesini engellemek için Dedeağaca büyük bir askeri birlik çıkardı.
Akdeniz'de Türkiye'nin sondaj çalışmalarını engellemek ve ABD'nin ve Fransanın özellikle istediği Türkiyenin Yerli ve Milli Savunma Sanayi hamlelerini sekteye uğratacak ani bir saldırı planlıyor, bunun içinde sürekli tahrikler yaparak, çeşitli bahaneler üretiyor. Suriye'ye yönelik olası bir operasyon olacağı zaman hedef saptırıp dikkatleri üzerine çekiyor. Türkiye'nin dikkatini üzerine çekiyor. Bir asır önce Kurtuluş Savaşı ve Kıbrıs Barış Hareketinden ders almalı. Ukrayna'nın durumuna düşebilir. ABD ve AB'nin dolduruşuna gelip Türkiye'ye kafa tutmaktan vazgeçmelidir.
Ermenistan ise, batı yanlısı politikalarla Karabağ da tacizlerden vazgeçmeli ve anlaşmaya sadık kalmalı yoksa çok daha büyük kayıpları olacaktır. Azerbaycan askeri olarak üstünlüğü ele geçirmiş bir konumda. Ermenistan her saldırı da daha büyük kayıplar verecektir. Ukrayna'dan daha vahim bir duruma düşebilir. Biz öncelikle Uluslararası arenada haklılığımızı ortaya koyalım. Diplomatik çabaları sonuna kadar sürdürelim. AB, NATO, ABD ile dengeyi Türk Devletleri, ŞİÖ, BRİÇS ile kurmalıyız.
Biz fert, toplum ve millet olarak, dini ve milli görevlerimizi tam olarak yapalım. İlim, irfan, ibadet, hikmet ile iman, ihlas, ahlak ve salih amel bütünlüğünü sağlayalım, iyilikleri emredip edip, kötülüklerden sakındıralım, engel olalım. Hakkı ve sabrı tavsiye edelim. Allah rızasına uygun yaşamaya gayret edelim. Bizim em büyük silahımız manevi ve ahlâkı değerlerimizdir. Millet ve ümmet olarak birlik olalım. Bu savaşlar malesef, biz arzu etmezsekte büyüyecek ve artarak devam edecektir. Safları sıklaştıralım. Küçük hesapları bir kenera bırakalım. Irk, mezhep, parti, sendika, vakıf, dernek, tarikat, cemaat ayrımı yapmadan büyük fotoğrafa bakalım, ümmet olalım. Maddi tedbirleri de tam olarak yerine getirelim. Gıda, tarım, su, hayvancılık, enerji üretimine ve savunma sanayine ağırlık verelim. Savaş, deprem, salgın hastalık, kıtlık, sel, orman yanlarına hazır olalım. Sivil savunmaya ağırlık verelim. Biz de elimizden geldiği kadar her şekilde, her şarta ve her duruma hazırlıklı olalım.