Karadeniz’in hırçınlığı ara ara yüzüne aksetse de, karşısında olanlar çok iyi biliyorlar ki saman alevi misali yüreğinde anında kaybolup gidecekti. Konuşmalarının içerisinde yer alan kelimelerin tamamına yakını “canlı-ciğerli” olsa da, muhabbetinin samimi ve içten gelerek oluştuğunu daha ilk bakışta anlıyorsunuz!
Ve asıl dert olana “derman” bu diyorsunuz.
Sebep olan birileri vardır!
Hemen her ortamda bulunmamıza sebep olan birileri muhakkak vardır. Kimi zaman bir şehirde, kimi zaman bir mahallede veya kimi zaman da her hangi bir mekânda insanların varlığına sebep olan birileri vardır. Kimi zaman bir sevgili olur bu sebep, kimi zaman bir sevdalı veya bir dost.
Gitmek istersin yanı başına, varlığını oksijen misali ciğerlerine çekmek ve sesini duymak istersin.
Hemhal olmak istersin.
Yaren olmak istersin…
Onunla aynı ortamda bulunmak için nasıl da bahanelere baktığının farkına vardığında çocuksu bir gülümseme sarar yüzünü sonra anlarsın ki onunla aynı durumda bulunmak ve ona yakın olmak bile insan olmanın, yaşı ne olur ise olsun fark etmeden tekrardan çocuk olmanın en büyük lezzetiymiş.
Çocuklaşmanın diğer adıymış…
Çocuk Yoğun Bakımın sorumlu hocası ve bilhassa çocukların Halil Amcasından bahsediyorum. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinin Çocuk Yoğun Bakım birimi Halil Hocamız sayesinde, bir hastane biriminden daha çok; hayata tutunma merkezi, yeniden doğuşun merkezi ve belki de biraz abartı olacak ama gerçek olarak yeniden, hem de ta başından hayata başlama merkezi olarak bulunmaktadır.
Hoşgörüsü, iyi niyeti, bilhassa çocuklara olan ilgisi, personelleriyle olan ilişkisi, hasta yakınlarına olan yaklaşımı, hayata bakış açısında bulunan sonsuz pozitif karakteri, aldığı her nefesin hakkını insan olarak verebilme gayreti ve buna benzer onlarca özelliğin kaynağı bir insan Halil Hoca…
Veya Halil Amca.
Halil Abimiz.
İnsan olan hemen herkesin, yanında mutlaka ama mutlaka olması lazım gereken bir dost temsilidir.
Yarendir, can olmakla beraber çoğu zaman canandır.
Kimi zaman ilaçların etkisinden daha fazla faydası olduğuna inandığımız gülüşünü görebilmek için, baş ağrısı bahaneleriyle yanı başına derman aramaya gittiğimiz bir çaredir… Kimi zaman yorgunluğumuzun vücudumuzda ve beynimizde oluşturmuş olduğu tükenmişliğimizin kaçışlarından kurtulmak için sığınaktır.
Daha sı mı?
Dahasına gerek yok ki, bugün içimden geldi öylesine; kaçmak istedim ekonomiden, yancılıktan, yağcılıktan, siyaset ve dünyanın rezil rüsva katliam dolu adımlarından, menfaat dağlarını seyre kalmaktan, insanlığımızın ayakları altında çiğnenen onurundan ve kendimden.
Sığınabileceğim bir liman aradım.
Onun bizde ve çevremizde bıraktığı iyi niyet bahçesine sığındım…
Gazeteci /Yazar
Hakan Dikmen
Anasayfa
Yazarlar
Hakan Dikmen
Yazı Detayı
Bu yazı 1311+ kez okundu.
Halil Abi olabilmek!
Karadeniz’in hırçınlığı ara ara yüzüne aksetse de, karşısında olanlar çok iyi biliyorlar ki saman alevi misali yüreğinde anında kaybolup gidecekti. Konuşmalarının içerisinde yer alan kelimelerin tamamına yakını “canlı-ciğerli” olsa da, muhabbetinin samimi ve içten gelerek oluştuğunu daha ilk bakışta anlıyorsunuz!
Ve asıl dert olana “derman” bu diyorsunuz.
Sebep olan birileri vardır!
Hemen her ortamda bulunmamıza sebep olan birileri muhakkak vardır. Kimi zaman bir şehirde, kimi zaman bir mahallede veya kimi zaman da her hangi bir mekânda insanların varlığına sebep olan birileri vardır. Kimi zaman bir sevgili olur bu sebep, kimi zaman bir sevdalı veya bir dost.
Gitmek istersin yanı başına, varlığını oksijen misali ciğerlerine çekmek ve sesini duymak istersin.
Hemhal olmak istersin.
Yaren olmak istersin…
Onunla aynı ortamda bulunmak için nasıl da bahanelere baktığının farkına vardığında çocuksu bir gülümseme sarar yüzünü sonra anlarsın ki onunla aynı durumda bulunmak ve ona yakın olmak bile insan olmanın, yaşı ne olur ise olsun fark etmeden tekrardan çocuk olmanın en büyük lezzetiymiş.
Çocuklaşmanın diğer adıymış…
Çocuk Yoğun Bakımın sorumlu hocası ve bilhassa çocukların Halil Amcasından bahsediyorum. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinin Çocuk Yoğun Bakım birimi Halil Hocamız sayesinde, bir hastane biriminden daha çok; hayata tutunma merkezi, yeniden doğuşun merkezi ve belki de biraz abartı olacak ama gerçek olarak yeniden, hem de ta başından hayata başlama merkezi olarak bulunmaktadır.
Hoşgörüsü, iyi niyeti, bilhassa çocuklara olan ilgisi, personelleriyle olan ilişkisi, hasta yakınlarına olan yaklaşımı, hayata bakış açısında bulunan sonsuz pozitif karakteri, aldığı her nefesin hakkını insan olarak verebilme gayreti ve buna benzer onlarca özelliğin kaynağı bir insan Halil Hoca…
Veya Halil Amca.
Halil Abimiz.
İnsan olan hemen herkesin, yanında mutlaka ama mutlaka olması lazım gereken bir dost temsilidir.
Yarendir, can olmakla beraber çoğu zaman canandır.
Kimi zaman ilaçların etkisinden daha fazla faydası olduğuna inandığımız gülüşünü görebilmek için, baş ağrısı bahaneleriyle yanı başına derman aramaya gittiğimiz bir çaredir… Kimi zaman yorgunluğumuzun vücudumuzda ve beynimizde oluşturmuş olduğu tükenmişliğimizin kaçışlarından kurtulmak için sığınaktır.
Daha sı mı?
Dahasına gerek yok ki, bugün içimden geldi öylesine; kaçmak istedim ekonomiden, yancılıktan, yağcılıktan, siyaset ve dünyanın rezil rüsva katliam dolu adımlarından, menfaat dağlarını seyre kalmaktan, insanlığımızın ayakları altında çiğnenen onurundan ve kendimden.
Sığınabileceğim bir liman aradım.
Onun bizde ve çevremizde bıraktığı iyi niyet bahçesine sığındım…
Gazeteci /Yazar
Hakan Dikmen
Ekleme
Tarihi: 25 Haziran 2024 - Salı
Halil Abi olabilmek!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.