Türkiye, tarih boyunca birçok zorlukla karşılaşmış, ancak her seferinde güçlü bir irade ve birliktelik ile bu zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır. Bugün, terörizm gibi küresel bir tehdit, ülkemizin sosyal dokusunu hedef alarak toplumsal huzuru ve birliği sarsmaya çalışmaktadır. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü yapısı ve Cumhuriyet İlkeleri, bu tehditlere karşı en sağlam kalkanı oluşturmaktadır.
Cumhuriyet, bireylerin eşit haklara sahip olduğu, özgür düşüncenin ve demokratik değerlerin ön planda tutulduğu bir yönetim biçimidir. Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, laiklik, adalet, özgürlük ve sosyal dayanışma gibi temel ilkeler üzerine inşa edilmiştir. Bu ilkeler, toplumun her kesiminin barış içinde bir arada yaşamasını sağlayan en önemli unsurlardır. Terör, bu değerleri hedef alarak toplumsal ayrışmayı ve kutuplaşmayı artırmayı amaçlamaktadır. Ancak, Cumhuriyetimizin sağlam temelleri, bu tür tehditlerin üstesinden gelmek için gereken direnci ve dayanışmayı sunmaktadır.
Türkiye, tarihsel olarak farklı etnik, kültürel ve dini grupların bir arada yaşadığı bir coğrafyadır. Bu zenginlik, ülkemizin sosyal dokusunu güçlendiren bir unsurdur. Terörizm, bu çeşitliliği istismar ederek, toplumsal huzuru bozmayı ve insanları birbirine düşürmeyi hedeflemektedir. Ancak, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri olan birlik, beraberlik ve kardeşlik, bu tür bölücü girişimlere karşı en etkili savunmadır. Türk milleti, tarih boyunca olduğu gibi bugün de bu değerlere sahip çıkarak, terörün yaratmaya çalıştığı korku ve kaos ortamına karşı durmaktadır.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Atatürk'ün "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" sözü, milletin iradesinin her şeyin üzerinde olduğunu vurgular. Bu irade, terörle mücadelede de kendini göstermekte, halkın birlik ve beraberlik içinde hareket etmesini sağlamaktadır. Terörle mücadele, sadece güvenlik güçlerinin değil, aynı zamanda toplumun her kesiminin ortak sorumluluğudur. Eğitimden sosyal hizmetlere, kültürel etkinliklerden ekonomik kalkınmaya kadar her alanda atılacak adımlar, terörün sosyal dokuda yaratmaya çalıştığı tahribatı engelleyecektir.
Sonuç olarak, terör, Türkiye’nin sosyal dokusunu tehdit eden bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, Cumhuriyetimizin güçlü yapısı ve ilkelerine olan bağlılık, bu tehditlere karşı en etkili savunmayı oluşturmaktadır. Türk milleti, geçmişte olduğu gibi bugün de birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, terörün yaratmaya çalıştığı bölünmelere karşı duracak ve Cumhuriyet değerlerini koruyacaktır. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir toplum, ancak dayanışma ve ortak değerler etrafında kenetlenerek var olabilir.
Sibel Arslan
Ekonomist /Mali Anlalist