Geçmişte beyin gelişiminin belirli bir yaşa kadar devam ettiği ve sonrasında gerilediği şeklinde iddialara maruz kalıyorduk. Ne var ki, yapılan birçok çalışma beyin gelişiminin 25 yaşına kadar tamamlanmasına rağmen bireysel özelliklere, genetik mirasa, ilgi alanlarına ve yeni geliştirilen yeteneklere bağlı olarak yaşam boyunca devam ettiğini göstermektedir. Örneğin, film yönetmenlerinin görsel hafızalarının daha güçlü olduğu, futbolcuların bacak egzersizlerinin diğerlerine göre daha hassas algılara sahip olduğu düşünülmektedir.
Beyin, doğası gereği çocukluk döneminde daha hızlı bir gelişim gösterir. Araştırmalar, çocukların beyin aktivitesinin farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Dijital nesnelere yoğun maruziyeti olan çocuklarda görsel dikkatin daha yüksek olduğu, ancak dijital teknolojiye daha az maruz kalan ve ekran alışkanlığı olmayan çocuklarda daha düşük bir dikkat seviyesi gözlemlenmiştir.
Bu durum, dijital çağın çocuklarının metin tabanlı öğrenme yerine görsel kaynaklı bilgilere daha fazla önem verdiğini ve bu alanda daha motive olduklarını göstermektedir. Bu bağlamda, öğretmenlerin ders materyallerinde görsel objeleri kullanmaması, ders motivasyonunda düşüşe ve akademik başarıda azalmaya neden olabilir.
Yeni dijital neslin, görsel dikkat ve el-göz koordinasyonu bağlamında algı kapasitesinin yetişkinlere kıyasla daha yüksek olması, ciddi davranışsal farklılıklara yol açmaktadır. Bu durum, çocukların paralel düşünce sistemleriyle olaylara baktığını ancak yetişkinlerin seri düşünme becerisiyle olayları yorumladıklarını göstermektedir.
Yapılan bir çalışmada, yeni nesil çocukların beyin yapılarının yetişkinlerinkinden farklı olduğu, beyin bölgelerinin yetişkinlerdekiyle benzer olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Bu değişikliklerin ileride ne anlama geleceği henüz belirsiz olsa da, çocukların eş zamanlı iş yapma becerisinin öğrenme motivasyonu açısından performansı olumsuz etkilediği yönünde araştırma sonuçları da bulunmaktadır.
Sonuç olarak, çocukların beyin yapısındaki bu değişikliklerin ilerideki yaşamlarını nasıl etkileyeceği henüz net değildir. Ancak, eş zamanlı iş yapma becerisinin öğrenme motivasyonunu düşürebileceği ve karar verme ile odaklanma sorunları yaşayan çocukların verimliliklerinin azaldığı ve öğrenme kapasitelerinde zayıflık olduğu yönünde bulgular mevcuttur.