Hulki Cevizoğlu: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Komisyon Önemli Bir Adım

AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun başkanlığına seçildiğini duyurdu

AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu , 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla TBMM 'de düzenlediği basın toplantısında, kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'na başkan seçilmesine dair değerlendirmelerde bulundu. Cevizoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kurulan Komisyon'un, kadınların şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmalarının engellenmesi için önemli bir adım olduğunu belirtti. Komisyonun, mevcut düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve alınması gereken ek tedbirlerin belirlenmesi amacını taşıdığını ifade etti. "Ne mutlu ki bütün partilerimiz, kadına yönelik şiddet konusunda hemfikir oldular ve bu şiddetin önlenmesi için bir adım daha attılar" diyen Cevizoğlu, daha önce de benzer komisyonların kurulduğunu ve bu alanda ciddi çalışmalar yapıldığını hatırlattı. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in, "Keşke kadınlarla ilgili komisyonun başkanı bir kadın olsaydı" sözlerine de değinen Cevizoğlu, verdiği cevabın Önder tarafından Genel Kurul’da okunduğunu aktardı. Komisyonun 21 üyesi olduğunu, bunlardan 5'inin erkek milletvekili, geri kalanının ise kadın milletvekilleri olduğunu belirten Cevizoğlu, "Muhalefetten de oy alarak, kadın vekillerimizin oylarıyla seçilen bir erkek başkan oldum." dedi. Kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Cevizoğlu, "Toplumsal bir sorunda, bir toplum bilimcinin görev almış olması en doğal işlerden biri. Ben sosyologum ve akademik çalışmalarımda da bu konulara yer verdim." diye konuştu. Ayrıca, Türkiye'de bir "opak toplum" yaratılmaya çalışıldığına işaret eden Cevizoğlu, dijital platformların, suça özendirici yayınların, sapkın akımların ve televizyon dizilerinin toplum üzerindeki olumsuz etkilerine değindi. Komisyonun bu tür sorunları da inceleyeceğini vurgulayan Cevizoğlu, "Opak toplum, insanların düşünemediği ve gerçeklerden uzaklaştırıldığı bir toplum yaratmak anlamına gelir." dedi.