İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, gündemi değerlendirdi

İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, gündemi değerlendirdi

İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu , AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ’ın “Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” sözlerine tepki gösterdi. Zorlu, “Cumhuriyet, Türk milleti için vazgeçilmez bir medeniyet projesidir. Bu konuda herhangi bir kafa karışıklığına mahal vermeyecek kadar netiz. Dilimiz, lügatimiz, Cumhuriyet değerleriyle anlamlı ve onlarla varoluşsal bir temele sahip bizim için… Bir takım siyasi hesaplarla kutuplaşma iklimini derinleştirmek, emin olun hiç kimseye bir fayda getirmeyecektir. Türk dünyasında alfabe birliğinin tartışıldığı bir dönemde Türkiye’de alfabemizi tartışmaya açmak, gerçekten büyük bir tutarsızlık” dedi. Kürşat Zorlu, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zorlu, şunları söyledi: “ŞU AN İTİBARİYLE 610 BİN RAKAMINA ULAŞTIĞININ ALTINI ÇİZMEK İSTİYORUM” “Partimize olan teveccüh, son dönemde kaybetmeye yüz tutmuş umutları yeniden yeşertecek bir muhtevaya sahiptir. Partimize çok ciddi bir üye başvuru süreci yaşandığını paylaşmak istiyorum. Şu an itibariyle 610 bin rakamına ulaştığının altını çizmek istiyorum. “BİZ, REFERANDUMU DEĞİL, BİR AN ÖNCE SEÇİM SANDIĞIYLA MİLLETİMİZİN BULUŞTURULMASINI, HESAP VERME GÜNÜNÜN BU ŞEKİLDE GELMESİNİ BEKLİYORUZ VE İSTİYORUZ” Anayasa değişikliği ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu referandum tartışması… Temel kaygımız ve hedefimiz, millet iradesinin tecellisi ve vatandaşlarımızın makul çoğunluğunun meseleye bakış açısıdır. Milletimizin beklentisi nedir, milletimiz ne düşünmektedir, temel hareket alanımız budur. Bugün ülkemizde çok büyük bir ekonomik buhran ve sorunla karşı karşıyayız. Yaklaşan kış aylarında vatandaşlarımızın daha zor günlere hazırlandığını görüyoruz. Geride bırakılmış sorunlarla değil, bugünü ve geleceği kaygılandıran, milletimizin gerçek sorunlarıyla ilgilenmemiz gerektiğine inanıyoruz. Biz, referandumu değil, bir an önce seçim sandığıyla milletimizin buluşturulmasını, hesap verme gününün bu şekilde gelmesini bekliyoruz ve istiyoruz. Ülkede yaşanan bu problemlerin sorumlusu mevcut siyasi iktidarın burada halkın sorunlarını gölgelenmesine, tartışmanın milletimizin temel sorunları olmayan bir alana taşınmasına izin vermeyeceğiz. “300 GÖNÜLLÜ KADIN AVUKAT, ŞU ANDA AİLELERİMİZİN YARGI SÜRECİNİ ÜSTLENMEK İÇİN HAZIR DURUMDALAR” 14 Ekim tarihinde Bartın’da meydana gelen facia hepimizin yüreğini dağladı. 41 şehidimiz var. Ülkemiz gerçekten böyle bir anlayışı hak etmiyor. Bu meselede başından itibaren acının ortağıyız. 300 gönüllü kadın avukat, şu anda ailelerimizin yargı sürecini üstlenmek için hazır durumdalar. “BUGÜN 7 BİN MUAYENEHANEDE HEKİMLERİMİZİN ANCAK 500’Ü HASTANELERLE SÖZLEŞEME YAPABİLİR HALE GELMİŞTİR” Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yönetmelikte yaptığı değişiklikle bugün, 7 bin muayenehanede hekimlerimizin ancak 500’ü hastanelerle sözleşeme yapabilir hale gelmiştir. Bu karar, aslında yerindelik kavramının hiçe sayıldığı bir karar türüdür. Kamu yararından bahsediliyor ama biz, özellikle cerrahi müdahalede yatışlar konusunda ‘merdiven altı’ sayılabilecek bir uygulamanın meydana gelmesinden endişe ediyoruz. Küçük ve orta boy diyebileceğimiz poliklinikler ve hastaneler zorluk içerisine düşecektir. 40 binin üzerinde insanı etkileyecek bir karardan bahsediyoruz. “TÜRK DÜNYASINDA ALFABE BİRLİĞİNİN TARTIŞILDIĞI BİR DÖNEMDE TÜRKİYE’DE ALFABEMİZİ TARTIŞMAYA AÇMAK, GERÇEKTEN BÜYÜK BİR TUTARSIZLIK” Ülkemizin çok zorluklarla nasıl yönetildiğinin bir başka işareti, Cumhuriyet’imizi taçlandıran Harf Devrimi’yle ilgili ortaya atılan çok sorumsuz açıklamalar ve yaklaşımlardır. İYİ Parti olarak, vurgulamak istiyoruz ki Cumhuriyet, Türk milleti için vazgeçilmez bir medeniyet projesidir. Bu konuda herhangi bir kafa karışıklığına mahal vermeyecek kadar netiz. Dilimiz, lügatimiz, Cumhuriyet değerleriyle anlamlı ve onlarla varoluşsal bir temele sahip bizim için. En çok üzüldüğüm nokta, milletimizin en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bizi birleştiren bu kadar ortak noktamızı simgeleyen bir konuda böylesine hoyrat açıklamaların yapılabiliyor olmasıdır. Türkiye Yüzyılı’ndan bahsediliyor, bunun temel zemininde birlikte ve beraberlik, bu konuya olan inancın olması gerektiğini düşünüyoruz. Bir takım siyasi hesaplarla kutuplaşma iklimini derinleştirmek, emin olun hiç kimseye bir fayda getirmeyecektir. Türk dünyasında alfabe birliğinin tartışıldığı bir dönemde Türkiye’de alfabemizi tartışmaya açmak, gerçekten büyük bir tutarsızlık.”