Kelepçe Kullanma Kılavuzu Oyuncuları Mag’a Özel Açıklamalarda Bulundu

Kelepçe Kullanma Kılavuzu Oyuncuları Mag’a Özel Açıklamalarda Bulundu

Kelepçe Kullanma Kılavuzu oyunu ile Bilkent Sahne AST’ta izleyici karşısına çıkan başarılı oyuncular Hüseyin Avni Danyal ve Başak Daşman , MAG Okurları için oyunculuk geçmişlerinden, projelerinden ve son sahneledikleri oyunun detaylarından bahsetti. Bilkent Sahne AST’ta Ankaralı tiyatro severler ile buluşan Başak Daşman ve Hüseyin Avni Danyal oyun öncesi MAG okurlarına özel açıklamalarda bulundu. “Oyunu Irmak Bahçeci yazdı. Özetlersek, sorgu odasında bir komiser ve bir mahkûm arasında, geçmişlerine dair bir hesaplaşma. Hayatımız boyunca üzerimize düşen vicdan muhakemesini yeterince yapabiliyor muyuz?” diyen Hüseyin Avni Danyal Bilkent Sahne AST’ın öneminden ise şu sözler ile bahsetti: “Ankara Sanat Tiyatrosu benim için çok önemli bir kurumdur. Ben tiyatro adına yol almaya, oyuncu olmaya; o yıllardaki politik duruşuyla, müthiş repertuarıyla Ankara Sanat Tiyatrosuyla karar vermişimdir. 70’li yılların sonunda bizim için tiyatro sanatı AST’tı. Müthiş oyunlar ve oyunculuklar izledik.” Başak Daşman ise oyun ile ilgili şunları söyledi: “Oyun, elinden geleni yapmak yerine seyirci kalmanın nasıl bir şey olduğuna odaklanıyor bence. Sistem deyip durduğumuz sanal kürenin içinde, onun parçalarından birinin de her birimiz olduğunu hatırlatıyor.” Bilkent Sahne AST’ın öneminden de bahseden Daşman “AST bu ülkede tiyatro dediğimiz an aklımızda beliren en güçlü isimlerden biri. Yıllarca harika oyunlar sergiledi. Üstelik siyasi söylemi ve direnme cesaretini de temsil ediyor benim için” açıklamasında bulundu. Kelepçe Kullanma Kılavuzu oyunu ile Bilkent Sahne AST’ta izleyici karşısına çıkan başarılı oyuncular Hüseyin Avni Danyal ve Başak Daşman , MAG Okurları için oyunculuk geçmişlerinden, projelerinden ve son sahneledikleri oyunun detaylarından bahsetti.     Yıllardır tiyatro sahnelerinde ve ekranlarda hayranlıkla izlediğimiz sevilen ve başarılı bir isimsiniz. Sanat yolculuğunuzun başlangıcından biraz bahsedebilir misiniz? Hüseyin Avni Danyal : 1978-79 yıllarında Ankara’da amatörce tiyatroyla ilgilendim. Ankara Halk Tiyatrosunda ilk kez kursiyer olarak bulundum. Birkaç özel tiyatro gezdikten sonra  o yıllarda adı Çağdaş Sahne olan şimdiki Şinasi Sahnesinde kursiyerliğe başladım. Köksal Engür ve başka birçok tiyatro insanı vardı. 1980 darbesinden sonra Şinasi Sahnesi kapatıldı. Ben de 1981yılında, İzmir Dokuz Eylül Tiyatro bölümünün sınavlarına girip kazandım. O günden beri oyunculuk kariyerim sürmektedir.   Sizleri ilk kez 1996 yılında Şaşıfelek Çıkmazı dizisi ile ekranlarda gördük… O zamandan bu yana neler değişti Başak Daşman’ın hayatında? Başak Daşman : O kadar çok şey değişti ki. Eğitimimi tamamlayıp çalışırken öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye devam ettim. Farklı kulvarlarında çalıştım sektörün. Tiyatro sahnesinde ve kamera arkasında olmaya devam ettim. Kitap yazdım. Öğrendiklerimi öğretmeye başladım. İlk işim 1999 yılında Kıvılcım dizisiydi ve kendime dublaj yaparken çok zorlanmıştım. Şimdi bir seslendirme sanatçısıyım mesela. Tabii ülkede de çok şey değişti ve bunların ruhuma birçok etkisi oldu.   Sonrasında pek çok başarılı proje ile TV ekranlarında ve sinemada sizleri izledik. Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor? Başak Daşman : Hayatımdaki en eğlenceli şey, işim. Bütünüyle bir anın içinde olmak, genel kavrayış hali, başka hikayelere, farklı insanlara ulaşabilmek -hem de içerden bir yerden- beni çok mutlu ediyor.   Üzücü bir kaza sonucu kaybettiğimiz Barış Akarsu’nun babası rolü ile sizleri beyaz perdede gördük. Neler hissettiniz? Filmden biraz bahseder misiniz? Hüseyin Avni Danyal : Film, çocukluğundan başlayarak ölümüne kadar olan süreçte Barış Akarsu’yu anlatıyor. Ailesi, arkadaşlıkları, aşkları, müzisyenlik için verdiği çaba filmin bütün hikâyesi. Çekimler sırasında yaşadığı yerlerde bulunmak, arkadaşları ve ailesi ile yan yana gelmek, hikâyenin anlatımında bize çok yardımcı olan şeylerdi. Bir de bu hikâyenin, zamansız ve erken bir ölümle sonuçlanması tabii ki bizim için üzücü ve kabul edilemez tarafıydı.   Canlandırdığınız karakterlerden “Unutulmazdı ve hayatımda gerçekten büyük anlam taşıyor.” dediğiniz karakter hangisi? Başak Daşman : Yutmak oyunumda Rebecca karakteri ve Parmaklıklar Ardında’nın Filiz’i.   İkinci öykü kitabınız Gördüm Çiçeği de yayımlandı. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Başak Daşman : Edebiyat, tüm sanat disiplinlerinin merkez noktası. Hayatı algılamanın, bazen affetmenin, dünyayı keşfetmenin en sevdiğim yollarından biri.   Dijital platformların sinema üzerindeki etkilerini nasıl değerlendirirsiniz? Hüseyin Avni Danyal : Sinema ve televizyona katkısının çok olduğunu düşünüyorum. Sektörün genişlemesi, alternatif mecraların ortaya çıkması, hem yapım şirketlerini hem de oyuncuları iyi bir rekabete soktu. Bu rekabet de, hem oyuncuların hem yapım şirketlerinin kendilerini geliştirmelerine yol açacaktır.   Tiyatro sizin için ne anlam ifade ediyor? Hüseyin Avni Danyal : Yaşam şeklim, hayata bakış açım, dünyaya bakış açım. Yani cevabı çok uzun…   Bilkent Sahne AST’ta Kelepçe Kullanma Kılavuzu oyunu ile tiyatroseverlerin karşısına çıktınız. Biraz oyundan bahseder misiniz? Hüseyin Avni Danyal :  Oyunu Irmak Bahçeci yazdı. Özetlersek, sorgu odasında bir komiser ve bir mahkûm arasında, geçmişlerine dair bir hesaplaşma. Hayatımız boyunca üzerimize düşen vicdan muhakemesini yeterince yapabiliyor muyuz? Başak Daşman: Oyun, elinden geleni yapmak yerine seyirci kalmanın nasıl bir şey olduğuna odaklanıyor bence. Sistem deyip durduğumuz sanal kürenin içinde, onun parçalarından birinin de her birimiz olduğunu hatırlatıyor.   Gelecek projelerinizden bahseder misiniz? Başak Daşman : Barbaros Hayreddin adlı bir dizi çekiyorum. Aynı zamanda Bosna katliamını anlatan, TRT dijitalde yayımlanacak olan Dayton adlı projede yer aldım. Yazmaya devam ediyorum elbette.   Yer aldığınız oyunların ve Bilkent Sahne AST’ın sizin için öneminden biraz bahsedebilir misiniz? Hüseyin Avni Danyal : Ankara Sanat Tiyatrosu benim için çok önemli bir kurumdur. Ben tiyatro adına yol almaya, oyuncu olmaya; o yıllardaki politik duruşuyla, müthiş repertuarıyla Ankara Sanat Tiyatrosuyla karar vermişimdir. 70’li yılların sonunda bizim için tiyatro sanatı AST’tı. Müthiş oyunlar ve oyunculuklar izledik. Başak Daşman : AST bu ülkede tiyatro dediğimiz an aklımızda beliren en güçlü isimlerden biri. Yıllarca harika oyunlar sergiledi. Üstelik siyasi söylemi ve direnme cesaretini de temsil ediyor benim için.