,, ,

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, basın toplantısında konuştu:

Siyaset 17.02.2023 - 15:42, Güncelleme: 17.02.2023 - 15:42 6444+ kez okundu.
 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, basın toplantısında konuştu:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, basın toplantısında konuştu:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun , "Görülüyor ki depremdeki yaralarımızı sarmak uzun bir süre alacak. Burada önemli bir görev de belediyelerimize düşecek. Dolayısıyla belediyelerimizin bu hizmetleri aksamaya yol açmadan sürdürmeleri için mali olarak desteklenmeleri artık bir zorunluluk haline gelmiştir." dedi. Torun, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin 12'nci gününde olduklarını hatırlattı. Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Torun, "Bugün Miraç Kandili. Tüm milletimizin ve İslam aleminin kandilini de kutluyor, afetzede vatandaşlarımız için duacı olduğumuzu bir kez daha belirtiyorum." ifadesini kullandı. CHP'li belediyelerin, depremin ilk anından itibaren seferberlik anlayışıyla çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Torun, şöyle devam etti: "Bugün itibarıyla 6 bin 193 araç ve 16 bin 659 personelini bölgeye gönderdi. İnsani yardım malzemelerini taşıyan 3 bin 861 tır, 4 uçak, 6 gemi, 2 vapur ve 2 tren vagonu bölgeye ulaştırıldı. 2 milyon 400 bin battaniye, 31 bin çadır, 573 konteyner, 176 bin ısıtıcı ve soba, 1100 mobil tuvalet, 1400 jeneratör ve 3 milyon 200 bin hijyen paketi de vatandaşlarımıza gönderildi. Bilinmesini isteriz ki, bu desteklerimiz geçici olmayacak." Afet bölgelerindeki çalışmalarının bundan sonra yeni bir planlamayla devam edeceğini söyleyen Torun, "Bugün de Genel Sekreterimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanlarımızla çevrim içi bir toplantı yaparak son çalışmalarımızı değerlendirdik. Depremin vurduğu illerimizle ilgili bir sorumluluk paylaşımını planladık. Buna göre, artık belirlenen büyükşehir belediyelerimiz, afet bölgelerindeki bir ilimizden sorumlu olacak. Diğer belediyelerimiz de koordinatör belediyemize destek verecek. Böylece uzun vadeli destekler, tam bir koordinasyon içinde vatandaşlarımıza sunulacak." diye konuştu. - Belediyelere destek çağrısı Ülke genelinde imkanı olan tüm belediyelerin, ilk günden bu yana afet bölgelerine destek olduklarını vurgulayan Torun, bazı belediyelerin personellerini gönderdiğini, bazılarının insani yardım götürdüğünü, bazılarının da kendi bölgesine göç edenleri misafir ettiğini söyledi. Bir deprem göçü ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Torun, "Özellikle büyükşehirlerimize yönelik göç dalgası artarak devam ediyor. Bugün itibarıyla Mersin'e 337 bin, Antalya'ya 133 bin, Muğla'ya 35 bin, Ankara ve İstanbul'a da 10 binlerce vatandaşımız ulaşmış bulunuyor." dedi. Torun, şöyle devam etti: "Hal böyleyken, belediyelerin hem afet bölgelerine desteklerini sürdürmesi hem de kendi bölgelerine gelen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılaması gerekiyor. Siyasi parti ayrımı gözetmeden bir çağrıda bulunmak istiyorum. Görülüyor ki depremdeki yaralarımızı sarmak uzun bir süre alacak. Burada önemli bir görev de belediyelerimize düşecek. Dolayısıyla belediyelerimizin bu hizmetleri aksamaya yol açmadan sürdürmeleri için mali olarak desteklenmeleri artık bir zorunluluk haline gelmiştir." - "Belediyelere ek kaynak planlaması bir an önce yapılmalıdır" Belediyelerin üzerindeki ağır yükün bir an önce hafifletilmesi gerektiğini belirten Torun, şunları söyledi: "CHP olarak bizim önerilerimiz hazır. Öncelikle belediyelerin bankası olan İller Bankası üzerinden, belediyelere ek kaynak planlaması bir an önce yapılmalıdır. Bu kaynak, belediyelere hakkaniyetli bir şekilde paylaştırılmalıdır. Belediyelerin ve belediye şirketlerinin kamu kurumlarına olan borçları, yeniden yapılandırılmalıdır. Belediyelerin vatandaşa hizmet için kullandığı akaryakıttan, elektrikten ve doğal gazdan ağır vergiler alınmaktadır. Bu vergiler maalesef en yüksek tarifelerden belirlenmektedir. Dolayısıyla halka hizmet eden belediyeler, bu enerji giderlerinde derhal avantajlı bir tarifeye geçirilmelidir. İktidara samimi çağrımızdır. Bizim bu konuda daha önce verdiğimiz kanun teklifimiz hazır ve aylardır Meclis'te bekliyor. Gelin, Meclis açıldığında bu konuyu çalışalım ve düzenlemeleri hep birlikte hayata geçirelim." Depremin başından bu yana tam bir yönetimsizlik örneği sergilendiğini öne süren Torun, iktidarın ve AFAD'ın birinci görevinin şehirleri afetlere hazırlamak olduğunu aktardı. Seyit Torun , şunları kaydetti: "Bunun nasıl yapılmadığını bir örnekle anlatmak istiyorum. Hatay'ın İskenderun ilçesindeki 6 mahalle, 2013 yılında 'afet riskli alan' ilan edilmişti. Ancak özellikle dikkatinizi çekmek isterim, 2013'te Bakanlar Kurulu tarafından alınan bu karar, depremden tam bir yıl önce, 4 Şubat 2022'de bir kişinin imzasıyla iptal edilmiştir. Yani bu mahallelerde açıkça 'afet riski yok' denilmiştir. Şimdi o 6 mahallede binalar yıkılmış, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmiştir. Bakanlar Kurulunun 26 imzayla aldığı kararın tek imzayla iptal edilmesinin faturasını, vatandaşlarımız canıyla ödemiştir. İşte yıllardır eleştirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tam da budur. Bu kararda imzası olan kişi şimdi çıkmış, 'Asrın felaketi, kader planı' diyor. Açık söylüyorum, bu ülkenin başına gelen en büyük felaket, bu rantçı cehalettir. Bu mağduriyetleri ülkemize yaşatanlar, milletten 1 yıl daha istiyorlar. Milletimiz de biz de şunu söylüyoruz, artık yeter. Bu ülkenin size verecek 1 yılı değil, 1 günü bile kalmadı."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, basın toplantısında konuştu:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun , "Görülüyor ki depremdeki yaralarımızı sarmak uzun bir süre alacak. Burada önemli bir görev de belediyelerimize düşecek. Dolayısıyla belediyelerimizin bu hizmetleri aksamaya yol açmadan sürdürmeleri için mali olarak desteklenmeleri artık bir zorunluluk haline gelmiştir." dedi.

Torun, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin 12'nci gününde olduklarını hatırlattı.

Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Torun, "Bugün Miraç Kandili. Tüm milletimizin ve İslam aleminin kandilini de kutluyor, afetzede vatandaşlarımız için duacı olduğumuzu bir kez daha belirtiyorum." ifadesini kullandı.

CHP'li belediyelerin, depremin ilk anından itibaren seferberlik anlayışıyla çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Torun, şöyle devam etti:

"Bugün itibarıyla 6 bin 193 araç ve 16 bin 659 personelini bölgeye gönderdi. İnsani yardım malzemelerini taşıyan 3 bin 861 tır, 4 uçak, 6 gemi, 2 vapur ve 2 tren vagonu bölgeye ulaştırıldı. 2 milyon 400 bin battaniye, 31 bin çadır, 573 konteyner, 176 bin ısıtıcı ve soba, 1100 mobil tuvalet, 1400 jeneratör ve 3 milyon 200 bin hijyen paketi de vatandaşlarımıza gönderildi. Bilinmesini isteriz ki, bu desteklerimiz geçici olmayacak."

Afet bölgelerindeki çalışmalarının bundan sonra yeni bir planlamayla devam edeceğini söyleyen Torun, "Bugün de Genel Sekreterimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanlarımızla çevrim içi bir toplantı yaparak son çalışmalarımızı değerlendirdik. Depremin vurduğu illerimizle ilgili bir sorumluluk paylaşımını planladık. Buna göre, artık belirlenen büyükşehir belediyelerimiz, afet bölgelerindeki bir ilimizden sorumlu olacak. Diğer belediyelerimiz de koordinatör belediyemize destek verecek. Böylece uzun vadeli destekler, tam bir koordinasyon içinde vatandaşlarımıza sunulacak." diye konuştu.

- Belediyelere destek çağrısı

Ülke genelinde imkanı olan tüm belediyelerin, ilk günden bu yana afet bölgelerine destek olduklarını vurgulayan Torun, bazı belediyelerin personellerini gönderdiğini, bazılarının insani yardım götürdüğünü, bazılarının da kendi bölgesine göç edenleri misafir ettiğini söyledi.

Bir deprem göçü ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Torun, "Özellikle büyükşehirlerimize yönelik göç dalgası artarak devam ediyor. Bugün itibarıyla Mersin'e 337 bin, Antalya'ya 133 bin, Muğla'ya 35 bin, Ankara ve İstanbul'a da 10 binlerce vatandaşımız ulaşmış bulunuyor." dedi.

Torun, şöyle devam etti:

"Hal böyleyken, belediyelerin hem afet bölgelerine desteklerini sürdürmesi hem de kendi bölgelerine gelen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılaması gerekiyor. Siyasi parti ayrımı gözetmeden bir çağrıda bulunmak istiyorum. Görülüyor ki depremdeki yaralarımızı sarmak uzun bir süre alacak. Burada önemli bir görev de belediyelerimize düşecek. Dolayısıyla belediyelerimizin bu hizmetleri aksamaya yol açmadan sürdürmeleri için mali olarak desteklenmeleri artık bir zorunluluk haline gelmiştir."

- "Belediyelere ek kaynak planlaması bir an önce yapılmalıdır"

Belediyelerin üzerindeki ağır yükün bir an önce hafifletilmesi gerektiğini belirten Torun, şunları söyledi:

" CHP olarak bizim önerilerimiz hazır. Öncelikle belediyelerin bankası olan İller Bankası üzerinden, belediyelere ek kaynak planlaması bir an önce yapılmalıdır. Bu kaynak, belediyelere hakkaniyetli bir şekilde paylaştırılmalıdır. Belediyelerin ve belediye şirketlerinin kamu kurumlarına olan borçları, yeniden yapılandırılmalıdır. Belediyelerin vatandaşa hizmet için kullandığı akaryakıttan, elektrikten ve doğal gazdan ağır vergiler alınmaktadır. Bu vergiler maalesef en yüksek tarifelerden belirlenmektedir. Dolayısıyla halka hizmet eden belediyeler, bu enerji giderlerinde derhal avantajlı bir tarifeye geçirilmelidir.

İktidara samimi çağrımızdır. Bizim bu konuda daha önce verdiğimiz kanun teklifimiz hazır ve aylardır Meclis'te bekliyor. Gelin, Meclis açıldığında bu konuyu çalışalım ve düzenlemeleri hep birlikte hayata geçirelim."

Depremin başından bu yana tam bir yönetimsizlik örneği sergilendiğini öne süren Torun, iktidarın ve AFAD'ın birinci görevinin şehirleri afetlere hazırlamak olduğunu aktardı.

Seyit Torun , şunları kaydetti:

"Bunun nasıl yapılmadığını bir örnekle anlatmak istiyorum. Hatay'ın İskenderun ilçesindeki 6 mahalle, 2013 yılında 'afet riskli alan' ilan edilmişti. Ancak özellikle dikkatinizi çekmek isterim, 2013'te Bakanlar Kurulu tarafından alınan bu karar, depremden tam bir yıl önce, 4 Şubat 2022'de bir kişinin imzasıyla iptal edilmiştir. Yani bu mahallelerde açıkça 'afet riski yok' denilmiştir. Şimdi o 6 mahallede binalar yıkılmış, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmiştir. Bakanlar Kurulunun 26 imzayla aldığı kararın tek imzayla iptal edilmesinin faturasını, vatandaşlarımız canıyla ödemiştir.

İşte yıllardır eleştirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tam da budur. Bu kararda imzası olan kişi şimdi çıkmış, 'Asrın felaketi, kader planı' diyor. Açık söylüyorum, bu ülkenin başına gelen en büyük felaket, bu rantçı cehalettir. Bu mağduriyetleri ülkemize yaşatanlar, milletten 1 yıl daha istiyorlar. Milletimiz de biz de şunu söylüyoruz, artık yeter. Bu ülkenin size verecek 1 yılı değil, 1 günü bile kalmadı."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.