,, ,

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı Hakkındaki Davada Mütalaa Açıklandı: Fincancı'nın 7,5 Yıla Kadar Hapsi İstendi

Gündem 23.12.2022 - 14:03, Güncelleme: 23.12.2022 - 14:03 5380+ kez okundu.
 

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı Hakkındaki Davada Mütalaa Açıklandı: Fincancı'nın 7,5 Yıla Kadar Hapsi İstendi

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı Hakkındaki Davada Mütalaa Açıklandı: Fincancı'nın 7,5 Yıla Kadar Hapsi İstendi
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ’nın, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme, Millî Savunma Bakanlığı'nın yargılamaya katılma talebini reddetti. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı; Fincancı'nın 7,5 yıla kadar hapsini ve tutukluluk halinin devamını talep etti. TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı , sınır ötesi operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı iddialarıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı. Tutuklu olarak yargılanan Fincancı, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi. Fincancı'nın avukatları ile Millî Savunma Bakanlığı (MSB) avukatı da duruşma salonundaydı. Duruşmaya çok sayıda avukat katıldı ancak mahkeme, savunmayı 3 avukatla sınırlandırdı. DAHA BÜYÜK BİR SALON TALEBİ REDDEDİLDİ Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı 'nın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu, duruşma salonunun küçük olduğunu, izleyici ve avukatlarının çoğunun salona giremediğini belirterek, mahkemeden daha büyük bir salona geçilmesini talep etti. Mahkeme başkanı, sanık müdafilerinin sayısının 3 avukatla sınırlandırıldığını ve mevcut duruşma salonunda duruşmaya devam edileceğini söyledi. "3 AVUKAT SINIRLAMASI UYGULAMASI BU DAVADA UYGULANAMAZ" Eski İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, müdafi sayısının 3 ile sınırlandırılmasına karşı çıkarak, mahkemenin böyle bir uygulama yapamayacağını söyledi. Örgüt suçlarındaki 3 avukat uygulamasının istisna hallerinde uygulanabileceğini belirten Yücel, bu dava için söz konusu kısıtlayıcı düzenlemenin uygulanamayacağını savundu. Mahkeme başkanı, itirazlara rağmen savunma için 3 avukat sınırlaması uygulamasına devam edeceğini belirtti. Duruşma salonunda çok sayıda jandarmanın bulunması yüzünden vekillerini göremediklerini ve bunun adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini söyleyen Fincancı'nın avukatları, jandarmanın müvekkilleri ile kendileri arasından çekilmesini istedi. Mahkeme başkanı ise duruşmayı başlattığını söyledi. HÂKİMİN İFADE TARZINA İTİRAZ Mahkeme başkanı, Fincancı'ya 'sen' diye hitap edince avukatlar itiraz ederek, nezaket kuralları gereği müvekkillerine 'sen' yerine 'siz' diye hitap etmesini istedi. Hâkim ise "Ne diyeyim, sanık kendisi" dedi. Avukatlar ise müvekkilleri sanık olduğu için istediği gibi hitap edemeyeceğini söyledi. "İFADE TARZINIZDAN HAKKIMDA ZATEN HÜKÜM VERDİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM" Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı , mahkemedeki beyanında şunları söyledi: "İfade tarzınızdan zaten hakkımda hüküm verdiğinizi düşünüyorum. Yaş olarak sizin zamanlarınızda hukuk fakültelerinde ders vermiş biri olarak bana 'sen' diye hitap edemezsiniz. İstanbul’a getirilme koşullarım da çok kötüydü. 64 yaşındayım. Çeşitli hastalıklarım var, sevk araçları insan sağlığına zararlı. Bugün ağrım vardı, bu ağrıyla savunma yapacağım, savunma değil bir suç işlemediğim için beyanda bulunacağım. O güvenlikli aracın içinde benim elimde silah mı vardı da elimde kelepçe ile 5,5 saat boyunca yolculuk yaptım. Benim tek silahım kalem. ALMANYA'DAN DÖNDÜĞÜM HALDE KAÇACAĞIM İHTİMALİYLE TUTUKLANDIM: Türkiye'de yaşayan herkes için ilginç olduğunu düşündüğüm bu durumda neyse ki suçlu olmadığımı unutmuyorum. Önce hekim kimliğimle başlamak istiyorum. Bir hekim, sesini duyuramayanların avukatı olmalı. Zarar verenin değil, görünür kılanın cezalandırıldığı bir ortamda ne yazık ki zorunlu emekliliğim geldiği için emekli oldum. Almanya'dan döndüğüm halde kaçacağım ihtimaliyle beni tutukladılar. Adli tıp uzmanlığıma rağmen, iddiaları soruşturmayıp, linç girişimini başlattılar. ADLİ TIP UZMANI OLARAK SORULAN GÖRÜŞÜM KRİMİNALİZE EDİLMEKTE: Bir adli tıp uzmanı olarak sorulan görüşüm, kriminalize edilmek istenmekte. Propaganda iddiasıyla yargılandığım yayın, 7 dakikalık bir konuşmadır. Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Yayında kısaca bir ön tanıdan bahsettim. Videoda, karanlık bir ortamda görünen kişilere etki eden maddeler vardı. Videodaki kişide ağzından gelen kanlı köpükler ve ani kasılmalar vardı. Videodaki belirtiler üzerine yaptığım, belli ki bir toksik oluştuğu üzerine yaptığım konuşma bir ön tanıdır.  YAYIN ORGANININ NİTELİĞİ NEDENİYLE: Yayın organının niteliği üzerinden bilimsel açıklamalarım suç sayılıyor. Bir insan hakları savunucu olarak hangi kanala, kimin yayınına bağlandığım benim için önemli değildir. Hak kullanımı suç olarak tanımlanamaz.  BAŞKANLIK NEDENİYLE BİZİ KİMLİKLERİMİZDEN AYIRAMAZSINIZ: TTB Merkez Konseyi Başkanlığım üzerinden diğer kimliklerimden arındırılmak isteniyorum. Topluma karşı sorumluluklarımız var. İkinci başkanımız hala yetkin bir beyin cerrahı olarak görevine devam ediyor. Başkanlık yüzünden bizi hekimlik kimliğimizden ayıramazsınız.  AĞAÇLARDAN BİLE SÖZ ETSEK SUÇ SAYILACAK BİR DÖNEMDEYİZ: Söz konusu suç ise nasıl bir dönemde yaşıyoruz ki ağaçlardan bile söz etsek suç sayılacak. İnsanlığa karşı suçlara karşı çıkmaktan, yaşam haklarının ihlal edilmesine karşı çıkmaktan, ağacımıza, börtü böceğe sahip çıkmaktan, savaşlara karşı durmaktan vazgeçmeyeceğim. Bu yaşam biçimine verilen addır. Bu duruşumuzu suç saymaya çalışmak beyhudedir. SAVCI, MSB'NİN KATILMA TALEBİNİN REDDEDİLMESİNİ İSTEDİ  Milli Savunma Bakanlığı vekili, davaya katılma talebinde bulundu. Duruşma savcısı, bakanlığın suçtan zarar görmediğini kaydederek, talebin reddedilmesini talep etti.  MSB'NİN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ Mahkeme de MSB'nin suçtan zarar görme ihtimalinin bulunmadığını belirterek, katılma talebinin reddine karar verdi. Bakanlığın avukatı, talebi reddedildiği halde beyanda bulunmaya devam etmek istedi. Bunun üzerine Fincancı'nın avukatları, talebe ilişkin karar verildiğini hatırlatarak, bakanlık avukatının beyanda bulunamayacağını belirtti. "MÜVEKKİL, KATILDIĞI YAYIN ORGANININ NİTELİĞİ NEDENİYLE SUÇLANIYOR" Duruşmada beyanda bulunan Fincancı'nın avukatları, müvekkillerinin tutukluluğunun hukuka aykırı olduğunu belirterek, söz konusu suçlamanın, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın, yayınına katıldığı yayın kuruluşunun niteliği nedeniyle yapıldığını iddia etti. Avukatlar, Fincancı'nın tahliyesine karar verilmesini talep etti. SAVCI MÜTALAASINDA 7,5 YIL İSTEDİ Avukat beyanlarının ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Fincancı'nın iddianamedeki suç ile 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Fincancı'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme, duruşmaya bir saat ara verdi. NE OLMUŞTU? TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, katıldığı bir televizyon programında, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanmış olabileceği” iddiasını dile getirdiği gerekçesiyle 26 Ekim günü İstanbul’da gözaltına alınmış ve Ankara’ya götürülmüştü. 27 Ekim’de nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanan Fincancı hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianame düzenlenmişti. İddianamede, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ’nın, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi yetkisizlik kararı vererek iddianameyi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. İddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı Hakkındaki Davada Mütalaa Açıklandı: Fincancı'nın 7,5 Yıla Kadar Hapsi İstendi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ’nın, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme, Millî Savunma Bakanlığı'nın yargılamaya katılma talebini reddetti. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı; Fincancı'nın 7,5 yıla kadar hapsini ve tutukluluk halinin devamını talep etti.

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı , sınır ötesi operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı iddialarıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı.

Tutuklu olarak yargılanan Fincancı, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi. Fincancı'nın avukatları ile Millî Savunma Bakanlığı (MSB) avukatı da duruşma salonundaydı. Duruşmaya çok sayıda avukat katıldı ancak mahkeme, savunmayı 3 avukatla sınırlandırdı.

DAHA BÜYÜK BİR SALON TALEBİ REDDEDİLDİ

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı 'nın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu, duruşma salonunun küçük olduğunu, izleyici ve avukatlarının çoğunun salona giremediğini belirterek, mahkemeden daha büyük bir salona geçilmesini talep etti. Mahkeme başkanı, sanık müdafilerinin sayısının 3 avukatla sınırlandırıldığını ve mevcut duruşma salonunda duruşmaya devam edileceğini söyledi.

"3 AVUKAT SINIRLAMASI UYGULAMASI BU DAVADA UYGULANAMAZ"

Eski İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, müdafi sayısının 3 ile sınırlandırılmasına karşı çıkarak, mahkemenin böyle bir uygulama yapamayacağını söyledi. Örgüt suçlarındaki 3 avukat uygulamasının istisna hallerinde uygulanabileceğini belirten Yücel, bu dava için söz konusu kısıtlayıcı düzenlemenin uygulanamayacağını savundu.

Mahkeme başkanı, itirazlara rağmen savunma için 3 avukat sınırlaması uygulamasına devam edeceğini belirtti.

Duruşma salonunda çok sayıda jandarmanın bulunması yüzünden vekillerini göremediklerini ve bunun adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini söyleyen Fincancı'nın avukatları, jandarmanın müvekkilleri ile kendileri arasından çekilmesini istedi. Mahkeme başkanı ise duruşmayı başlattığını söyledi.

HÂKİMİN İFADE TARZINA İTİRAZ

Mahkeme başkanı, Fincancı'ya 'sen' diye hitap edince avukatlar itiraz ederek, nezaket kuralları gereği müvekkillerine 'sen' yerine 'siz' diye hitap etmesini istedi. Hâkim ise "Ne diyeyim, sanık kendisi" dedi. Avukatlar ise müvekkilleri sanık olduğu için istediği gibi hitap edemeyeceğini söyledi.

"İFADE TARZINIZDAN HAKKIMDA ZATEN HÜKÜM VERDİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM"

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı , mahkemedeki beyanında şunları söyledi:

"İfade tarzınızdan zaten hakkımda hüküm verdiğinizi düşünüyorum. Yaş olarak sizin zamanlarınızda hukuk fakültelerinde ders vermiş biri olarak bana 'sen' diye hitap edemezsiniz. İstanbul’a getirilme koşullarım da çok kötüydü. 64 yaşındayım. Çeşitli hastalıklarım var, sevk araçları insan sağlığına zararlı. Bugün ağrım vardı, bu ağrıyla savunma yapacağım, savunma değil bir suç işlemediğim için beyanda bulunacağım. O güvenlikli aracın içinde benim elimde silah mı vardı da elimde kelepçe ile 5,5 saat boyunca yolculuk yaptım. Benim tek silahım kalem.

ALMANYA'DAN DÖNDÜĞÜM HALDE KAÇACAĞIM İHTİMALİYLE TUTUKLANDIM: Türkiye'de yaşayan herkes için ilginç olduğunu düşündüğüm bu durumda neyse ki suçlu olmadığımı unutmuyorum. Önce hekim kimliğimle başlamak istiyorum. Bir hekim, sesini duyuramayanların avukatı olmalı. Zarar verenin değil, görünür kılanın cezalandırıldığı bir ortamda ne yazık ki zorunlu emekliliğim geldiği için emekli oldum. Almanya'dan döndüğüm halde kaçacağım ihtimaliyle beni tutukladılar. Adli tıp uzmanlığıma rağmen, iddiaları soruşturmayıp, linç girişimini başlattılar.

ADLİ TIP UZMANI OLARAK SORULAN GÖRÜŞÜM KRİMİNALİZE EDİLMEKTE: Bir adli tıp uzmanı olarak sorulan görüşüm, kriminalize edilmek istenmekte. Propaganda iddiasıyla yargılandığım yayın, 7 dakikalık bir konuşmadır. Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Yayında kısaca bir ön tanıdan bahsettim. Videoda, karanlık bir ortamda görünen kişilere etki eden maddeler vardı. Videodaki kişide ağzından gelen kanlı köpükler ve ani kasılmalar vardı. Videodaki belirtiler üzerine yaptığım, belli ki bir toksik oluştuğu üzerine yaptığım konuşma bir ön tanıdır. 

YAYIN ORGANININ NİTELİĞİ NEDENİYLE: Yayın organının niteliği üzerinden bilimsel açıklamalarım suç sayılıyor. Bir insan hakları savunucu olarak hangi kanala, kimin yayınına bağlandığım benim için önemli değildir. Hak kullanımı suç olarak tanımlanamaz. 

BAŞKANLIK NEDENİYLE BİZİ KİMLİKLERİMİZDEN AYIRAMAZSINIZ: TTB Merkez Konseyi Başkanlığım üzerinden diğer kimliklerimden arındırılmak isteniyorum. Topluma karşı sorumluluklarımız var. İkinci başkanımız hala yetkin bir beyin cerrahı olarak görevine devam ediyor. Başkanlık yüzünden bizi hekimlik kimliğimizden ayıramazsınız. 

AĞAÇLARDAN BİLE SÖZ ETSEK SUÇ SAYILACAK BİR DÖNEMDEYİZ: Söz konusu suç ise nasıl bir dönemde yaşıyoruz ki ağaçlardan bile söz etsek suç sayılacak. İnsanlığa karşı suçlara karşı çıkmaktan, yaşam haklarının ihlal edilmesine karşı çıkmaktan, ağacımıza, börtü böceğe sahip çıkmaktan, savaşlara karşı durmaktan vazgeçmeyeceğim. Bu yaşam biçimine verilen addır. Bu duruşumuzu suç saymaya çalışmak beyhudedir.

SAVCI, MSB'NİN KATILMA TALEBİNİN REDDEDİLMESİNİ İSTEDİ 

Milli Savunma Bakanlığı vekili, davaya katılma talebinde bulundu. Duruşma savcısı, bakanlığın suçtan zarar görmediğini kaydederek, talebin reddedilmesini talep etti. 

MSB'NİN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Mahkeme de MSB'nin suçtan zarar görme ihtimalinin bulunmadığını belirterek, katılma talebinin reddine karar verdi.

Bakanlığın avukatı, talebi reddedildiği halde beyanda bulunmaya devam etmek istedi. Bunun üzerine Fincancı'nın avukatları, talebe ilişkin karar verildiğini hatırlatarak, bakanlık avukatının beyanda bulunamayacağını belirtti.

"MÜVEKKİL, KATILDIĞI YAYIN ORGANININ NİTELİĞİ NEDENİYLE SUÇLANIYOR"

Duruşmada beyanda bulunan Fincancı'nın avukatları, müvekkillerinin tutukluluğunun hukuka aykırı olduğunu belirterek, söz konusu suçlamanın, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın, yayınına katıldığı yayın kuruluşunun niteliği nedeniyle yapıldığını iddia etti. Avukatlar, Fincancı'nın tahliyesine karar verilmesini talep etti.

SAVCI MÜTALAASINDA 7,5 YIL İSTEDİ

Avukat beyanlarının ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Fincancı'nın iddianamedeki suç ile 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Fincancı'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme, duruşmaya bir saat ara verdi.

NE OLMUŞTU?

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, katıldığı bir televizyon programında, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanmış olabileceği” iddiasını dile getirdiği gerekçesiyle 26 Ekim günü İstanbul’da gözaltına alınmış ve Ankara’ya götürülmüştü. 27 Ekim’de nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanan Fincancı hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianame düzenlenmişti.

İddianamede, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ’nın, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi yetkisizlik kararı vererek iddianameyi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. İddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.

Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve newsfindy.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.